Görüş Bildir

yılmaz büyükerşen Haberleri

yılmaz büyükerşen ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. yılmaz büyükerşen ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Süleyman Demirel, Devlet Bahçeli'ye Köşk İçin İki İsim Önerdi
Abdülkadir Selvi: Bahçeli çatı aday arıyor. Bu temaslarından bir sonuç çıkaramazsa, bulduğu ilk inşaata dalıp, bana tez bir çatı ustası bulun diyecek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geliştirdiği 'çatı aday' formülünü görüşmek üzere eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile geçen hafta bir araya geldi. Demirel'in, Bahçeli'nin formülüne 'Çatı aday işi zor iş' diyerek 2 isim önerdiği konuşuluyor. Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ’ye göre, bu iki isim mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek . Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, cumhurbaşkanı adayı için çatı aday formülünü gündeme getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arasında yapılan görüşmenin detaylarını yazdı. Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (22 Mayıs 2014) nüshasında yayımlanan, “Çankaya kulisleri” başlıklı yazısı şöyle: Başbakan Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığı meselesini sordum. 'Hayırlısı inşallah' dedi. Afyon kampında milletvekilleri sorduğunda, dört başı mamur bir Cumhurbaşkanlığı profili çizdiğini görünce, 'Hayırlısı inşallah' dedim. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de kimi Cumhurbaşkanı adayı gösterelim diye, sırayla eski Cumhurbaşkanlarından başlayarak en son Çankaya'ya çıktı. Bahçeli çatı aday arıyor. Bu temaslarından bir sonuç çıkaramazsa, bulduğu ilk inşaata dalıp, bana tez bir çatı ustası bulun diyecek. Şaka şaka... 9- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, MHP liderine, 'Çatı aday işi zor iş' dedi. Türk siyasetinin son 50 yılına damgasını vurduğu için Süleyman Demirel'in siyasi literatürümüze kazandırdığı ilginç cümleler vardır. 'Ege bir denizdir' gibi. 'Petrol vardı da ben mi içtim' gibi. Ya da, 'Milliyetçiler bana cinayet işledi dedirtemezsiniz' gibi. Ama içlerinde en meşhuru, 'Yollar yürümekle aşınmaz' sözüdür. 'Yollar yürümekle aşınmaz' dedi. Yollar aşınmadı ama o yürüyüşler sonunda Demirel çok aşındı. Birkaç kez sokağı bahane göstermek suretiyle asker yönetime el koydu. Demirel'e de şapkayı aldığı gibi kaçmak düştü. Ben yasaklı günlerinde izlemeye başladım Demirel'i. O zamanlar, 'Demirel' demek parti kapatma nedeni sayıldığı için DYP'liler, 'Bir bilen' derlerdi. Yasaklı dönemlerin 'Bir bilen'iydi Demirel. Muhalefet günlerinde, 'Baba' oldu. Mitinglerde, 'Kurtar bizi Baba' diye bağıranları şapkasıyla selamlar, 'Düşün peşime' derdi. Düştük peşine. Baba önce Başbakan oldu. Sonra Erdal İnönü'nün desteğiyle Cumhurbaşkanı. Yasaklı günlerin, 'Bir bilen'i, Çankaya'ya çıkınca, 'Bir bölen' oldu. İlk iş olarak kendi partisi DYP'yi böldü. 28 Şubat'ın payandası olan DTP'yi kurdurdu. Hani canım şu Hüsamettin Cindoruk başkanlığındaki, 28 Şubat'ın şemsiye partisi. Yıllarca Menderes'in avukatı yalanıyla mazlum Başbakan'ın siyasi rantını yiyen Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat'ın silahşoru, 6 kez askerin götürdüğü 7 kez milletin getirdiği Demirel ise 28 Şubat'ın mimarı olmuştu. Çankaya'ya sivil çıktı, asker indi Demirel. Zaten o gün bugün de iflah olmadı. Aradığı itibarı bulmadı. 'Başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin' diyen Demirel'i millet, bir daha affetmedi. Devlet Bahçeli'nin ziyaretinde Demirel'in iki isim önerdiği kulislere yansıdı. Demirel'in çatı aday olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek'i önerdiği söylendi. Cumhurbaşkanı Gül'ü ve Meclis Başkanı Çiçek'i tanıyan ve bu konudaki duruşlarını bilen birisi olarak ihtimal vermedim. 'Bir bölen'in AK Parti içine atmak istediği fitne olarak gördüm. MHP kulislerine kulak kabarttım. Bahçeli önümüzdeki hafta bir ismi açıklamayı planlıyor. Bundan sonraki ziyaretler MHP'nin Cumhurbaşkanı adayına destek ziyareti olacak. MHP'de ön plana çıkan iki eğilim var. 1-CHP ile ortak aday çıkarma teklifine sıcak bakmıyorlar. 2-CHP aday çıkarsın, MHP desteklesin formülüne soğuk bakıyorlar. CHP'nin çıkaracağı adayın seçilmesinin mümkün olmadığını belirterek, 'Eğer çatı adayı seçilecekse CHP bizim adayımızı desteklesin' görüşünü savunuyorlar. CHP'deki isim arayışı ise sürüyor. Milletvekilleri arasında yapılan ankette Yılmaz Büyükerşen birinci sırada çıktı. Hikmet Çetin ve Mansur Yavaş ismi onu takip etti. Hatta ve hatta CHP'nin çocuğu olan 27 Mayıs darbesinin astığı Adnan Menderes'in ismini taşıyan torunu dahi çıktı da bir tek isim çıkmadı. O da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Düşünün ki bir parti Cumhurbaşkanlığı için layık gördüğü isimler arasında kendi liderini saymıyor. CHP açısından durum vahim. Çünkü CHP Genel Başkanı da henüz kimi aday göstereceğini bilmiyor. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayını bile CHP Genel Başkanı'na bırakmayan İstanbul sermayesi bir ismi seçecek Kılıçdaroğlu'na da bunu ilan etmek düşecek. Muhalefet bir çatı aday peşinde. Baştan söyleyeyim. Bu çatı 28 Şubat çatısı olacak. Seçim yarışı da 28 Şubat çatısını inşa etmek isteyenlerle 28 Şubat zihniyetini tasfiye etmek isteyenler arasında geçecek. Türkiye bu seçimlerde eski Türkiye'yi inşa etmek isteyenler ile yeni Türkiye'yi ihya etmek isteyenlerden birini seçecek. Ben milletin sağduyusuna hep güvendim, güvenmeye devam ediyorum. Yeter ki milletin eli sandığa değsin... T24
