Şiirleriyle Devleşen Şair Nazım Hikmet'in Hapisten Atatürk'e Neden Mektup Yazdığını Açıklıyoruz!
Şiirleriyle Devleşen Şair Nazım Hikmet'in Hapisten Atatürk'e Neden Mektup Yazdığını Açıklıyoruz!
Şiirlerini ve Nazım Hikmet'i anlatmaya kelimeler yetmez ama ömrünün yarısından fazlasını hapiste ya da sürgünde geçiren büyük şairi biraz daha yakından tanıyabiliriz belki...
Kaynak: ViBio
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Nazım Hikmet Ran, bir daha geri dönmeyeceği Selanik'te 1901 yılında dünyaya geldi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Babası Hikmet Bey, sonradan adı Galatasaray Lisesi olan Mekteb-i Sultani'den mezun. Zamanında ticaret yapmayı denemiş, başarılı olamayınca da Dışişleri'nde memur olarak çalışmaya başlamış. Ama memurluğu da pek sevmemiş...
Babası Hikmet Bey memurluğu sevmediği için bir süre işinden ayrıldı ve dedesi Nazım Paşa'nın yanına taşındılar. Orada işler istedikleri gibi gitmeyince İstanbul'a geldiler ve Hikmet Bey ne kadar istemese de memuriyete geri döndü.
Tabii Nazım Hikmet'in aklı fikri şiirde. Askeri disipline pek ayak uyduramamış ve derslerinde de gereken başarıyı gösterememiş.
Ama ikinci iddia şöyle dursun, Nazım Hikmet'in 1921 yılında henüz 19 yaşındayken milli mücadeleye katılmak için bir arkadaşıyla Anadolu'ya kaçıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1924 yılında Türkiye'ye döndüğünde Aydınlık dergisinde yazmaya başladı.
Hapisten çıktıktan sonra bir dergide yazmaya başladıysa da hep geçim sıkıntısı çekti. Ardından 1933-1937 yılları arasında yeniden tutuklu kaldı.
Haksız tutuklandığını bildiği için Atatürk'ten yardım istedi.
Ama aynı dönem Atatürk ölüm döşeğindeydi. Ve ne yazık ki mektubu okuyamadan ebediyete göçtü...
Demokrat Parti'yle gelen af ile özgür kalması için dışarıda aydınlar, içeride Nazım Hikmet açlık grevine başladı. Sonunda, 1950'nin Temmuz ayında özgürlüğüne kavuştu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu dönemde hayatındaki kadın olan Münevver'le evlendi ve Memet adında bir oğulları oldu.
25 Temmuz 1951'de vatan haini ilan edilip vatandaşlıktan çıkarıldı.
Moskova'da da vatandaşlık alamadı ve annesi tarafından dedesinin kütüğüne geçti ve Polonya vatandaşı oldu.
Ardından da son aşkı Vera'yla Moskova'ya taşındı ve birlikte pek çok ülkeyi ziyaret ettiler.
Ama kalp rahatsızlığı sürüyordu ve hep ölümü düşünüyordu. Oğlu Memet'e son mektubunda şunları yazmıştı ve Anadolu'da bir köy mezarına gömülmek istemişti:
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
3 Haziran 1963'te bütün bu hasretlere, sürgüne, özleme, aşka ve ayrılığa dayanan kalbi daha fazla dayanamadı ve sabah gazetesini almak üzereyken vefat etti.
Kalabalık bir törenle cenazesi düzenlense de, vasiyetindeki gibi Anadolu'daki bir köye değil, Moskova'da kahramanlar mezarlığına gömüldü Nazım Hikmet.
Şairliğini, aşklarını ve özlemlerini anlatmak da bir başka içeriğin konusu olsun.
Videonun tamamına buradan ulaşabilirsiniz:
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Sizin imla hatalarınıza sinirimden zor bitirdim yazıyı. Yazdığınız cümlelere hiç dönüp bakmıyor musunuz? En azından bu içerikte yapsaydınız bunu. Geniş zaman... Devamını Gör