Behzat Ç'nin Senaristi Ercan Mehmet Erdem'den "Senaryo Yazmak İsteyenlere 10 Öneri"
Behzat Ç. yalnızca yayınlandığı dönem değil şimdilerde bile her sahnesi ve replikleriyle çok konuşuluyor. Bunda en büyük pay sahibi olanlardan biri de hiç şüphesiz dizinin senaristi Ercan Mehmet Erdem. O da kendisi gibi senarist olma hayali kuranlar için Tezgah Dergisi'nde altın değerinde önerilerde bulundu. Buyrun hep beraber bakalım :)
1. İşin özü bol bol okumak, izlemek ve sık sık pratik yapmak.
2. Bu bana Turgut Özakman’ın ilk derste söylediği bir şeydir: ”Dramatik yapıyı iyi bilmezseniz hiçbir şey yazamazsınız.”
3. Tek yazmak veya birkaç kişiyle yazmak mevzu değil. Mevzu yaptığın işe konsantre olabiliyor musun? Hugo, Sefiller’i ayakta yazmış, elle yazmış.
4. Polisiye romanlar ve hikayeler dramatik yapıyı anlamak için her zaman çok iyidir.
5. Zorlayan şey seni ondan kaçıran değil, belki de tetikleyen bir şey de olabilir. Her karakteri yazmak zordur, aynı zamanda da kolaydır.
6. Karakterlerle özdeşliği nerden kuruyoruz: insanların başarılarından, zaferlerinden ama ben kendi karakterlerimde özdeşliği başka bir yerden kurmayı seviyorum. O da zaaflar.
7. Öyle bar köşelerinde takılıp yazar olunmuyor.
Senarist olmak için gerekli disiplini, özveriyi vermek gerekir. İstanbul’a geldikten sonra yaklaşık bir buçuk yıl işsizlik dönemim oldu. Birçok projem reddedildi ama vazgeçmeden çalışmaya devam ettim.
8. Nereye gittiğimi bilmezsem yolda kaybolma ihtimalim çok yüksek oluyor.
Ben masaya oturduğumda aklımda hiçbir şey olmuyor. Sonra sinopsis aşamasında kabaca bir hikaye çıkarıyorum. O zaman evet bir finali oluyor, olmak zorunda.
9. Diyalogları yazarken en çok dikkat ettiğim şey ben konuşmayayım. Yani seyirci izlerken şu anda burada yazar konuşuyor duygusuna sahip olmasın.
10. ”Bu kuralların hepsini çok iyi bileceksiniz, adınız kadar iyi bileceksiniz ama yazmak için masa başına geçtiğiniz anda bütün bu kuralları unutmak zorundasınız.”
Turgut Özakman’ın “Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği” kitabı senaryo tekniği konusunda çok iyidir. Derste söylediği şey şuydu: ”Bu kuralların hepsini çok iyi bileceksiniz, adınız kadar iyi bileceksiniz ama yazmak için masa başına geçtiğiniz anda bütün bu kuralları unutmak zorundasınız.”
Yorum Yazın