Halid Said İslam

Madem öyle son olarak ben de sana bir tavsiye vereyim: Önce sorgula, şuan ki halin, durumun neyse onunla, sonra sorguların hakkında düşün. Bunları yapmadan vardığın sonucun kendi benliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını bilemezsin bir bakmışsın popüler fikirler arasında ziyan olmuşsun. Kendi benliğine sahip olmadan araştırman, okuman yani senin gibi sıralamayı tersten izlemek temelsiz binaya katlar yüklemek değil de nedir?

Kütüb-i Sitte ile bana cevap verdiğinize göre bunu bilmeniz gerekir. Ayrıca mış müş diyerek takıldığım nokta nerede yazdığını belirtmeden direk aktarmanızdı.

İnancımla ilgili bir meselede müsade edin de mış müş'ten daha fazlasını bekleyeyim ki kütüb-ü sittedeki hadislerde de "dedi, duydum, gördüm" şeklinde geçer. Neyse yorumunuzda anlatmaya çalıştığınız kişinin adı Müseylimetü Kezzab, peygamberlik iddiasında bulunduğu doğru ama yazdıklarının Kur'an benzeri olup olmadığını bir kere daha değerlendirin isterim. “Ey kurbağa kızı kurbağa! Ne diye nak nak, vak vak edip duruyorsun! Üs­tün suda, altın balçıkta! Sen, ne suyu bulandırabilirsin, ne de içene mani olabi­lirsin! Yarasa, sana ölüm haberini getirinceye ka­dar yerde bekle!(bn Sa’d, Tabakat, c. 5, s. 551)”:))) Siz "Kur'an benzeri bir sürü kitap yazıldı." sözüne inanıyorsanız BİR TANE DE SİZ YAZIN.