İşte Resmi Olmayan Sonuçlara Göre İl İl Kazananlar
Üç büyük şehirde tablo değişmedi. CHP’ İzmir’i kaptırmadı. İstanbul ve Ankara AK Parti’de kaldı. Melih Gökçek Ankara'da 5'inci kez kazandı. Mansur Yavaş CHP'nin oylarını yükseltse de Gökçek'in gerisinde kaldı. Mustafa Sarıgül İstanbul’da Kılıçdaroğlu’nun 2009’da aldığından fazla oy topladı, ancak Topbaş’ı deviremedi. CHP kalesi İzmir’de yüzde 6.63 oy kaybetti. İzmir’in ilçelerinin 23’ünü CHP, 5'ini AKP, ikisini de MHP aldı. MHP’nin Türkiye genelinde oy oranı değişmedi. Ancak sahip olduğu 10 belediye başkanlığı sayısını 8’e düşürdü. 3 şehri teslim eden MHP’nin kazandığı yeni il Mersin. 30 büyükşehirin 18’ini AK Parti aldı. 5 şehri CHP, 3’ünü ise MHP kazandı. Bağımsız Mardin Adayı ile birlikte Diyarbakır ve Van ile birlikte BDP hepsi Güneydoğu’da 3 büyükşehiri elde etti. Şanlıurfa’da Osman Baydemir BDP’nin oylarını üçe katladı. Ancak AK Parti adayı eski vali Celalettin Güvenç’in yarısı kadar oy alabildi. MHP İstanbul’da varlık gösteremedi. MHP oyları ilk kez seçime giren HDP’nin aldığı yüzde 4.84’ün gerisinde kaldı. Güneydoğu’da sürpriz yok. BDP var olan belediye başkanlıklarına 3 yeni il daha ekledi. Toplam 115 belediye BDP’de. Ahmet Türk Mardin'de tek bağımsız aday olarak seçimi kazandı. Al Jazeera Türk
AKP'den Vazgeçen İlçede Bir Kahve Sohbeti
Yıllardır oylarını AKP’ye veren Emek Mahallesi seçmeni, 2014 yerel seçimlerinde Odunpazarı Belediyesi’ni alan CHP’den hizmet bekliyor. Sağ partilerin yaptıkları veya yapmadıkları hizmetlerinden ziyade ‘Lafa değil icraata bakalım’ diyor Emek halkıEskişehir’de yıllardır AKP’nin aldığı bir belediyedir Odunpazarı Belediyesi. Emek mahallesi ise sömürülen ve hizmet görmeyen kenar bir mahalledir. Adının da olduğu gibi Emek Mahallesi halkının %60-65′i çalışandır, emektardır.Yoğunlukla mahallenin erkekleri ya inşaatlarda ya da Organize Sanayi Bölgesinde çalışmaktadır. Kadınlar ise ya ev hanımıdır ya da evlere temizliğe giden gündelikçilerdir.2014 Yerel Seçimleri’nde Odunpazarı Belediyesi’ni CHP kazanınca ben de, Emek mahallesini ziyaret etmeye, gezmeye gidiyorum. Emek mahallesine giderken yeni yapılan tramvayı kullanıyorum. Giderken ücretli ancak dönerken, yeni açıldığı için Emek istikametinden çarşı istikametine giden tramvaylar ücretsizdir.Mahalleye yaklaşırken, tramvayda oturduğum koltuğun önünde iki yaşlı amcanın konuşmalarına kulak misafirliği yapıyorum. Tramvayın Emek mahallesine gelmesinin iyi bir şey olduğunu ancak minibüs şoförlerinin hoşnut olmadıklarından söz ediyorlar. Ki ben kendimi bildim bileli Emek mahallesine minibüsle gidilir. Çünkü mahalle sakinleri açısından minibüs güzergahları daha müsaittir ve daha ucuzdur. Nadirdir öyle otobüse binmek. Sabahları ve akşamları yoğun olur otobüsler.Tramvay, Emek mahallesine geliyor. İndiğim gibi rampa yukarı çıkmaya başlıyorum. Yolum bir kıraathaneye düşüyor ve içeri girip kendime bir çay söylüyorum. Kıraathane 8-10 masalı orta dereceden bir dükkan. Ancak öğle saatleri olduğu için sadece iki üç masa dolu.Biraz zaman geçiyor ve mahallelilerle sohbete başlıyorum. Ömer Seyit amcayla tanışıyorum. Kendimi tanıtıp, aklımdaki sorulara cevap aradığımı anlatıyorum, Emek mahallesinin seçimlerinin nasıl geçtiğini ve seçimleri kazanan partiden neler beklediklerini sormak için geldiğimi söylüyorum. O da kırmıyor yardımcı olacağını söylüyor.Ömer Amca Eskişehir’in köyü olan Seyitgazi’den göçme. Yıllardır Emek mahallesinde ikamet ettiğini ve çalıştığını anlatıyor. Oyunu her zaman sağ partiye kullandığını söylüyor. Sohbet iyi gidiyor ve çaylar tazeleniyor. Ben soruyorum, Ömer amca anlatıyor.Emek halkı tramvayın gelmesine nasıl bakıyor?Emek’te yıllardır oyların yarısından fazlası AKP’ye çıkıyor. Doğal olarak hizmet bekliyorlar. Ancak yapılan çalışmalar sadece asfalt atımından öteye geçmemiş.“Bize ne zamandır söylüyorlar. E mahalleye tramvay gelecek. Gelsin. 6-7 yıldır bekliyoruz tramvayı. Derken seçim arifesi hoca(Yılmaz Büyükerşen), tramvayı açtırdı ve ilk haftayı ücretsiz yaptı” diyor Ömer amca.Uzun zamandır burada AKP Belediyeciliği var. Emek mahallesine ne gibi yatırımlar yaptı?Ömer amca gülerek “Yaptılar. Yaptılar. Aqua Park yaptılar. Benim neyime yarayacaksa. Kaplıca yapsa neyse” diyor alaycı bakışlarla.Eskişehir’in en büyük mahallesi olduğunu hatırlatarak, otobüs ve minibüs seferlerinden bahsediyor. Sabah işçilerin ve öğrencilerin 44 Numaralı otobüste balık istifi gibi gittiklerinden bahsediyor.Mahallenin önceden müstakil evlerden oluştuğunu, şimdi ise parayı bulanın müteahhit olup 4 katlı, 5 katlı binalar diktiğini söylüyor. Komşuluk ilişkilerinin öldüğünden, merhabaların kesildiğinden bahsediyor.Ömer Amca kendisinin İl Özel İdaresinden emekli olduğunu söylüyor. “Biz yıllardır çocuklarımız aç, açık kalmasın diye çalıştık. Emekli olduk. Siyaset, politika bize göre değil ama aileden geliyor sağ partiye oy vermek. Geçimi kötü olan ailelere kömür, erzak dağıtımı yapılıyor. Camilere yardım yapılıyor. Yeri geliyor TOKİ’de öncelik tanınıyor. Benim oy attığım adam, babamın oğlu değil” diyerek içini döküyor.Ömer Seyit amcam biraz sinirleniyor. “Bu çalma, çırpma işi uydurma. Bu zamana kadar bulamadılar şimdi mi ortaya çıkıyor? Paralel devletin işi bu. Yoksa neden şimdi çıkıyor bu olaylar, kavgalar. E oğlu para çalmış. Ama salak olduğundan bahsediyorlar. Nasıl olacak o iş. Ben inanmıyorum bunlara” dedikten sonra kahveciden çayını tazelemesini istiyor.Gezi olaylarında yaşananlar ve ölen kişiler hakkında ne düşünüyorsun?“Yavrum kim olursa olsun. Ne derlerse desinler. Ölüm içler açısı olan bir şey. Kaderini yaşayamamaktır genç yaşta ölmek. Gencecik delikanlılar hakkını arayacaklar tabi. Ama öldüler. Anaları, babaları ağlıyor. Ateş düştüğü yeri yakar. Burada İsmail öldü. Gencecik pırlanta gibi çocukmuş. Eyleme gittiğinde fırıncıdan dayak yiyor. Komada ölüyor. Sonra olayı polise yıktılar. Ne gerek var. Bırak siyaseti Ankara yapsın. Meclis yapsın. Fırıncı ekmek yapsa, İsmail ders çalışsa, hükümet işini yapsa olmazdı böyle şeyler.”Odunpazarı Belediyesi artık ‘sol’ partinin elinde. Ne bekliyorsunuz ?“AKP’nin bu yıl kaybedeceği belliydi. Çünkü CHP akıllandı burada. Her zaman sidik yarıştırır gibi iki aday koyuyorlardı. Az milimle kazanıyordu AKP. Biz ne diyelim, hakkımızda hayırlısı. Sonuçlar belli. Şimdi sıra Kazım Kurt’ta. Göstersin kendini Burhan Sakallı’dan iyi olduğunu. Biz icraata bakacağız.”Hemen söze dalıyor kahveci; “CHP çalışır. İyi oldu. Diktatör olunmaz canım. Bir kere onlar, bir kere bunlar yapacak. Ne kavga çıkar ne dövüş” derken kahvede gülme krizlerine giriliyor.Ben de sorularımın bittiğini söyleyerek, hepsine teşekkürleri sunuyorum. Ayrılmak zorunda olduğumu söylüyorum. Hepsi geldiğimden memnun olduğundan, siyasetçilerin de benim gibi ziyaret etmelerini söylüyorlar.Emek mahallesi, araba tutkusu olan gençlerin, sabahtan akşama kadar çalışan işçilerin ve ev hanımlarının olduğu bir mahalle. “Bu mahalleye bir sinema salonu, tiyatro salonu ne de yakışır aslında” dedirtiyor insana. Ve ücretsiz olan tramvaya binip dönüyorum.[email protected]
"Köşk'e ya Kılıçdaroğlu ya da Büyükerşen Çıksın"
CHP'nin Köşk anketinde, il başkanları Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte en çok Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in adını yazdıCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu , yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile yerel seçim sonuçlarını değerlendirmek için partisinin il başkanları ile bir araya geldi. Toplantının ilk bölümünde, Kılıçdaroğlu'nun açış konuşmasının ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan 'Cumhurbaşkanlığı seçimine' ilişkin, teknik konuları içeren bir sunum yaptı. Oy kullanacak seçmen sayısı, yurtdışında kullanılacak oylar, kaç sandıkta oy kullanılacağı ve adayların ne zaman belirleneceğine ilişkin bilgi verildi. Kılıçdaroğlu daha sonra il başkanlarından Cumhurbaşkanlığı adaylığı için üç isim istedi. Yazılan isimlerin tamamında Kılıçdaroğlu yer alırken, ikinci sırada Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen 'in ismi yer aldı. Vatan gazetesinin haberine göre Kılıçdaroğlu il başkanlarından Cumhurbaşkanlığı adaylığı için üçer isim istedi. İl Başkanlarının, seçenek sınırlaması olmadan cumhurbaşkanlığı adayı olarak görmek istedikleri isimleri yazılı olarak Kılıçdaroğlu'na iletti. Ya Kılıçdaroğlu ya Büyükerşen İl başkanlarının tamamı Köşk için Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun adını yazdı. İl başkanlarının Köşk adayının isimlerini yazarken organize olduğu ve Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra en fazla önerilen ismin Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olduğu öğrenildi. İlker Başbuğ, Güldal Mumcu, Emine Ülker Tarhan, Deniz Baykal, Mehmet Haberal, Ümit Boyner gibi isimlerin de il başkanlarının önerdiği isimler arasında olduğu bildirildi.T24
Tuncay Özkan'ın Cumhurbaşkanı Adayı Büyükerşen
Muğla'nın Fethiye İlçesi'ne gelen gazeteci Tuncay Özkan, cumhurbaşkanlığı adaylığı için Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Yılmaz Büyükerşen'i işaret etti. Fethiye'de düzenlenen 7'nci Uluslararası Kültür ve Sanat Günleri'ne konuşmacı olarak katılan gazeteci Tuncay Özkan, Ergenekon yargılamaları ve cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, kitaplarını imzaladı. Özkan'ın konuşmasını Fethiye Belediye Başkanı DP'li Behçet Saatcı ile birlikte yaklaşık 100 kişi dinledi. Konuşmasında Cumhuriyet mitingleri düzenlediği gerekçesiyle yargılanıp ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığını anlatan Özkan, tek suçunun muhalif olmak olduğunu, Silivri Cezaevi'nde 6 yıl boyunca 3 metrelik hücrede kaldığını, cezaevinde Türkiye'nin geleceğine dair umudunun daha da arttığını söyledi. 'GÜLEN CEMAATİ TÜRKİYE'Yİ YÖNETİLEMEZ HALE GETİRDİ' Bugün gelinen noktada Fethullah Gülen cemaatinin Türkiye'yi yönetilemez hale getirdiğini aktaran Özkan, 'Bizim eskiden cemaat dediğimiz, F tipi organizasyon diye adlandırdığımız, hükümetin paralel yapı dediği, eski koalisyon ortağı, bugün ülkeyi yönetilemez hale getirdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Dışişleri Bakanı ve Genelkurmay yetkilisi bir araya geliyor, bir şey konuşuyor. Konuşma 3 dakika sonra internette yayınlanıyor. Böyle bir ülke olur mu' dedi. CUMHURBAŞKANI ADAYI Konuşmasının son bölümünde izmleyicilerin sorularını yanıtlayan Tuncay Özkan, 'Cumhurbaşkanı adayınız kim' sorusuna da yanıt verdi. Özkan, cumhurbaşkanı adayı olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'i işaret edince salondan alkış yükseldi. Özkan, 'Etrafında birleşelim, hep beraber çalışalım. Tüm Türkiye'nin tanıdığı, ahlaklı, başarılı bir insan. Biz böyle bir insanı neden desteklemeyelim' dedi. Ergün TOS/FETHİYE (Muğla), (DHA)
Cumhurbaşkanı Adayı Olacak mı?
