''Hadi Ateistler bunu da açıklayın.'' diyenlere özel 10 açıklama.

''Ateizm,tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeden ve doğruluğuna inanılan,gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.'' Kabaca tanımı bu şekilde gösterilen ''Ateizm'' tanımında sıkça kendinden bahsettiren ''İnanç'' kavramını aslında herkesten fazla ciddiye alan bir görüştür.Yani ''Ateizm de bir inançtır.''Cehennem diye bir şey olmadığını düşünün.Ceza yok,korku yok.Yaptıklarınız sonunda cezalandırılmayacaksınız?Dünya üzerinde varolmuş çoğu dinlere ceza sistemi hakimdir.Hayatınız boyunca yaptığınız yada yapmadığınız davranış ve tutumlar için ya ödüllendirilirsiniz yada cezalandırılırsınız.Bu sebeple davranışlarınız ve yorumlarınız aslında ''siz''den çok,kurallar ve kırmızı çizgilerle yoğrulup minimize edilmiş ''bir şey''dir sadece.Sonunda ödül veya uçurum olan bir yolda etrafınızdakileri ne kadar izleyebilirsiniz?Bu nedenle ateistler ''yaratıcı''ya duyulan korkudan arınmış bir hayatı seçenlerdir.''Korku beyni felce uğratır.İlerleme cesaretten doğar.Korku inanır,cesaret şüphe eder.Korku yere düşer ve dua eder.Cesaret ayakta durur ve düşünür.Korku kaçar,cesaret ilerler.Korku barbarlıktır,cesaret uygarlık.Korku tanrılara,şeytanlara,ruhlara inanır.Korku dindir,cesaret bilim.'' Robert Green Ingersoll''Dinler çoğunluğun korkusu,azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur.'' StendhalTanrının koyduğu kurallar değil,kendi kurallarıyla hareket eden insanlardır.Bu da kuralları olmadığını göstermez.Olaylar karşısında ki tutumları ve düşüncelerini ceza sisteminin tetiklediği davranışlar değil,üzerinde uzun uzun düşündüğü doğrular belirler ve doğruları kimsenin özgürlük çizgilerini esnetmez.Yani sizin özgürlüğünüze zarar verenler,ne kadar özgür olabileceğinizi söyleyenlerdir aslında.Kabaca kameralarla dolu bir evde yaşadığınızı ve daima izlendiğinizi,zamanı gelip evden çıkınca da ev hayatınız boyunca yaptığınız davranışların sonucuna göre dışarıda ya meşhur ya da rezil olacağınızı varsayıyorsunuz.Ne kadar doğal ve dürüst davranabilirsiniz?''Din sıradan insanları sessiz tutmak için mükemmel bir icat.'' Napolyon Bonapart''Neye göre?'',''Kime göre?'' sorusunu getirir aklımıza.Dünya nüfusunun %bilmem kaçının inandığını düşünerek ve dine göre şekillendirip ''ahlak'' olarak adlandırdığınız evrensel ve bölgesel değişkenlik gösteren (o güzel kuralları(!)) uyguladığınızı varsayarak şu soruyu sormak hakkımız galiba.Dünya ne kadar güzel bir yer?Hepinizin cevabının hemen hemen aynı olduğunu duyabiliyorum.''Hiç.''Dünya güzeldi,insanlar mahvetti.Ahlak naralarını size öğretenler,siz naraları atarken öğrettiklerinin tam tersini yapanlardan başkası değil.Bu doğrultuda tezimize devam edersek ahlak ile dinin paralellik gösterdiğini söylemek kötü bir espriden başka bir şey olmuyor.Ahlak;insanın kimseye değmeden istediği yerde ve istediği şekilde yürümesiyse bunun için kimseye ihtiyacımız yok.Korku için işlenilmeyen bir günah ne kadar ahlakidir?''Bir insanın ahlaki ve etik davranışları diğerlerini anlamasına,eğitimine ve sosyal ilişkilerine dayalı olmalıdır.Dini dayatmalara gerek yoktur.Zira ölümden sonra ceza korkusu veya ödül iştahı ile hareket eden kişi zavallıdır.'' Albert Einstein''Bir köşesinde meleklerin olduğuna inanmadan da,bir bahçenin güzel olduğunu görmek yeterli değil midir?'' ''Douglas Adams''Çoğu insan genelde dinlerin yarattığı ''güzel'' etkileri görür ama ''kötü'' etkileri göz ardı eder ve bunların inandıklarıyla alakası olmadığını savunur.Güzide ülkemizde de her kişinin en az bir kere duyduğu ve söylediği ''Onlar gerçek x değil!'' klişesinin arkasına saklanır ve bu ''gerçek x'' olmayanları çıkardığımızda dünya üzerinde pek fazla x kalmaz.Neden iyi bir şey olduğu zaman bunun yüce bir varlık tarafından meydana geldiğine inanıyoruz da kötü bir şey de sadece -kader- ve ayrıntıları hesaplıyoruz?