Çocuğumuzun görmekten, oynamaktan sıkıldığı bir oyuncak, başka bir çocuk için hayalidir belki?
Paylaşmak güzeldir ama mutlaka kıyafet ya da oyuncak paylaşırken onun da fikrini almalı. Çünkü:
Oyuncakla duygusal bağ
Bebeklik döneminden itibaren geçiş nesnesi, rahatlatan nesneler olarak karşımıza çıkmakta bağ kurulan nesneler. Ancak oyun arkadaşı olarak değerli görülmesi, her çocuk için olmasa da özellikle aidiyet dönemini yaşayan, ben-merkezci döneme geçmiş ortalama 2 yaşından sonra görülebilen bir durumdur oyuncakla bağ kurma.
Kimi çocuk farklı farklı oyuncaklara geçer, üzerinde pek anı bırakmadan bağ kurmadan oyuncaklar arasında hızlı geçişler yapabilir. Hatta ¨paketini daha açarken hevesi kaçar¨ neredeyse :)
Ancak kimi çocuk için oyuncak; alan kişiye, kimlerle oynadığına, ne şekilde oynadığına göre anlamlanır.
Çocuk büyüyor, hafıza ve dikkat süresi gelişiyor, hal böyle olunca çocuk oyuncağı ile oynama süresi artıyor, hafızasında yer eden o oyuncakla ilgili anılar artıyor. (Nasıl siz salata yaparken elinizin alışık olduğu bir bıçağı arıyorsanız, o da oyununda o oyuncağını belirli amaçlarla kullanıyor olabilir.) Kırılsa, eskise, bir parçası kopsa, hatta çocuğun yaşı geçse bile, onunla rahatladığı oyunu hatırlar, rahatlar, duygularını düzenler (regüle) olur.
Yorum Yazın