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’li Başkanı Yılmaz Büyükerşen, isminin cumhurbaşkanı adayları arasında geçmesinin kendisi dışında cereyan ettiğini söyleyerek, ''Benim hiç talebim yok. Olmadı da'' dediÇalışma ve Sosyal Güvenlik eski bakanlarından Yaşar Okuyan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i ziyaret etti. Basın mensupları ziyaret sırasında Okuyan’a Büyükerşen’in isminin cumhurbaşkanı adayları arasında geçtiğini, bu konudaki düşüncelerini sordu. Gazetecilerin sorularına Yaşar Okuyan şu yanıtı verdi: 'Mükemmel de olur. Devlete itibar kazandırır. Ama bu niyet istek başka bir şeydir, bir de realiteler var. Bu realiteler içerisinde bakmak lazım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde isim mutabakat, destek bunlar çok önemli. Ama bunun ötesinde mevcut kanun yok. Cumhurbaşkanlığı seçiminin kanunu yok. Bir şey çıkarmışlar ne olduğu belli değil. Düşünün başbakanlık koltuğunda oturan zat diyelim ki aday, oradan istifa etmiyor, devletin bütün imkanlarını kullanıyor ve siz onun karşısında kim olduğu önemli değil. Bir defa eşit değil, yasal değil hukuken ve vicdanın ve demokratik değil.' BÜYÜKERŞEN: KILIÇDAROĞLU, BENİM İFADEMİ TEKRARLADI Bir gazeteci de Yılmaz Büyükerşen’e ’Bu konuda sizin görüşünüz nedir? CHP milletvekillerinin aday belirlemede isminiz ön sırada çıktı’ sorusu yöneltti. Yılmaz Büyükerşen soruyu şöyle yanıtladı: 'Benim görüşüm yok. Çünkü benim dışımda cereyan eden şeyler. İl başkanları arasında yapılan seçimin sonucu olarak benim ismim zikredildiğinde beni arayan gazeteciye aynen şunu söyledim; Dedim ki böyle onurlu bir görev için benim ismimi aklına getiren herkese çok teşekkür ediyorum, ama galiba yeni yanlış bir noktadan başladık dedim. Önemli olan kimin cumhurbaşkanı olacağı değil, Türkiye’nin oturup nasıl bir cumhurbaşkanı Türk halkının seçmesi lazım geldiğini tartışmalıyız. Bunu tarif etmeliyiz. İşte kucaklayıcı olmalı, partizanlığıyla öne çıkmamış, particilik yapmamış herkesi kucaklayacak, bugüne kadar adaletli davranmış, adaletsizliklerden hak yeme gibi konulardan uzaktaki insanların diğer vasıfları da dahil olmak üzere bunu tartışalım. Bunu tartışsın Türkiye dedim. Benim hakikaten haberim yoktu. Benim öyle bir talebim de olmadı. Ve ondan sonra da sayın Kemal Kılıçdaroğlu benim ifademin aynısını altına bazı ilaveler de yaparak aynen tekrarladı. Yanlış oluyor isim belirlemek yanlış olur. Nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bu gün Türkiye koşulları karşısında nasıl bir cumhurbaşkanı olmalı. Bunun vasıflarını tartışmalı halk ve onun hakkında bir mutabakata varmalıyız. Bu bahsettiğiniz basına ve medyaya intikal eden değerlendirmeler, tercihlerdir.' ECEVİT ADAY OLMASINI İSTEMİŞTİ Büyükerşen bir gazetecinin ’Peki sizin bu konuda talebiniz var mı?, istiyor musunuz?’ sorusu üzerine Büyükerşen, 'Benim hiç talebim yok. Olmadı da' dedi. Yılmaz Büyükerşen 2006 yılında Ahmet Necdet Sezer’in cumhurbaşkanlığı süresinin bitiminde Bülent Ecevit’in bir televizyon programında kendisini cumhurbaşkanı adayı olamısını istediğini söylediğini belirterek şunları kaydetti: 'Sevgililer günüydü, bir televizyon programında Rahşan hanımla ilgili Bülent Ecevit’le sohbet ediliyordu. Gülgün Feyman usta bir programcı olduğu için hemen sordu ’Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşıyor, kim olacak ne düşünüyorsunuz?’ O da dedi ki ’Ben sayın Ahmet Necet Sezer’in tekrar cumhurbaşkanı olmasını isterim, ama Anayasa elvermiyor. Çünkü 7 yıl yaptı bir 7 yıl yapma şansı yok. Ama Türkiye bir cumhurbaşkanı bulur her halükarda’ dedi. Gülgün Feyman onun üzerine ’Peki kim? sizin aklınızda böyle biri var mı?’ deyince rahmetli Ecevit ’Bizim Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı aklımda, bu işi yapabilir diye inanıyorum’ diye cevap vermişti.' KARAR VERİCİLER ON İKİYE BEŞ KALA KENDİ İSTEDİKLERİNİ GETİRİR Yılmaz Büyükerşen o günden buyana böyle konular geçince kendi isminin ortaya atıldığını söyledi. Akademi başkanlığı ve rektörlüğü döneminde de isminin TRT Genel Müdürlüğü ve Sayıştay Başkanı için geçtiğini anlatan Büyükerşen şunları söyledi: 'Her seferinde ilk önce ismi ortaya atılanlardan olurum da bütün o günden bugüne kadar süreçte yaşadığım tecrübeler bana gösterdi ki bu işe karar verecek etkin güçler, güç kuvvet, karar vericiler, bu mekanizmayı kullanabilecekler hep kafalarında birisi vardır çok arzu ettikleri, ama kimler olabilir ihtimaline dayanarak muhtelif isimleri öncelikle orta yere atarlar ki onlar yavaş yavaş tartışıla tartışıla aktüalitesini kaybeder, heyecanını kaybeder on ikiye beş kala da kendi istediklerini getirirler. Onun için ben de arkadaşlara bana gözün aydın diyenlere de bunu söylüyorum. Yani yaşadığım tecrübe böyledir diye, yarı şaka yarı ciddi bunun da altını çizerek belirtiyorum. Hakikaten seçecek olan Türk milletidir. gazetevatan.com
Kılıçdaroğlu: 'Erdoğan Kendisini Ülkeyi Bölmeye Adamış'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eyüp Feshane'de gerçekleştirilen Ordu günlerine katıldı. Standları gezen Kılıçdaroğlu Beşiktaş Belediyesi standındaki madenci heykeli önünde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.İstanbul'da hissedilen deprem sırasında uçakta olduğunu ve haberi inince aldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ' Merkez üssünün Ege Denizinin olması bir anlamda sevindirici . Umarım hiç bir yerde can kaybı olmamıştır' dedi. BAŞBAKANIN USLÜBU Soma'da hayatını kalbeden işçiler arasında çok sayıda Ordulu olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, 'O üzüntüyü hala üstümüzden atmış değiliz. Arkasından Okmeydanı'nda meydana gelen olaylar. İki insanımızın hayatını kaybetmesi. Polisin uyguladığı şiddet. Başbakanın uslübu toplumda derin endişeler yaratıyor. Oysa siyasilerin görevi topluma umut vermek olmalı. Hayatını kaybeden bütün yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Yarılılara acil şifalar diliyoruz' diye konuştu. SORUMLU DAVRANMAK GEREKİYOR 'Bütün yurttaşlarımı bir konuda uyarmak istiyorum' diyen Kemal Kılıçdaroğlu, 'Tuzağa düşmesinler. Çok üzülerek söylüyorum ama bunu söylemek zorundayım. Recep Tayyip Erdoğan toplumu bölerek iktidarını sürdürmek istiyor. Toplum bölünmesin, ayrışmasın, kavga etmesin. Provokasyonlar yapılabilir, yapılıyor. İnsanlar ölüyor. Kurşunlar sıkılıyor. Bütün bunlara dikkate alarak hepimizin sorumlu davranması gerekiyor.Erdoğan adeta kendisini ülkeyi bölmeye adamış bir başbakan konumunda. Kullandığı dil, uslüp, ifadeler son derece rahatsız edici. Bundan hepimizin kaçınması gerekiyor' ifadesini kullandı. ÖLEN İNSANLARI AYIRMAMALIYIZ Okmeydanı'nda ortaya çıkan silahlı kişilerle ilgili bir soruya da yanıt veren Kılıçdaroğlu ' Provokasyondan söz ettim. Provokatörlerden söz ettim. Bütün yurttaşlarımın dikkatini çektim. Bizim bu konuda çok duyarlı olmamız lazım. Kim olursa olsun elinde silah kabul edilemez. Şiddet kabul edilemez. İnsanlar ölüyor, kabul edilemez. Bu konuda özellikle hükümetin sorumlu davranması lazım. Ölen insanları bizden, sizden diye ayırmaması gerekiyor. Bu ülkenin her insanı değerlidir. İnancı, kimliği ne olursa olsun. Hepimiz bu değerler üzerinde özellikle siyaset yapmamaya dikkat etmeliyiz. 'Ölen öldü'. Evet ölen öldü. Ölenlerimizi anmalıyız. Neden anmalıyız? Geçmişten ders çıkarmak için anmalıyız. Aynı hatalara düşmemek için anmalıyız' dedi. BÜYÜKERŞEN'İN ADAYLIĞI Yalova ve Ağrı seçimleriye ilgili soruya ' Yurttaşlarımız karar vereceklerdir ' demekle yetinen Kılıçdaroğlu, Yılmaz Büyükerşen'in olası adaylığı durumunda CHP'nin Eskişehir Büyükşehir Belediyesi'ni kaybedebileceği şeklinde çıkan yorumlara da 'Ben de haberi okudum. Doğrusu isterseniz özel bir araştırmamız yok. Cumhurbaşkanlığı farklı bir şey. Halk istedikten sonra bir adayı, efendim o şurayı kazanacak, şurayı kaybedecek bir beklentiyle karar olmak doğru değil' yanıtını verdi. HER KESİMDEN GÖRÜŞ ALIYORUZ Adaylık sürecinin devam ettiğini söyleyen Kılıçdaroğlu ' Her kesimden görüş alıyoruz. Nasıl bir Cumhurbaşkanı profili isteniyor, onları öğrenmek istiyoruz. Ondan sonra kendi adayımızı belirleyeceğiz' dedi. KILIÇDAROĞLU ORDU GÜNLERİ ETKİNLİĞİNİ ZİYARET ETTİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Feshane'de düzenlenen Ordu Günleri'nin açılışına katıldı. Ordu ve ilçelerinin oluşturduğu standları gezen Kılıçdaroğlu, vatandaşlarla sohbet etti. Vatandaşlarla sık sık hatıra fotoğrafı çektiren Kemal Kılıçdaroğlu, açılışta yaptığı konuşmada Soma faciasına değinerek, '301 kardeşimizi toprağa verdik. Derin bir acı yaşıyoruz. Acıyı hala üstümüzden atmış değiliz. Bekliyoruz. 301 kardeşimiz hayatını kaybetti. Kim bunların sorumluları ? Ben bekliyorum. Bu ülkenin vicdanı da bekliyor' diye konuştu. Kılıçdaroğlu Feshane’deki programının ardından Taksim'e geçerek Oy ve Ötesi Platformu üyeleriyle bir araya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmeye ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. Özgür ALTUNCU- İdris TİFTİKCİ - İstanbul - DHA
CHP'nin Köşk Anketinde Hangi İki İsim Öne Çıktı?
