''Türkiye Hiç Solmayacak Baharla Buluştu''
Başbakan Erdoğan Berlin'de Konuşuyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Berlin'de Geniş Katılımlı Vatandaş Toplantısı'nda Türklere hitap ediyor.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları
Vatandaşlarımızla, kardeşlerimizle gerçekleştirdiğimiz değerli misafirlerimize hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyorum.
Elbette en büyük teşekkürü sizler hak ediyorsunuz. Berlin’in bu büyük salonunu dolduran tüm kardeşlerime, tüm vatandaşlarımıza da teşekkür ediyor, aşkınız, sevdanız, ahde vefanız, muhabbetiniz için her birinize sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bugün bir kez daha sizlere Türkiye’deki kardeşlerinizin, akrabalarınızın selamlarını getirdik.
Bugün resmi bir çalışma yemeğinde bir araya geldiğimiz Sayın Şansölye, ‘akşam Türk vatandaşlarımıza özellikle selamımızı iletin’ dediler. Sizlere selamını iletiyorum. Buradan, Almanya’dan anavatanınızı an be an takip ettiğinizi çok iyi biliyorum. Türkiye emin ellerde. Türkiye emniyet içinde. Türkiye istikrarla büyümeye, huzuruna huzur katarak geleceğe emin adımlarla koşmaya devam ediyor. Türkiye engelleri aşarak, barikatları aşarak, zincirlerini söküp atarak 2023’e doğru kararlı şekilde yükselmeyi sürdürüyor.
'KÜLLERİNDEN AYAĞA KALKAN BİR MİLLETİZ'
Buraya gelmeden ocak ayı ihracat rakamları açıklandı. Ellerini ovuşturanlar var ya şimdi Berlin'den onlara sesleniyorum. Türkiye 2014 yılına ihracatta tüm zamanların aylık rekoruyla giriyor. 2013 yılının ilk 9 ayında Türkiye ekonomisi yüzde 4 gelişme kaydetti. Biz küllerinden ayağa kalkan bir milletiz. 230 milyar dolardan milli geliri şu an itibariyle 800 milyar dolarak çıkardık.
Sevgili kardeşlerim bu akşam Berlin başka. Berlin’den bir yerlere bazı sinyalleri vermemiz lazım. Birileri ahkam kesiyor. Türkiye’de yolsuzluk varmış diyorlar. Bizim en güçlü olduğumuz nokta burası. En güçlü olduğumuz yerimiz burası. Yolsuzluk olsa milli gelir 800 milyar dolara nasıl çıkar?
Şu anda biz bütün okullarda kitapları ücretsiz veriyoruz. Artık insanını insan yerine koyan bir anlayış var. Yolsuzluğun olduğu bir Türkiye'de bunlar olabilir mi?
Hatırlayın hastane kapılarında kuyruğa giriyorduk. Doktor hak getire. Bir röntgen çektireceksin 6-7 ay sonraya gün veriyorlardı. Artık insanını insan yerine koyan bir anlayış var. Yolsuzluğun olduğu bir ülkede bunlar olabilir mi? İlacımızı alamıyorduk ilacımızı. Doktor efendi 5 tane ilaç yazar. Gidersin SSK’nın eczanesine. 5 ilacın 2’si var, 3’ü yok. Ben bunun primini ödüyorum. Bana bunu vermeniz gerekmez mi? Benim vatandaşım gider onu da parasıyla alırdı.
Malum bugün ana muhalefetin bir genel müdürü var. O bir zamanlar da SSK’nın genel müdürüydü. O zaman ilaç bulamıyorduk ilaç. Bir SSK’yı yönetemeyenlere ülke emanet edilir mi? E zaten milletim ondan bunlara ülke emanet etmiyor.
Bunların en önemli sanatı iftiradır. Neden çünkü öyle yetiştiler. Ama unutmayın güneş balçıkla sıvanmaz.
'ARTIK O DEVİRLER KAPANDI'
Bir zamanlar karakol denince akla korku tüneli gelirdi. Ama artık o devirler kapandı. İşkenceye son dedik o dönemleri geride bıraktık.
