onedio
Görüş Bildir
Tezhip Sanatı: Tarihi Kökenleri ve İslam Kültüründe Önemi
Tezhip Sanatı, İslam kültüründe önemli bir yere sahip olan süsleme sanatıdır. Altın varak, mürekkep ve boyalar gibi malzemeler kullanılarak yapılan bu sanat, genellikle el yazması kitapların sayfalarını süslemek için kullanılır. Bu yazıda, Tezhip Sanatı hakkında daha detaylı bilgi alabilir ve sanatın geçmişi, teknikleri ve önemini öğrenebilirsiniz.İşte Tezhip sanatı rehberi:
Fantezi Niyetine Silah Taşıyordu! Dünya'nın En Ünlü Sanatçıları Hakkında Sır Gibi Saklanan Ürpertici Gerçekler
Dünyadaki birçok artist biraz kaçık olmaları ile bilinir. Tuhaf takıntılar, sinir problemleri, hayat biçimleri... Birçoğuna göre sanat yapmak için gerçekliğin sınırlarını zorlamak ve toplumsal baskılardan sıyrılmak gerekir.  Ama bazen de bu çok ileriye gidebilir. Gelin tarihin en ünlü artistlerinin kulağa oldukça absürt gelen en tuhaf alışkanlıklarına bir bakalım. 👇
Osman Hamdi Bey: Türk Ressam ve Arkeolog Osman Hamdi Bey'in Yaşamı ve Eserleri
Osman Hamdi Bey (1842-1910), Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşayan ünlü bir Türk ressam, arkeolog ve müzeci olarak tarihe geçmiştir. Osmanlı topraklarının zengin kültürel mirasını dünya çapında tanıtmış ve modern Türk resim sanatının öncülerinden biri olarak kabul edilir.Bu içeriğimizde Osman Hamdi Bey hakkında merak edilen bilgilere ulaşabilirsiniz!
Reklam
Reklam
Reklam
Yunan Mitolojisinde Sanatın Koruyucuları Olarak Bilinen Dokuz İlham Perisi
etiket
İnsanoğlu var olduğundan beri mitler; “ilk insan kimdi, nereden geliyoruz, öldüğümüz zaman ne olur, dünya nasıl oluştu?” gibi sorular ve hayatın temel gizemleri için rasyonalizasyon işlevi görmüş. Yani, mitler zamansız sorulara cevaplar sunarak her nesil için pusula görevi görmüş.Peki, mit nedir? Mitler birçok farklı amaca hizmet ettiğinden tatmin edici tek bir tanım yapılamasa da ana amacının açıklanamayanı açıklamak olduğu söylenebilir. Günümüze kadar ulaşan tablolardaki mitolojik sahneler bize eski mitlerin, halk masallarının, efsanelerin ve geleneklerin olay örgüsünü ve karakterlerini tasvir eder. Sanatçılar da, mitolojik sahneler aracılığıyla bir peri masalına pencere açar ve biz izleyicilerin hayal gücünü uyandırırlar. (Bir de tarih boyunca bireyler, hükümdarlar ve aileler, mitolojik karakterleri yeteneklerinin ve hırslarının amblemleri olarak kullanmışlardır. Eğer dikkatinizi çeken veya bildiğiniz bu tür amblemler varsa yorum kısmında paylaşmanızı rica ederim.)Bizlere dünyevi yaşam süren birçok tanrı ve kahraman sunan Antik Yunan ve Roma kültürü, sanatçıların da hayal gücünü büyülemiştir. Hıristiyanlık öncesi dönemde heykeltıraşların mermer yontarak yarattıkları tanrı, tanrıça ve Antik yunan kahraman tasvirleri, Rönesans ustaları, Sürrealistler ve kavramsal sanatçılar için ilham kaynağı olmuştur. Mitler o kadar ilgi uyandırıcı hikayelerdir ki, sanatçılar kendi deneyimleri, hayal güçleri ve bakış açılarını kullanarak tekrar tekrar bu mitleri yorumlamışlardır. Neden veya nasıl yaratıldığından bağımsız olarak, sanatçıların yaptığı her yeni imge mitleri anlamamız veya yorumlayabilmemiz için yeni bir boyut katmıştır.
Klasik Müzik Konserinde Sahneye İç Çamaşırı Fırlatan Tarihin İlk Fangirlleri: Franz Liszt'in Çılgın Hayranları
Klasik müzik denilince tıpkı rock konserlerindeki gibi çılgın ve bağrışan bir dinleyici kalabalığı akıllara gelmiyor olabilir. Fakat tarihte yaşanmış örnekleri mevcut. Ünlü piyanist Franz Liszt için Tarihteki ilk 'fangirllerin' sahibi desek yalan olmaz. Kendisi piyanoya parmağını dokundurur dokundurmaz izleyiciler adını haykırmaya başlıyordu. Gelin birlikte fanlarının onun için ne kadar ileri gittiğine bir bakalım. 👇
Sürrealist Sanatçı Vahap Aydoğan: "Ben Beyaz Tuval İle Kişi Arasında Bir Köprüyüm"
etiket
Sıra dışı bir ressam olan Vahap Aydoğan, sanat dünyasında insanları merkeze alan bir yolculuğa çıkıyor. Eserlerinde çatlamış duvarlar, minimalist gölge figürler ve iskambil kâğıtları gibi beklenmedik araçlara yer vererek kendine özgü bir tarz oluşturuyor. Ancak bu sadece bir tercih değil, derin bir anlam taşıyor. Vahap Aydoğan'ın çalışmaları, insanların iç dünyalarına dair birer ayna niteliği taşıyor. Her bir eserinde, çatlak duvarlar insanın zorluklarını, mücadelelerini ve kırılganlığını simgelerken, gölge figürler ise insanın varoluşsal sorgulamalarını yansıtıyor. İskambil kâğıtları ise hayatın oyunlarına, tevafuklara ve kaderin eline gönderme yapıyor. Sanatçıyla gerçekleştirdiğimiz söyleşide, sürrealist ressam Vahap Aydoğan'ın sanat yolculuğunu ve kaynak olarak insan biyografilerini kullanma sebeplerini ve daha birçok konuyu konuştuk.
Reklam
Reklam
Reklam