CHP'nin seçim kanpanyasını da hazırlayan Öykü Ajans içindeki “Fikrimühim” grubunun Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin 1331 kişiyle yaptığı anket sonuçlarına göre, CHP İstanbul Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen Köşk için istenen adaylar arasında başa baş çıktı. Cumhurbaşkanlığı yarışında isimleri geçen 30 ismin sıralandığı ankette, Büyükerşen MHP seçmenleri tarafından da desteklenirken, AKP seçmenlerinin ikinci tercihi olarak seçilmesi dikkat çekti. Kamuoyunda isimleri konuşulan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İlhan Kesici, Haşim Kılıç, Hikmet Çetin gibi isimler ise bu araştırmaya göre CHP tabanında yüzde 5’in altında destek bulabildi. Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer'in 'Favori Büyükerşen' başlığıyla köşesine taşıdığı (26 Mayıs 2014) ankete ilişkin değerlendirmeleri şöyle: CHP’nin kampanyacısından Köşk anketi: Büyükerşen MHP oylarıyla önde Cumhurbaşkanlığı seçimlerine üç aydan az bir süre kaldı. İktidar partisi AKP dışındaki tüm partiler adaylarını sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve diğer partilerle görüşerek belirleme çabası içinde. Ana muhalefet partisi CHP de bu kapsamda hafta içinde üç görüşme yaptı. Esnafların, çiftçilerin ve avukatların meslek örgütleriyle bir araya gelen CHP lideriKemal Kılıçdaroğlu, bu temaslarını 10 Haziran’a kadar sürdürecek.Toplumun arzuladığı profil CHP liderine eşlik eden Genel Başkan Yardımcıları Erdoğan Toprak ve Bülent Tezcan’ın anlatımına göre ziyaret ettikleri örgütler isim vermemiş. Cumhurbaşkanı olacak kişide olmasını istedikleri temel özellikleri şöyle sıralamışlar: “Kucaklayıcı, halkın içinde olan, siyasi kimliği fazla ön plana çıkmayan, toplumdaki gerilimi düşürecek, çatışmayı önleyecek, hukuku üstün gören, devlet dengelerini koruyan, uluslararası alanda Türkiye’yi temsil edebilecek.”İki isim başa baş CHP lideri Kılıçdaroğlu görüşme turunu tamamlayacağı haziran ayı ortalarından önce isimlendirme aşamasına geçmeyecek. Ancak parti içinde ve partiye yakın çevrelerde isim arayışı hızlanmış durumda. Bu yöndeki çalışmalardan biri, CHP’nin seçim kampanyasını da düzenleyen Öykü Ajans içindeki “Fikrimühim” grubunun anketi. Türkiye çapında 1331 kişiye, kamuoyunda Cumhurbaşkanlığı yarışında isimleri geçen 30 isim sıralanarak tercihleri soruldu. Çıkan sonuçlar şöyle: CHP’li seçmenlerin ilk isim tercihinde CHP Milletvekili Emine Ülker Tarhan ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen başa baş çıktı. Bu ikili ile arkalarından gelen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce arasında yüzde 6-7’lik bir fark var. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde CHP adayı olan Mansur Yavaş ise CHP tabanından beşinci isim olarak çıktı. Kamuoyunda isimleri konuşulan eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İlhan Kesici, Haşim Kılıç, Hikmet Çetin gibi isimler ise bu araştırmaya göre CHP tabanında yüzde 5’in altında destek bulabildi.Büyükerşen’e MHP ve AKP desteği Büyükerşen, diğer partilerin tabanlarından oy alabilme özelliği sayesinde Tarhan’ı geride bırakarak muhalefet cephesinde en fazla desteğe sahip isim olarak öne çıkıyor. MHP’li seçmenler arasında daha ilk turda ona oy verebileceklerini söyleyen bir kesim var. Ayrıca hem MHP’de hem de AKP’li seçmenlerden Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasını isteyen kesimin ikinci tercihleri arasında yine Büyükerşen ismi dikkat çekiyor.Kılıçdaroğlu için zor tercihBüyükerşen’in adaylığı konusunda partiyi düşündüren konu Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu. AKP bu kanunu çıkarırken kafasında Abdullah Gül’ün ikinci kez seçilmesinin önünü kesmek ve Erdoğan’ı seçtirmek vardı. Bu yüzden Başbakan ve bakanlara istifa etmeden aday olma imkânı sağlandı. Ancak seçime katılacak diğer kamu görevlilerine bu hak verilmedi. Büyükerşen aday olursa görevinden ayrılmak zorunda. Kanunun seçilemeyen kamu görevlilerinin geri dönüşüne ilişkin bölümünde de“belediye başkanları” için bir güvence bulunmuyor. Kanunda boşluk var.Büyükerşen Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olur ve kazanamazsa, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine geri dönememe riski var. Köşk adaylığı için Büyükerşen’e kamuoyu desteğinin sürmesi halinde CHP yönetimi zor bir tercihle baş başa kalabilir. Risk almama eğilimi ağır basarsa, CHP seçmeninin ilgi gösterdiği anketteki diğer isimlerle önceki gün Kılıçdaroğlu’nun görüştüğü eski Devlet BakanıKemal Derviş’in ismi de gündeme gelebilir.AKP tabanı Gül’ü istiyor Aynı araştırmada AKP seçmeni, en güçlü iki aday arasında yüzde 46 ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, Başbakan Tayyip Erdoğan’a (yüzde 39) tercih ediyor. Gül’ü tercih eden AKP’lilerin ikinci tercihlerinde Erdoğan’ın dışında MansurYavaş ve Yılmaz Büyükerşen isimleri geliyor. CHP ve MHP’li seçmenlerin ikinci tercihlerinde de benzer biçimde AKP’den Gül’e destek çıkıyor.MHP’lilerin tercihi Akşener MHP’lilerde ise ilk tercih, TBMM Başkanvekili Meral Akşener’den yana. Kendi istemese de MHP seçmeni, liderleri Devlet Bahçeli’yi de istiyor. MHP’de ikinci tercihler konusunda Abdullah Gül, Yılmaz Büyükerşen ve Mansur Yavaş isimleri gözleniyor.HDP’den Erdoğan’a İlgi Veriler AKP ile HDP/ BDP tabanları arasında geçişkenlik olduğunu ortaya koyuyor. HDP/ BDP seçmeninin Çankaya adayları arasında birinci sırada BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş geliyor. Kürt kökenli seçmenlerin ikinci tercihi ise net biçimde Başbakan Erdoğan. Benzerbiçimde, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını arzu eden AKP’liler arasında da ikinci tercihlerde Gül’ün ardından Demirtaş’ın ismi çıkıyor.    Utku Çakırözer | Cumhuriyet