Türkiye öyle bir kredibilitesi olan ülke haline geldi ki mayıs ayında bir ihalenin ederi 42 milyar dolar. Bununla 3. havalimanı yapılıyor. Yıllık kapasitesi yıllık asgari 100 milyon yolcu. Peki bizim cebimizden bara çıkıyor mu? Hayır. 20 yıllık kullanım hakkını veriyoruz. At binenin kılıç kuşananındır. Bitmedi 3. köprüyü inşa etmeye başladık. Son rakamı almadım ama herhalde 180 metreye yükseldi. 250 metreyi bulacak. İnşallah dünyanın sayılı asma köprülerinden biri oluyor. Hedef 1 ve 2’nin yükünü almak.
Bitmedi, ne yaptık bu arada Marmaray’ı bitirdik. 153 yıllık rüyaydı. Bunu biz gerçekleştirdik. Bizim fiiliyatımıza bunların hayalleri ulaşamaz. Şimdi denizin altından bir tünel daha yapıyoruz. Ama inanın denizin altından yapmak daha kolay. Denizin üstünde olunca arada bir sandallarla filan gelip protesto yapıyorlar. Denizin altında olunca gelemiyorlar. Tünelden otomobiller geçecek, Marmaray’dan da raylı sistem geçecek. Boğaz’ın üstünden 3, altından da 2, toplam 5 geçiş.
2015'te Köprü de otomobillerin geçeceği 2. tünel de bitiyor.
Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Hiç endişeniz olmasın her zaman söylüyorum; dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Biz ancak rükuda eğiliriz, insan karşısında değil. Onun için kimse böyle bir yola tevessül etmesin. Bu yola tevessül edenler her zaman eli boş döner.
Şu anda biz kendi uydularımızı inşa ediyoruz. Geçenlerde uzakdoğu ziyaretimizde gittik inceledik ve evet bu ay fırlatılıyor. İnşallah 5.’sini de Türkiye’de, Ankara’da, Kazan’da inşa edeceğiz. Dünyada kendi savaş gemilerini inşa edebiler 10 ülkeden biri konumuna yükseldik.
'TÜRKİYE HİÇ SOLMAYACAK BAHARLA BULUŞTU'
Demokratikleşme alanında tarihi adımlar attık. Çetin bir mücadele sürdürerek, vesayetleri ortadan kaldırdık, çetelerin, mafyatik yapılanmaların, cuntaların, örgütlerin sultasına son verdik.
Üniversitelerde okuyan kız çocuklarımızın başörtüsü yasağına son verdik. Kamuda başörtüsünü serbest bırakarak toplumsal barışın önünü açtık. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık. 4+4+4 uygulamasıyla imam hatiplerin kapılarındaki kilitleri kırdık. İfade özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önünü açtık. Anlamsız yasakları, kısıtlamaları kaldırdık. En önemlisi de 30 yıldır mücadele eden teröre karşı mücadelede çok önemli bir noktaya geldik.
Türkiye'de hiç solmayacak baharla buluştu. Bir yılı aşkın süredir, Türkiye'de terör nedeniyle hiç kimse hayatını kaybetmedi, hiçbir eve, hiçbir ocağa, hiçbir anne yüreğine, baba yüreğine ateş düşmedi. Kardeşliğimizi yücelttik, birliğimizi, dirliğimizi daha da büyüttük.
Şu an Birleşmiş Milletler, Avrupa'ya '30 bin Suriyeli'yi siz alın' diyor, Avrupa 30 bini alamıyor, 18 bin istiyor. Biz Türkiye olarak 700 bin kişiyi misafir ediyoruz. İnsani ve vicdani görevimizi yerine getiriyoruz
Yurtdışındaki vatandaşlarımdan uyum sürecinde bir pürüze vesile olmamalarını rica ediyorum.
