Görüş Bildir
Haberler
Orta Asya'ya Hakim Olabilmek İçin Türklerden Güç Alaraktan Başlatılan Araplarla Çinlilerin Çatışması: Talas Savaşı

Orta Asya'ya Hakim Olabilmek İçin Türklerden Güç Alaraktan Başlatılan Araplarla Çinlilerin Çatışması: Talas Savaşı

Türklere mal edilmiş olsa da bu savaşta baş rolde Çinliler ve Araplar var aslında...

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bu içerikte Türk Toyu ve Beyaz Tarih kaynak olarak kullanılmıştır.

751 yılında Arapların, Talas Ovası'nda ezeli rakipleri Çin'le yaptıkları savaştı bu.

751 yılında Arapların, Talas Ovası'nda ezeli rakipleri Çin'le yaptıkları savaştı bu.

Çin bu dönemde bugünkü Seyhun'un doğusuna egemendi. Bu savaşla, Çin-Hindistan ticaret yolu üzerinde Araplarla iş birliği yapan toplumlardaki ortaya çıkan ayaklanmaları ortadan kaldırmayı istedikleri için bir savaş başlatma niyetindeydi.

Arap yayılmasını engellemek için 750'de bir Çin ordusu kuruldu ve bu bölgeye girdiler. Abbasilerin iktidara geldiği ve Arapların iç savaşla boğuştuğu bir dönemdi. Kaşmir ve Tibet aldıktan sonra Taşkent'i de alınca kentin valisini öldürerek savaş fitilini ateşlediler.

Talas Ovası'ndaki bu çatışmaya, Orta Asya coğrafyasında hakimiyet kurma isteği sebep oldu.

Talas Ovası'ndaki bu  çatışmaya, Orta Asya coğrafyasında hakimiyet kurma isteği sebep oldu.

Çoğumuzun bildiğinin aksine savaş başladığında, Türkler sadece Araplarla birlik içinde değillerdi. Çin ordusu Çinlilerin dışında, geçtiği yerlerden topladığı Karluk, Fergana Türklerini de safına kattı. Arap tarafında da Arapların yanı sıra, Soğdlar ve Türkler de paralı asker olarak bulunuyordu.

5 gün süren bir savaş oldu. Türkler, stratejik bir atakla Arap safına geçerek Çin'in yenilgiye uğramasına el ayak oldular. Arap-Türk safına geçen Karluk Türklerinin, Çinlilere arkadan saldırmasıyla savaş Arapların lehine sonuç buldu. Türkler, Abbasilerin içinde önemli bir askeri inisiyatif kazandı.

Türkün Türke kırdırıldığı bir mücadele olarak düşünebileceğimiz bir savaş oldu.

Türkün Türke kırdırıldığı bir mücadele olarak düşünebileceğimiz bir savaş oldu.

Türkler, devlet statüsünde değil de paralı ordu statüsünde oldukları için o dönemde bu tarz değişikleri gözetmeleri oldukça normaldi. Yarı yerleşik yarı göçebe Türklerin, en büyük gelir kapısı da paralı askerlikle birlikte savaştan kalan ganimetlerdi.

Savaş sırasında en yükse payı veren tarafı seçmeleri birçok savaşta rastlanan bir şeydi. Zaten en yüksek payı veren taraf kazanmayı garantiliyordu da diyebiliriz. Malum Türkler savaş konusunda dönemin en iyilerindendiler ve hakkını veriyorlardı.

Türkler bu savaşta devlet olarak bulunmasa da her zamanki gibi bulundukları yerde odak noktası oldular.

Türkler bu savaşta devlet olarak bulunmasa da her zamanki gibi bulundukları yerde odak noktası oldular.

Savaş sırasında düşman saf, savaş sonrası ganimetten daha fazla pay veriyorsa Türkler çıkar gözeterek taraf değiştiriyordu. Bunun inanç veya taraf tutmakla alakası dahi yoktu, şayet Türklerin uzun yıllar Araplarla çatıştığını da biliyoruz.

Ama Talas Savaşı'yla Araplarla ilişkileri artınca çeşitli şekillerde Müslüman olmaya başladıkları görüldü. Aslında amaç Arap dünyasının kuvvetli siyasi yapısından yararlanmaktı, din ve inanç konuları bu durumda arka plandaydı. O dönemde din değiştirmek çorap değiştirmek gibiydi desek yanlış olmaz.

İçeriğin Devamı Aşağıda

'Türkler gibi kafir' sözü de bu yağmalama sürecinde Türklerden korkan Arap ve diğer topluluklarca ortaya atıldı.

'Türkler gibi kafir' sözü de bu yağmalama sürecinde Türklerden korkan Arap ve diğer topluluklarca ortaya atıldı.

Türklerin içine girdiği bu toplumda büyük bir etkisi oldu. Orta Asya bölgesindeki Türk kabileleri, İslamı 'Arap dini' olmaktan çıkararak tüm Müslüman toplumları eşitleyen bir yorum getirmesine rağmen kolay kolay Müslüman olmadığını unutmamak gerek. 

Özellikle bu tarihten sonra Abbasilere ve İslamiyete karşı düzenlenen tüm ayaklanmalarda Budist, Şamanist, Maniheist Türk kabilelerin parmağı vardı. Kentlere yağmalama düzenleyen Türklerden korunmak için kentlerin çevresine surlar dikildi, yakalanan Türkler, köle asker yapıldı.

Sonuç olarak Türkler'in çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, Çin'i Orta Asya'dan Doğuya itmiş oldu.

Sonuç olarak Türkler'in çıkarları doğrultusunda hareket etmesi, Çin'i Orta Asya'dan Doğuya itmiş oldu.

İslama yönelerek İslam dünyasını, Batı'ya karşı gelebilmek için arkalarına almış oldular. Bu stratejiyi onaylamayan Türkler bir şekilde feda edildi. Zaten kısa bir sürede İslam alemini ele aldılar. Talas Savaşı, bu olaylara sebep oldu.

Sonraları ise Araplardan çok farklı olarak gelişen Türklere özgü bir İslami yaşayış gelişti.

Sonraları ise Araplardan çok farklı olarak gelişen Türklere özgü bir İslami yaşayış gelişti.

Türkler ne Arapların gücünden etkilenip Müslüman oldu, ne de kılıç zoru olduğuna dair bir düşünce ortaklığı söz konusu değil. 

Talas Savaşı'nın, Türklerin Müslüman olmasını sağlayan savaş olarak bilinmesi çok da doğru sayılmaz yani...

Yorumlarınızı bekliyoruz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
36
36
13
6
4
3
2
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
ImlikeWOW..

Admin ayip etmissin ya biraz daha arap Türk kargasasi cikar biraz daha sov say istersen zaten basimizda bir bu eksik bu kadar ayrimci kafaligi bi birakin All... Devamını Gör

İslamın o zaman bile kafası karışıkmış..

mahir riha

İslamın mı? =))

Halil Işık

Talkan ve Curcan Katliamlarını kimler yaptı? Semerkand ve Buharayı yerle bir eden kimin valisiydi? Toplamda 100.000 Türk'ü kılıçtan geçirenler kimdi? Abbasi ... Devamını Gör