Kılıçdaroğlu: 'Aday Değilim'
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığına aday olmayı düşünmediğini, Başbakan Erdoğan'ın da aday olacağına inanmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Ben, bu kadar kirli işlerin içine girmiş bir kişinin bu ülkede cumhurbaşkanı seçileceğine inanmıyorum' dedi. Haber Türk televizyonunda katıldığı programda cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi parti liderlerinin cumhurbaşkanlığı adaylığını doğru bulmadığını söyledi: 'Çünkü cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak kişi bütün toplumu kucaklamalı. Tarafsızlığı konusunda kimsenin endişesi olmamalı. Bu nedenle ben cumhurbaşkanlığı adaylığını zaten düşünmüyorum, Aklımın ucundan bile geçmemişti.' Kılıçdaroğlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olması durumunda görevinden istifa etmesi gerektiğini belirtti: 'Diğer adaylar için istifa öngörülmüşse Onun için de öngörülmesi gerekir. Onun da ayrılması lazım. Öngörmemişse yasa etik olarak, ahlaki olarak ayrılması lazım. Uygulaması var mı? Var. Kimi yaptı? Mevcut hükümet yaptı. Bakanlar, belediye başkanlığı seçimlerine katıldılar, bakanların istifası zorunlu değil ama Sayın Erdoğan ne dedi? 'İstifa edeceksiniz seçime öyle gireceksiniz, diğer adaylarla eşit koşullarda.' Onlar da istifa ettiler, eşit koşullarda seçime girdiler. Siyasette çifte standart olmaz. Çifte standart halkla alay etmek demektir.' 'Yakında belli olacak' Cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir takvimin oluşturulup oluşturulmadığının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, cuma günü Almanya'ya gideceğini, dönüşte siyasal partilerin görüşlerini alacağını belirterek, 'Daha sonra da süratli bir şekilde adayı belirlemiş oluruz' ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu, adaylık konusunda gündeme gelen Yılmaz Büyükerşen, Deniz Baykal, Rıza Türmen, Abdüllatif Şener gibi isimlerden özellikle 'Özellikle öne çıkan var mı?' sorusunu 'O konuda yorum yapmak istemem' diye cevapladı. Erdoğan'a eleştiri Bir soru üzerine Erdoğan'ın resmen açıklanmayan adaylığıyla ilgili eleştirilerde bulunan Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: 'Bana dünyada bir örnek gösterin halkını tokatlayan bir adam şu ülkede cumhurbaşkanı oldu deyin. Nasıl anlatacağız biz bunu çağdaş dünyaya veya şaibeli bir kişi, şu kişi şu şaibesiyle beraber şu ülkede cumhurbaşkanı oldu deyin. Bunlar olmaz, olmamalıdır. Türkiye gerçekten de bilgisiyle birikimiyle geçmişiyle şaibesiz bir kişiyi o makama oturtmalıdır. Eğer bir kişinin şaibesi varsa Türkiye bunu kaldıramaz kaldırmamalıdır. Biz bunu dünyaya anlatamayız. Olay budur. Bu kadar nettir olay.' 'Çatı adayı cumhurbaşkanı seçilemezse sorumlunun CHP mi MHP mi olacağı?' sorulan Kılıçdaroğlu, halkın oylarına, tercihlerine saygı duyacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Başbakan Erdoğan seçilse de mi?' sorusunu, şöyle yanıtladı: 'Ben, bu kadar kirli işlerin içine girmiş bir kişinin bu ülkede cumhurbaşkanı seçileceğine inanmıyorum. Eğer bu ülkenin vicdanı varsa, bu ülkede kul hakkı yiyen eğer gerçekten halkın oylarıyla cezalandırılacaksa böyle bir kişinin cumhurbaşkanı olma şansı yok, mümkün değil. Bir insanda yüz olur yani, ben nasıl cumhurbaşkanı adayı olacağım.' 'Aday olup seçilmesi durumunda onu seçen halkın oylarına saygı duyacak mısınız?' sorusuna ise Kılıçdaroğlu, 'Ben seçileceğine inanmıyorum, bu ülkenin vicdanı varsa seçileceğine inanmıyorum. Daha doğrusu aday olacağına da inanmıyorum. Bir insanda vicdan olur. Nasıl aday olacak?' yanıtını verdi. Erdoğan'a 'Diktatör' demesinin tansiyonu yükseltip yükseltmediği de sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: 'Kendi halkını tokatlayana ne denir? 'Yasama organı benim için ayak bağıdır' diyene ne denir? 'Yargı benim için ayak bağıdır' diyene ne denir? Hazır başbakanı bulmuş, derdini anlatacak, 'ananını da al git' diyene ne denir? Dünyanın hangi ülkesine gidip sorsan böyle birine ne denir? Anamuhalefet partisinin telefonlarını dinleyen adama ne denir? Hukuku ayaklar altına alan adama ne denir? Anayasa Mahkemesinin verdiği karara 'bu, milli değildir bu mahkeme mili değildir' diyene ne denir? Ben merak ediyorum, o sevgili yurttaşım 'ne denir' diyorsa emin olun ben onu söyleceğim. Vicdanına sorsun, böyle adama ne denir? Ben de onun yanıtını vereceğim.' Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine, 'Bir kişi cumhurbaşkanı seçildikten sonra sıcak siyasetin içine girer ve başbakana sürekli müdahale ederse o zaman başbakan kukla başbakan olur' ifadelerini kullandı: 'Herhalde Türkiye Cumhuriyeti'ni kukla bir başbakanın yönetmesini kimse istemez. Eğer bir başbakan, hükümeti kurduktan sonra güvenoyunu parlamentodan isteyecek. Sorumluluk kimde? Başbakanda. Kimin programı? Hükümetin. Davul kimin boynunda? Başbakanın boynunda. Bir başbakan, davul kendisinin boynundayken, tokmağı birisine verirse 'sen istediğin gibi çal' derse o başbakana ne denir? 'Kukla' denir. Kılıçdaroğlu, haftaya diğer siyasi partilerle de görüşeceklerine değinerek, ziyaretlere HDP ile başlayacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, 'Bütün bu özeni göstermemizin nedeni, belirleyeceğimiz adayın toplumun geniş kesimlerince kabul görmesini sağlamaktır' ifadesini kullandı. 'HDP'ye MHP ile bir çatı aday üzerinde konuşuyoruz, gelin bu arayışa ortak olun der misiniz?' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Ben, daha öncede ifade ettim, cumhurbaşkanı bir cepheleşmeyle belirlenmemeli. Bütün muhalefet bir arada, iktidar karşı tarafta, böyle bir cepheleşmeyi doğru bulmuyorum. Doğrusu geniş bir toplumsal uzlaşma yaratmaktır. Cepheleşme içine girerseniz, başka cumhurbaşkanı adayına oy vereni ötekileştirmiş olursunuz. Bu ülke en büyük sorunlarını cepheleşmeden yaşadı. Demokrasinin özü uzlaşmadan geçer. Onun adı toplumsal uzlaşmadır. Siyasette, uzlaşma kültürü olmadığı için gerilim var. Aynı havayı teneffüs ediyoruz, aynı suyu içiyoruz ama yan yana geldiğimizde tokalaşmıyoruz bile. Neden? Bunu aşmak istiyoruz. Herkesin sevgiyle sempatiyle baktığı bir cumhurbaşkanı adayı belirleyelim diyoruz. Pazartesi günü üç siyasi partiye gideceğiz, onlar da bu ülkenin partisi. Bir yurttaşın oy verdiği parti, bizim için değerlidir. Milli irade bu demektir. Biz, ayrım yapmayız.' Kaynak: Anadolu Ajansı | Al Jazeera
'Ekmeleddin Bey'e Oy Vermek Vatan Borcudur'
Adı bir dönem Köşk adaylığı için geçen Eskişehir Belediye Başkanı Büyükerşen: 'Ekmeleddin İhsanoğlu'na oy vermek vatan borcudur'Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermenin bir vatan borcu olduğunu kaydederek, 'Türkiye Cumhuriyeti’ni bundan sonraki tehlikelere karşı korumak vatan borcumuzdur. Eğer cumhuriyeti korumak istiyorsak, eğer parlamenter rejimi korumak istiyorsak, batıya saygın bir ülke olmak, çocuklarınıza torunlarınıza ışık tutacak aydın bir ülke olmak istiyorsak Ekmeleddin Bey’e oy vermek bir vatan borcudur' dedi. Eskişehir’de, 'Çatı Aday' olarak bilinen Ekmeleddin İhsanoğlu’nu destekleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Demokrat Parti (DP), Demokratik Sol Parti (DSP), Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) il başkanlıkları tarafından Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ortaklaşa bilgilendirme toplantısı düzenlendi. 'PARTİYİ DEĞİL ÜLKEYİ YÖNETECEK KİŞİ SEÇİYORUZ' Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantının açılış konuşmasını yapan CHP İl Başkanı Nihat Çuhadar, 90 yıllık cumhuriyetin, parlamenter rejimin, hukukun, demokrasinin ve kardeşliğin tehlikeye düştüğü anda oluşturulan toplumsal mutabakatın önemli olduğunu belirtti. Çuhadar, 'Biz partilerimizin değil, ülkeyi yönetecek barışı, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü ve cumhuriyetimizi koruyacak Cumhurbaşkanı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu seçeceğiz' şeklinde konuştu. Ardından divan başkanlığını Beytullah Asil’in yaptığı toplantıya konuşmacı olarak katılan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 5 partinin üzerinde tarafsız bir aday olarak anlaştıkları İhsanoğlu’nu yapmış olduğu uluslararası görev, diplomasideki görevi ve bazı makaleleri nedeniyle tanıdığını ifade etti. 'OYUM EKMELEDDİN İHSANOĞLU'NA' İhsanoğlu ile yüz yüze hiç gelmediğini ancak adaylığı açıklandıktan sonra çıkan yazıları görünce bazı kaynaklardan daha çok bilgi edindiğini anlatan Büyükerşen, 'Ben Yılmaz Büyükerşen olarak bütün üniversite mezunlarının ve üniversite çağındakilerin hocası olarak belirteyim ki, bu seçimlerde benim oyum Ekmeleddin İhasanoğlu’na. ’Benim ölçülerime, benim düşüncelerime uymuyor. Dolayısıyla kızgınım, seçimlerde oy kullanmayacağım’ diyenlerin olduğunu hepimiz biliyoruz. ’Ben tatile gidiyorum banane geride kalanlar istedikler gibi oylarını versin’ diyenler en az onlar kadar çok ve ’İki büyük partimiz de meşrebimize uygun düşmüyor’ diyenler ve bir bölümü de adayın belirleniş şeklindeki usul açısından onun adaylığını kabul etmeyerek tepki gösteren kişiler var. Asıl ben onlara hitap etmek istiyorum. Ben Ekmeleddin İhsanoğlu’na oyumu vereceğim, bir kere 5 partinin hiçbirine kayıtlı değil, tarafsız. Tarafsız demek aynı zamanda ideolojik bağımsız demek. Yakasında bir parti rozeti yok, benim partimin rozeti olma üzere. Ekmeleddin İhsanoğlu bir bilim adamı, çağdaş bir aydın, çocukluğunun geçtiği Mısır, aile yapısı ve üniversitelerde geçtiği kariyeri nedeniyle İslam aleminin ve İslamiyeti çok iyi bilen bir insan. Yarım yamalak bilgilerle İslamiyet’i siyasi pazarlama aracı olarak kullananların yanlışlarını, yamuk siyasetlerinde bertaraf edebilecek bilgi ile donanımlı bir insan' diye konuştu. Posta