"Gücün Yetiyorsa Gel Burada Yap"
Almanya'daki Türklere seslenen Başbakan Erdoğan'ın gündeminde 17 Aralık operasyonu vardı. Erdoğan, 'Bunlar da zerre kadar vatan sevgisi, millet sevdası yok. Kendi ülkesini başka ülkelerde karalayan da olabilir mi? Gücün yetiyorsa gel burada yap' dedi.
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) tarafından Tempodrom Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Berlin Buluşması' etkinliğine katılan Başbakan Erdoğan, 'Dik dur eğilme, bu millet seninle', 'Türkiye seninle gurur duyuyor' sloganlarıyla karşılandı.
Coşkulu kalabalığın sevgi gösterileri ve sloganları arasında konuşmaya başlayan Başbakan Erdoğan, kendilerine engin bir misafirperverlik gösteren Almanya Başbakanı Angela Merkel'e, söz konusu etkinliği düzenleyen UETD'ye, bu etkinliğe katılan vatandaşlara ve parlamenterlere teşekkür etti.
Türkiye'den selam getirdiğini, 77 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının hasretini, özlemini, muhabbetini bugün bir kez daha Almanya'ya, Berlin'e taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: 'Buradan, Almanya'dan, Avrupa'nın diğer ülkelerinden, anavatanınızı, baba ocağınızı, yurdunuzu ve mensubu olduğunuz milletinizi çok yakından takip ettiğinizi, an be an takip ettiğinizi biliyorum. Şunu buradan büyük bir memnuniyetle ifade etmek istiyorum: Türkiye emin ellerde. Türkiye emniyet içinde. Türkiye istikrarla büyümeye, huzuruna huzur katarak, kardeşliğini pekiştirerek, umudunu çoğaltarak geleceğe emin adımlarla koşmaya devam ediyor. Türkiye engelleri aşarak, barikatları yıkarak, zincirlerini, prangalarını söküp atarak, 2023'e doğru kararlı şekilde yükselmeyi sürdürüyor. Kardeşlerim gözünüz asla arkada kalmasın…'
'Nereden nereye...'
'Bugün, dedelerinizin, babalarınızın, sizlerin geride bıraktığı Türkiye'den çok farklı bir Türkiye var. Bugün, özgüveni yüksek bir Türkiye var. Ekonomisiyle büyük, demokrasisiyle örnek, dış politikasıyla aktif bir Türkiye var' diyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Kardeşlerim, işte buraya gelmeden hemen önce, ocak ayının ihracat rakamları açıklandı. Ellerini ovuşturanlar var ya şimdi Berlin'den onlara sesleniyorum. Türkiye'nin 2014 yılına ihracatta evet tüm zamanların aylık rekoruyla giriyor. Ocak ayında ihracat yüzde 10 artarak 12 milyar dolar oldu.
Bu aylık göreve geldiğimiz zaman bizim yıllık ihracatımız neydi biliyor musunuz? 36 milyar dolar. Şimdi ayda 12 milyar dolar. Düşünebiliyor musunuz nereden nereye. Kardeşlerim dünyanın her ülkesine tüm ihracatçımız ulaşıyor. Su anda bizim ihracatçımızın ulaşmadığı ülke dünyada kalmadı. Bir yeri kapadılar bir başka tarafa, bir başka yeri kapadılar bir başka tarafa.
Niye? Dedik ya fellik fellik doşacağız, dünyanın her yerine ulaşacağız. Türkiye Cumhuriyeti'nin iş adamları, ihracatçıları, girişimcileri, yatırımcıları, gittikleri her ülkede büyük itibar görüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin pasaportu artık bütün sınır kapılarında büyük bir değer ifade ediyor, büyük itibar görüyor. Kardeşlerim, 2013 yılının ilk 9 ayında Türkiye ekonomisi yüzde 4 büyüme kaydetti.
Birçok gelişmiş ülkenin ekonomisi çökerken, bir kısmı sıfırın altına inerken bizim ülkemizde hamdolsun OECD raporlarına göre biz ilk 5'in içerisinde yer aldık. Hala Türkiye'de ekonominin küçüldüğünü söyleyenler önce bunu görmek zorundalar. Ama bunu görmek istemiyorlar. İşlerine gelmiyor. Gelse de gelmese de biz emin adımlarla hedefe doğru yürüyoruz.'
