Bu bulgu, mutluluğun bağışıklık sistemimiz üzerindeki olumlu etkisini gösteren çok önemli bir kanıttır. Bunun dışında Wisconsin Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü olan Richard Davidson, beynin ön lobundaki etkinlikleriyle, derin düşüncelere dalmanın verdiği bir tür neşelenme arasındaki bağlantıyı araştırmış ve bu araştırma bulgularını Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlamıştır. Bu deneysel çalışmanın sonucunda elde edilen bulgulara göre mutluluk, beyinde bile bile yaratılan fiziksel bir durum olarak değerlendirilmektedir.
Mutluluk üzerine yapılan diğer çalışmalar da mutlu bir beynin taşıdığı fiziksel özelliklerin bedenin geri kalan bölümleri üzerinde güçlü etkiler yarattığını kanıtlar niteliktedir. Örneğin umut, iyimserlik ve hoşnutluk gibi ruhsal durumların, görünüşe bakılırsa, kalp ve damar hastalıkları, şeker, hipertansiyon, nezle ve üst solunum yolu iltihaplanmaları gibi rahatsızlıklara yakalanma riskini de azalttığı yönündeki bulgular mutluluğun fiziksel dengemizi ne oranda etkilediğini göstermektedir. Hatta Hollanda’da yaşı ilerlemiş bireyler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, iyimser ruh durumlarının, bireyin ölüm riskini % 50 oranında azalttığı bile iddia edilmektedir.
Olumlu ruh durumlarında deneklerin sol prefrontal kortekslerinde bir devinim meydana geldiği gibi, gerginlik durumunda adrenalin bezinin salgıladığı kortizol hormonunda da bir düşüş meydana geldiğini gösteriyor. İyimserlerin, karamsarlara kıyasla daha az gerginlik yaşayabileceklerine ve buna bağlı olarak gerginliğin tetiklediği bilinen kötü biyokimyasallardan uzak kalabileceklerine inanılmaktadır. Dahası, iyimser tavırlı mutlu insanlar görünürde sağlıklarına çok daha özen göstermektedir ve kendilerini daha zinde ve dinamik hissetmektedir.
Mutluluğun fizyolojisini ve nörolojisini inceleyen araştırmacılar, bu konuları yavaş yavaş gün yüzüne çıkartarak, depresyon ve mutsuzluk nedenleri gibi çok çalışılmış bir konunun dışında, psikolojik araştırmaların olumlu duygulara yönelmesini sağlamıştır. Mutluluğun klinik olarak kesin bir tanımı yapılamamaktadır.
Sonuç mu?
Kendisi hatta kuramsal olarak da kişiden kişiye ve hatta durumdan duruma farklılık gösteren çok tanımlı bir olgudur. Kimine göre mutluluk, yapılan bir işin sonunda elde edilen bir ödül kimine göre ise sahip olduğumuz şeyler sonucunda hissettiğimiz “haz” duygusudur. Richard Davidson’a göre ise mutluluk, bireylerin genelde değiştirme yönünde güdülenmedikleri, bir iyilik ve esenlik durumudur ve insanlar bu durumu korumaya güdülenmişlerdir. Söz konusu güdü, dünyaya etkin bir biçimde sarılmayla ve varlığını devam ettirmeyle ilintilidir.
Yorum Yazın