Anam Babam Usulü Lokantaların Samimiyet Temsilcisi 13 Demirbaş Elemanı
Dışarıda yemek yemek artık çoğumuzun belki mecburen, belki de isteyerek yaptığı bir eylem. Modernleşen dünyada artık bir dolu çeşit yiyeceğe ve ilginç restoranlara rastlamak mümkün. Ancak işler bu noktaya gelmeden önce çok samimi lokantalar vardı. Hatta kıyıda köşede hala daha var! Tek derdi karın doyurmak olan ve antin kuntin detaylarla işi olmayan bu mekanlardaki değişmez şeyleri sizler için listeledik.
1. Lokantaya girer girmez karşılaşılan bol yağlı ve salçalı sulu yemek vitrini, aç olan bünyeleri çıldırtmak için birebirdir.
2. Peçeteye sarılmış halde duran çatal bıçak ve metal tabak, birçok yeni restorantta kağıdın içinden çıkan servislerden daha samimidir.
3. Artık tarihin tozlu sayfalarına karışmak üzere olan, bardağın içine konulmuş saman kağıdından mütevellit pembe peçeteler.
4. Ağzına kadar doldurulmuş masa üstü ekmek kovası.
5. Kuru fasulye ve pilavın yanında olduğu gibi gelen kuru soğan kardeşler.
6. Pet şişe su yerine masada duran kırmızı kapaklı sürahi.
7. Promosyonla gelmiş tuzluk-karabiberlik-peçetelik üçlüsü.
8. Tuvalet ile yemek salonu kısmının doğal sınırlarını çizen boncuklu kapı perdesi.
9. Tonton göbüşlü ve lezzet ilhamını bıyıklarından alan aşçıbaşı
10. Hesap ödedikten sonra ikram edilen halis muhlis limon kolonyası.
11. Kasanın yanındaki tabakta yığınla duran karanfil ve kürdan toplululuğu.
Neden kasanın yanında durduğunu merak edenler için söyleyelim: Çünkü bazı insanlar özellikle kürdanı avuçlayıp ceplerine doldurduğu için. Ayrıca kelle paça içeni, içen kişiden daha çok düşünmek nasıl bir inceliktir biri anlatsın?
12. Kasanın arkasındaki duvarda asılı mesaj kaygılı "peşin satan, veresiye satan" tablosu.
Bir zamanlar hemen hemen bütün küçük esnafın duvarına astığı bu tablo, müşteriye 'Güzel abim lütfen daha sonra vercem deme' anlamını da taşıyor. (Sağdaki adama sinirlenenler bu başlıkta buluşuyor)
13. Yemek yedikten sonra masaya kendi kendine gelen ve asla adisyona yazılmayan çay.
Çünkü işin normali bu aslında. Çay bir ikram, bir nezaket durumudur. Eski lokantaların samimiyeti de biraz bundan kaynaklanıyor galiba. Tamam hala daha çayı ikram edenler var ama hesaba çay kitleyenleri de gördü bu gözler.
Yorum Yazın
''ekşi den alıntıdır'' yazmayı unutmuşsunuz
Esnaf lokantası gibisi var mı be, 10 tane Nusret 1 tane esnaf lokantası etmez...
Esnaf lokantası candır. Suya, ekmeğe para yazılmaz. Afiyet olsun dersin geçersin bir masaya. Yemekler bol kepçedir. Hesabı masaya beklemezsin. Ayağa kalkınca... Devamını Gör