'Yolsuzluk var diyorlar...'
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: 'Kardeşlerim tabii ki şunu unutmayın üzümü yenen ağaç taşlanır ve şunu unutmayın kardeşlerim, biz küllerinden ayağı kalkan bir milletiz. Düşünebiliyor musunuz 230 milyar dolardan milli geliri devraldık. Ne kadar zamanda 79 yılda. 79 yılda 230 milyar dolara ulaşmışız. Biz 230 milyar dolardan devralmışız 10 senede bu rakamı şu an itibarıyla söylüyorum 800 milyar dolara ulaştırmışız. Sevgili kardeşlerim bu akşam Berlin başka.
Berlin'den bir yerlere bazı sinyalleri vermemiz lazım. Nedir o? Birileri ahkam kesiyor. Birileri ahkam kesiyor. Efendim Türkiye'de yolsuzluk var diyorlar. Bizim en güçlü olduğumuz nokta burası en güçlü olduğumuz yerimiz burası. Yav yolsuzluğun olduğu bir ülkede soruyorum Allah aşkına 230 milyar dolarlık milli geliri 10 yılda 800 milyar doların üzerine nasıl çıkaracaksın?
79 sene 230 milyar dolar ve sen 10 senede bunu 800 milyar dolara çıkarıyorsun. Kardeşlerim yolsuzluğun olduğu bir ülkede 79 senede 6 bin 100 kilometere bölünmüş yol yapacaksın ve biz 10 senede bunun üzerine 17 bin 100 kilometre bölünmüş yol ilave edeceğiz. Nasıl oluyor bu iş? Yolsuzluğun olacağı veya olduğu bir ülkede siz bu yatırımları yapabilir misiniz? Fakat dert başka.'
Başbakan Erdoğan, 'Önce Gezi olaylarında denediler olmadı. Sonra 17 Aralık'ta çok sayıda milli değerimizi hedef aldılar. Milli Bankamız Halk Bankası'nı hedef aldılar. Milli İstihbarat Teşkilatı'nı yıpratmak istediler. Marmaray'ı, hızlı tren projemizi durdurmak istediler. Ekonomiyi hedef alarak moralleri bozmak, istikrarla büyüyen ekonomiyi hedef aldılar' dedi.
'Gücün yetiyorsa gel burada yap...'
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Bunlar da zerre kadar vatan sevgisi, millet sevdası yok. Kendi ülkesini başka ülkelerde karalayan da olabilir mi? Gücün yetiyorsa gel burada yap. Ama gücün yetmediği yerlerde bu tür takiye, yalan her yol var bunlarda. İşte bu tuzağı da bozduk. Heveslerini kursaklarında bıraktık. 27 Mayıs 1960'da Türkiye'de demokrasiye darbe vuruldu. Türkiye yoksullaştı. Binlerce vatandaşımız Almanya başta olmak üzere gurbet yollarına düştü. 12 Eylül 'de de öyle. 28 Şubat sürecinde binlerce gencimiz okuyabilmek için gurbet yollarına düştü.'
'Yaptıkları planlar tek tek deşifre oluyor'
Başbakan Erdoğan, 'Hırsızlıkların en büyüğü unutmayın milli irade hırsızlığıdır. Milli iradeyi çalanlar her seferinde Türkiye hazinesini boşaltmış, yetimin hakkına el uzatmıştır. İşte şimdi de Türkiye'yi o günlere götürmek istiyorlar. Hiç şüpheniz olmasın milli iradeye sıkı sıkıya sahip çıkan bir iktidar var. Kim olursa olsun yolsuzluğa, usulsüzlüğe izin vermeyen bir iktidar var. Yaptıkları planlar tek tek deşifre oluyor. Yolsuzluk iftirasıyla kurdukları tuzak ortaya çıkıyor' dedi.
CNN Türk