Görüş Bildir
Haberler
Think House: Felsefe ve Tiyatronun Buluşma Noktası

etiket Think House: Felsefe ve Tiyatronun Buluşma Noktası

Hande İpekgil & Gamze İrez
17.10.2023 - 18:00 Son Güncelleme: 18.10.2023 - 08:51

Geride bıraktığımız eylül ayı üç güzel dönemi başlattı ve pek çoğumuz bu başlangıçları heyecanla bekliyorduk. Bunlardan en önemlisi; bütün yaz ara verilen kültür- sanat etkinlikleri, diğeri çocukları okullu olan veliler için düzenli hayata geçiş anlamına gelen okul dönemi, bir diğeri de doğanın değişim ve dönüşümüne şahit olduğumuz sonbahar. Kabul edelim, yaz mevsiminin sıcağı ve rehavetinden sonra sonbaharın serinliği ve düzeni hepimize iyi gelecek. 

Bu iyi halin devamlılığını da kültür-sanat etkinlikleri, festivaller, tiyatro oyunları sağlayacak. Özellikle İstanbulluların seçeneği oldukça fazla, bütün etkinliklerden tek seferde bahsetmem mümkün olmayacak ama az da olsa işinizi kolaylaştırmak istiyorum. Bu nedenle en azından sevdiğim bir yerden başlayabilirim, diye düşündüm.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Sizlere mahallemizin kalbi, kültür- sanat mekânı, felsefe ve tiyatronun iç içe olduğu Think House’dan bahsedeceğim.

Sizlere mahallemizin kalbi, kültür- sanat mekânı, felsefe ve tiyatronun iç içe olduğu Think House’dan bahsedeceğim.

Pandemi sürecinde katıldığım bir atölyeyle haberdar olduğum ve hayatıma derinlik katan Engin Geçtan’la tanışmamı sağlayan, son zamanlarda da sade ama derinlikli tiyatro oyunları izleme imkanını yakaladığım Think House; benim gibi felsefe, psikoloji ve sanatseverlerin buluşma noktası oldu. Henüz haberdar olmayanlar için biraz kuruluş hikayesiyle başlayalım. 

Kuruluş hikâyesi

İstanbul'un kültür- sanat hayatına yeni bir soluk getiren Think House, aslında daha ilk adımlarını atan bir çocuk, çünkü kurulalı çok olmadı. 2019 yılında Fırat Devecioğlu tarafından kuruldu. Kariyerinde yöneticilik, atölye liderliği, kurum içi koçluk ve eğitmenlik bulunan Fırat Devecioğlu’nun, biri 2018’de Mona Kitap etiketiyle yayımlanan düşünce kitabı “Yüzleşme”, diğeri 2021 yılında Destek Yayınlarından çıkan Arthur Schopenhauer'un fikirleri üzerine yazdığı “Schopenhauer Felsefesi'nin İyileştirici Gücü”  olmak üzere, iki  şahane kitabı var. Felsefe eğitimi alan Fırat Bey hakkında pek çok şey söylemek mümkün ama en önemlisi; atölyelerine katılan ya da bir tiyatro oyunu sonrası sohbet etme imkanı bulan herkesin aynı fikirde olacağı üzere; felsefe, sanat, psikoloji disiplinlerini kolaylıkla buluşturan, tüm bilgi birikimini paylaşma konusunda da oldukça cömert biri olmasıdır. Aslında Think House da tam olarak Fırat Devecioğlu’nu yansıtıyor diyebiliriz. 

Sahne, eğitim ve ortak çalışma alanı olmak üzere üç farklı faaliyet alanı olan Think House, “yeni nesil kültür girişimi” olarak da örnek gösteriliyor. 

“Felsefe, sanat ve psikoloji nasıl buluşuyor, Think House’ da neler yapılıyor?”, diye merak edenler için bu faaliyet alanlarına biraz daha detaylı bakalım.

Ortak çalışma alanı

Ortak çalışma alanı

Pandemiyle daha da artan “yeni nesil ofis ortamı” arayışını şahane bir şekilde karşılıyor. Yaratıcı Think House ortamını kullanarak şehrin merkezinde olmanıza rağmen sakin ve huzurlu çalışma alanında işlerinizi yapabilirsiniz. Sadece ofislere ayrılan günler olduğu gibi, kitabını okumak, sakin bir yerde kahvesini içerken yazısını yazmak, işlerini ev dışında farklı bir yerde halletmek isteyen herkese kapılarını açıyorlar. Ayrıca kutlama, davet gibi özel etkinlikler, sergi, prova çalışmaları, atölyeler, kurumsal etkinlik, söyleşi, seminer, toplantı, eğitim ve danışmanlık faaliyetleri için de tercih edilebiliyor. 