İnsanın ve insanın yaptığı davranışları şekillendirmesinde son derece öneme sahip dinin hiç suçu yok mu?Neden her zaman ''hayırlısı'' diyoruz.İyilik ya da kötülük sadece bizim elimizde.İyi olmak için kimseye ihtiyacımız yok,nitekim kötü olmak içinde.İnsan,açısını değiştirip olayların sadece ''olup bitmediğini'',orada oturup seyretmesinin bile her şeyi etkilediğini görünce bir hayli etkileniyor tabi.Sorumluluk almamak için inanıyor,hazmedemeyeceğimiz şeyleri kadere yüklüyoruz.''Politika,esaretindeki binlerce insanı katletmiştir.Din ise on binlercesini.'' Sean O'Casey''Bu konuları o kadar düşünme,kafayı sıyırırsın.'' gibi cümleler çağımızın vebası haline gelmiştir.Düşünmeden kabullenme,kabullendiğin şeyi düşünememe,herkesin doğru olarak kabul ettiği şeyleri sorgulamama ve birbiri ardına zincirleme giden saçma bir silsile.Neden düşünmüyorum?Mantığıma sığmayan bir şeyi neden kabul ediyorum?Neden,neden,neden?Yaratılış ''hikayesi'' (pek derinlemesine düşünmeseniz bile anlayabileceğiniz kadarıyla) ironi,mantıksızlık ve tutarsızlıklardan meydana gelen fantastik hikayelerden ibaret.Hal böyle olunca ateistler yorum kabiliyeti gelişmiş,anlatılanları ya da okuduklarını gerçek-hakiki doğru olarak kabullenmektense üzerine yorum yaparak ayıklamış insanlardır.Biraz düşününce her şey hakkında yorum yapan kişilerin sıra din ve tanrıya geldiğinde kabuklarına çekilmesi de komiktir aslında.''Tanrı öldü ve sadece cahiller ağladı.Eğer cehenneme inanıyorsanız,o zaman orada görüşürüz.'' Friedrich Nietzsche''Gelişmiş toplumlar dindar oldukları için değil dine rağmen gelişmişlerdir.'' Mark TwainAraştırdığımızda gelişim gösteren çoğu insanın inançsız olduğunu görürüz.Ancak bu,inançsız insanların hepsinin birer deha olduğunu göstermez.İnancın zihin yapımızı geliştirmemiz için bir engel,yıkılması gereken bir duvar olduğunu gösterir.Demek istediğim şey gözünüzü bağlayıp önünüze çıkan her şeyi yıkmaktan ziyade,öğrendikten sonra üstüne basıp yukarı çıkmanız.İnanç,bilgiden aşağıda bir basamak ve buna basıp geride bırakmadan bilgiye ulaşamayız.''Bir ayağımız bilgide diğer ayağımız inançta olsa olmaz mı genco?'' diye olası bir geyik muhabbeti açacak arkadaşlar için;inanç baya aşağıda kalıyor gençler o kadar uzun bacaklı olduğunuzu zannetmiyorum.Sonuç olarak,güzel ve keşfedilmesi gereken bir ovanın orta yerinde durup etrafımıza bir çizgi çekerek buradan dışarı çıkmayacağım demek niye?''Din ve mantık kadar birbiriyle çelişen başka iki şey yoktur.'' VoltaireVe evet.Sizin kitabınızı sizden daha iyi biliyoruz.''İnsanlığın en büyük trajedilerinden biri,din tarafından vicdanlarının yoldan çıkarılmasıdır.'' Arthur C. ClarkeDünya'da din adı altında yapılan savaşlar,katliamlar için fazla geriye gitmemize ve eşsiz bir tarih bilgisine gerek yok.Peki bu milyonlarca insanın ölümüne sebep olan şey din miydi yoksa savaş çığlığı atanların kişisel iradesimi?Tekrar,''Gerçek x bu değil!'' dediğinizi duyar gibiyim.Din inananları frenleyemiyorsa aciz,frenlemiyorsa bir işe yaramıyor demektir.Yani her inananın dürüst ve vicdanlı bir insan olduğunu nasıl söyleyemiyorsak,inançsız insanlarında vicdansız ve her şeyi yapabilecek psikolojide insanlar olduğunu söyleyemeyiz.Sonuç olarak vicdan için dine gerek olmadığı gerçeğini de,önceki maddelerde bahsettiğimiz ''her şey senin elinde'' mottosuna bağlayabiliriz.''Ben bir ateistim,hepsi bu.Ben birbirimize karşı iyi olmaktan,başkalarına karşı yardım etmekten başka bir şeye inanmıyorum.'' Katharine Hepburn''Tanrı evreni yaratmadan önce ebediyette öylece bekliyordu.Neden ateist olduğum sorusuna daha detaylı cevap verme gereği duymuyorum.'' Jose Saramago