SEO'da Doğru Bilinen 6 Yanlış
Yanlış 1: “Meta Tag’lar’da anahtar kelimeleri olabildiği kadar kullanmak trafiği arttırır.”
Doğru: Meta taglar, kullanıcılar ve arama motorları için sitenizi ve içeriğinizi anlamak için önemli bir etkendir. Bu yapıyı en doğal şekilde kurgulamak doğru olanıdır.
Yukarıda meta keywords kullanımı ile ilgili bir görsel görüyorsunuz. Burada Meta Keywords’un artık bir SEO kriteri olmadığını tekrar belirtmekte fayda var. Görselde meta keywords alanında “keyword stuffing” ile trafik almaya çalışan bir siteyi görüyoruz.
Önceki yazılarımızda Title kullanımı ile ilgili yanlışları ve doğruları aktarmıştık. Sitemizde kullandığımız tüm meta tag’lar için kullanıcı dostu bir yapı oluşturmak gerekiyor(Özellikle akıllı etiketlerde). Organik arama sonuç sayfalarının ücretsiz olarak yer aldığınız bir reklam alanı olduğunu unutmayın. Yapılan araştırmalar kullanıcıya fayda sağlayan meta description’ların tıklanma oranlarının daha fazla olduğunu gösteriyor.
Yine daha önce blog yazılarımızda anlattığımız üzere akıllı etiketler vasıtasıyla da arama sonuç sayfalarında öne çıkabilirsiniz. Zira Türkiye’de akıllı etiketlerin kullanım oranları genele oranla çok düşük bir seviyede.
Yanlış 2: “Delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir.”
Yanlış 3: “Kısa süreli şöhretler kalıcılığı da beraberinde getirir.”
Doğru: Etkili ve ölçümlenebilir çalışmalar kalıcılık sağlar ve marka algısını güçlendirir. Bu algı da şöhretinizi arttırır. Kullanıcılar bilgi açısından fayda gördükleri siteleri ziyaret ederler.
Burada iki noktayı incelemekte fayda var. Birincisi organik olarak bir defa yapılan bir SEO çalışması ile üst sıralara çıkmak ve inorganik yollarla yükselmek.
Organik olarak yapılan bir SEO çalışması neticesinde üst sıralarda yer alabilirsiniz. Ancak rakiplerinizin sürekli olarak SEO yaptığını unutmamak gerekiyor. Bir defa yaptırdığınız bir SEO çalışması neticesinde üst sıralarda yer alabilirsiniz. Ancak SEO çalışmalarını siteniz var oldukça ve desteklemediğiniz sürece üst sıralarda hayalet gibi görünüp kaybolabilirsiniz.
İnorganik yollarla(hacklink veya diğer black hat SEO yöntemlerini uygulayarak) Google’ın algoritmasını yanıltarak üst sıraları domine etmek, kısa sürede bir şöhret kazanmanızı sağlayabilir; herkes sizden bahsedebilir, rakiplerinizin trafiğini bir anda çekebilirsiniz. Ancak bu şöhretin de arama motorlarında görünür olduğunuz zaman gibi kısa süreceğini unutmayın. Doğal olmayan yollarla arama motorlarında yükselmek, sonrasında keskin cezaları da beraberinde getirir.
Yanlış 4: “SEO, büyük sermayeli şirketlerin arama sonuçlarını domine ettiği bir sektör haline gelmiştir.”
Doğru: SEO herkes içindir. Disiplin gerektirir ve bu disiplin gerekli rekabet ortamını sağlar.
SEO hassas yürütülen bir süreç sonucunda başarıyı getirir. Bir disiplin işidir. Ne kadar büyük sermayeye sahip olursanız olun, bu size istediğiniz anahtar kelimede veya kelimelerde istediğiniz kadar trafik alacağınızı göstermez. Bir sermayeye sahip olmak işe hazırlık ve kaynak açısından işinizi kolaylaştırabilir ancak sizden daha az sermayeye sahip bir siteyi geçebileceğinizin garantisi hiçbir zaman vermez.
İşini doğru yapan, kullanıcıya önem veren ve bu doğrultuda memnuniyeti sürekli sağlamak için çalışan küçük sermayeli bir site ile sadece sermaye ortaya koyarak arama motorlarına uygun yapılan bir site sermaye/SEO performansı dengesinde rekabet edemez. Büyük rakipler hem SEO’da hem de diğer noktalarda başarılı ise burada “Çareler tükendi.” cümlesini kurabilirsiniz ancak bir çıkış yolu her zaman vardır. Örneğin; rakibiniz hedeflediğiniz anahtar kelimede ilk sırada olabilir, siz de long-tail kelimeleri hedefleyerek kaliteli trafik alabilirsiniz.
Yanlış 5: İçerik kraldır. SEO ise onun derebeyliklerinden bir tanesidir.
Doğru: Evet içerik kraldır. Ancak içerik ve SEO birbirine bağlı kavramlardır, birisi olmadan diğeri de olmaz. Birbirlerine karşı bir üstünlük kuramayız. Bu halk söyleyişinde yer alan “Tavuk mu yumurtadan çıkar yoksa yumurta mı tavuktan?” soru cümlesi ile aynı kapıya çıkmaktadır.
Son zamanlarda “İçerik kraldır!” cümlesini çok sık duyar ve kullanır olduk. Ancak bu kullanımlarda zaman zaman yanlış bilgilere de rastlayabiliyoruz. 2015 yılı için içeriğin kral olacağını ve büyük markaların dijital pazarlamada bu alana daha fazla yatırım yapacaklarını öngörmüştük. Ancak buradan yola çıkarak 2015 için İçerik=SEO, SEO=İçerik gibi tartışmaların yapıldığını görüyoruz. Her iki alanda da kendi içerisinde yer alan pek çok değişken vardır.
Yanlış 6: SEO, sitenin kendine yakışanı giymesidir.
Doğru: Bir sitenin link inşası çalışması ile birlikte hem Google’a hem de kullanıcılara sunduğu marka profili kadar, teknik anlamda geliştirmelerin yapılması gereken alanlar vardır. Yani iç güzelliğinin de dış güzelliği kadar güzel olması gerekmektedir. Site dışı SEO çalışmalarında ne kadar iyi bir profil çizersek çizelim, site içi SEO anlamında arama motorlarına ve kullanıcılara kötü bir imaj yaratırsak ne yazık ki istediğimiz başarıları elde edemeyiz. Zaman zaman bazı projelerde site dışı SEO’da zayıf kalınsa da, site içi SEO’da ve kullanıcı deneyiminde iyiysek, marka fanatikleri, sadakati yüksek ziyaretçi kitleleri oluşturmamız da mümkün.
Daha önce SEO Uzmanımız Deniz'in vol1. ve vol2. olarak kaleme aldığı ve SEO’nun Doğru Bilinen Yanlışları yazı dizimizin üçüncü yazısını da paylaştık.
Twitter üzerinde #SDBY etiketi ile sizler de doğru bilinen yanlışları paylaşabilir, görüşlerinizi iletebilirsiniz.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın