Öğünlerde Aşırı Yiyecek Tüketenlerden Misiniz?

Hızlı yaşamının çoğumuzda yarattığı zaman darlığı ve koşuşturma hali, özellikle iş saatlerinde 'yemek öğünlerimizi kısacık zaman dilimlerine sıkıştırma alışkanlığımızı geliştirdi. Bir bir zaman sonra bakarız ki biz artık her öğün hızlı yiyenlerin önde gideni olmuşuz.

Oysa şunu hatırlatalım; beynimiz hızlı yemekten o yiyeceğin lezzet ve doygunluk noktasını yakalayamadığı için sanki hiç bir şey yememiş gibi yeme isteğimiz hala devam eder.

Eğer sizde öğünlerde aşırı yiyecek tüketenlerin sınıfına giriyorsanız, önerilerimiz size yol gösterici olabilir

Fizyolojik(gerçek açlık) yeme isteği, beyindeki hipotalamus bölgesindeki uyarı ile kana ensülin salgısı ile başlar. Uyarı “ kan şekerinin” belli bir seviyenin altına düşmesi sonucu gelişir.Kişide acıkma duygusu oluşur.

Fizyolojik açlıkta yapılması gerekenler;

Öğünlerde aşırı yeme davranışında bulunmamak için'uzun süreli açlıklar' yaşamamaya özen göstermelisiniz. 

Uzun süreli açlıklarda insanlar genelde hem hızlı yer hem de aşırı gıda tüketiminde bulunur. Böyle bir öğünden sonra yorgunluk hali ve uyuma hissi oluşur.

Eğer öğle iş yemeği sonrası böyle bir duygu yaşıyorsanız hem iş verimliliğiniz azalacak hem de fazla enerji alımı nedeniyle ' vücut yağ dokusu artacağından 'kilo problemi' sorunu yaşayacaksınız demektir.

Böyle durumlarda öncelikle yiyeceklerinizi “glisemik indeksi düşük “gıdalardan seçmelisiniz, yani Bulgur, tam buğday ekmeği, barbunya, mercimek, sebze, elma, portakal, et, balık, yoğurt, tavuk…gibi sebze tüketimizini artırın, sebzelerin enerji değerleri düşük, mide de kapladıkları hacim büyük olduğundan 'acıkma sürenizi ' geciktirirler. Üstelikte doğal vitamin ve mineral kaynağıdırlar.