Örneğin; felsefe seven pek çok kişinin bildiği “Dilozof”, “Pelin Dilara Çolak ile Bir Yaşam Felsefesi Yaratmak”  Think House ‘da katıldığım güzel bir buluşmaydı. 

Eğitimler 

Think House'un en önemli faaliyet alanlarından biri; benim de çok sevdiğim felsefe, psikoloji ve edebiyatın iç içe geçtiği birbirinden farklı içeriklere sahip eğitimleri. Katılımcıları düşündüren, derinlikli bir bakış açısı sunan, merak uyandıran bu eğitimlere “Psikofelsefe” adının verilmesi de şaşırtıcı değil.  Farklı felsefe ve psikoloji ekollerinden bahsedilen eğitimlere yüz yüze ve online olarak katılmanız mümkün. Felsefe ve psikolojiyle ilgilenen, kendini felsefi kaynakları kullanarak tanımak isteyen herkesin katılabileceği zengin içerikli bu eğitimlerden bazıları şöyle; “Kırılganlık, Cesaret ve İlişkiler C. G. Jung Felsefesi”, “Fırat Devecioğlu ile Schopenhauer Tedavisi”, “Kendini Yaşama, Var Olma ve Yaşama Cesareti” , benim de katıldığım ve pek sevdiğim “İnsan Benliğine Ayna Engin Geçtan Atölyesi”.

Yeni dönemin yeni eğitimlerinden biri de “İkinci Hayat. Başka Bir Hayat Mümkün mü?"

Yeni dönemin yeni eğitimlerinden biri de “İkinci Hayat. Başka Bir Hayat Mümkün mü?"

Hayatın koşturmacası içinde hangimiz kendi kendine “Başka bir hayat mümkün mü?” diye sormuyor ki? Belki de bu soruya cevap bulacağımız ya da ihtiyacımız olan kaynağı fark edeceğimiz bir atölyedir. 

Sahne

Gelelim Think House sahnesine; hem kendi oyunlarını hem de yapımcılığını üstlendikleri tiyatro oyunlarını izleyiciyle buluşturan Think House, öncelikle İstanbul' un kültür-sanat hayatına, geniş bir çerçeveden bakıldığında da sanat dünyasına önemli bir katkıda bulunuyor. Alışılmış tiyatro ortamından farklı özelliklere sahip Think House sahnesinde oyun izlemiş biri olarak, fırsatı olanlar mutlaka tecrübe etmeli, diyebilirim. Seyirciyle sahnenin iç içe geçmesi, bildiğimiz ve alıştığımızdan farklı olarak oyuna ayrılmış özel/ yüksek/ ayrı bir alanın olmaması, sahnenin izleyicilerle aynı seviyede hatta bazı dekorla izleyicinin yan yana olması başta biraz şaşırtıyor olsa da hızla alışılıyor. Sandalyenizle oyuncuya kol mesafesi uzaklıkta olmaya hazır olun. Bu yakınlık, hikayenin içinde olma hissi, alıştığımız tiyatro izlemenin ötesinde ilginç bir deneyim yaşatıyor. Hatta belki de oyunun etkisini güçlendiriyor bile diyebilirim. Ayrıca oyunların felsefe ve psikoloji derinlikli, çok katmanlı yapısı da izleyenleri etkiliyor.

Mata Hari ve Lazarus oyunlarını izlemiştim, her ikisi de tek kişilik, hikayenin ötesine geçebilen derinlikli oyunlardı.

Mata Hari ve Lazarus oyunlarını izlemiştim, her ikisi de tek kişilik, hikayenin ötesine geçebilen derinlikli oyunlardı.

Zaman zaman oyuncuların yerinde kendimi buldum ve bu durum bazı korkularımla yüzleşmemi sağladı. Einstein Kumpanyası ve Bestenigar Yokuşu oyunlarını da bu sezon izlemeyi planlıyorum. Sanatın hızla dokunduğu, derinden etkilediği, kendine özgü ortamı olan bu şahane oyunları mutlaka izlemelisiniz. Tiyatro oyunları sonrası söyleşilere de katılabilir; yazar, yönetmen ve oyuncuyla sohbet etme imkanı bulabilir ve oyunla ilgili sorularınızı sorabilirsiniz. 

Düşünce dünyanızı zenginleştirmek, kendinizi sanat ve felsefe aracılığıyla daha iyi tanımak, hayatınızda dönüşüm yaratmak istiyorsanız ya da sadece güzel bir oyun izleyip hoş bir zaman geçireyim, diyorsanız yolunuz Think House’dan geçmeli. Detaylı programları için instagram hesaplarını takip edebilirsiniz. 

Gamze İrez

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0