Kocaeli Kitap Fuarı’nda Bir Yolculuk: Yazarlarla Derin Sohbetler
Kocaeli Kitap Fuarı’ndaydım. Hem şehir hem fuar “kocaman”. Akın akın şehrin yurdun dört bir yanından gelenlerin arasındayım. Birazdan içeri gireceğim…
Kocaeli Kitap Fuarı’nın ışıl ışıl salonlarında yürürken, her köşede yeni bir hikâyeye, her adımda başka bir dünyaya adım atıyordum. Kalabalığın içinden sıyrılıp stantlar arasında dolaşırken, ilk dikkatimi çeken Sadettin Ökten oldu. Onun derin ve bilgece bakışları, insana huzur veren bir deniz gibi dingin. Yanına yaklaşıp selam verdim.
"İnsan şehri inşa ederken, şehir de insanı inşa eder derler," dedim gülümseyerek. "Siz bu dengeyi nasıl tarif edersiniz?"
Düşünceli bir şekilde yanından ayrıldım. Bir sonraki durağımda, Müfit Can Saçıntı’yla karşılaştım.
Ekrandaki mizahi ve derin kişiliğiyle tanınan Saçıntı, standında hayranlarıyla sohbet ediyordu. Onunla bir süre, mizahın hayata kattığı anlam üzerine konuştuk.
'Mizahın altındaki derinlik nedir sizce?' diye sordum.
'Mizah, insanı en zorlu anlarda bile ayakta tutar,' dedi. 'Ama iyi mizah, yüzeydeki gülümsemeyle yetinmez, altındaki katmanlara dokunur.'
İçten gülüşüyle bana veda ederken, yüreğime yayılan sıcaklıkla ilerledim. Bu kez Kemal Sayar’la karşılaştım. Psikolojinin ruhsal derinliklerine dalmış bir yazar olarak, ondan içsel yolculuk üzerine birkaç kelime duymak istedim.
'İnsan, ruhunu nasıl beslemeli?' diye sordum.
'İnsanın ruhu, şefkat ve farkındalıkla beslenir,' dedi Sayar, duraksamadan. 'Modern hayat bizi hızla tüketirken, kendimize dönmeyi unutmamalıyız. Kendimize vakit ayırmak, içsel dinginlik için gereklidir.'
Bu kısa ama derin sohbet, içimde bir dinginlik bıraktı. Yürümeye devam ettim ve bir diğer tanıdık yüzle, Orhan Toker’le karşılaştım.
Bu sözleri derinlemesine düşünürken, tam o sırada Uğur Batı’yla karşılaştım.
Onun bilgi dolu bakışları ve entelektüel derinliği her zamanki gibi dikkat çekiyordu. Kendisiyle uzun bir sohbet etme fırsatı buldum. İletişim ve medya üzerine konuşmaya başladık.
'Sizce, bilgiye bu kadar kolay ulaşabilmek, hayatlarımızı nasıl değiştirdi?' diye sordum.
'Bilgiye kolay ulaşmak, bazen onu değersizleştiriyor,' dedi Batı. 'Ama gerçek bilgi, derinlik gerektirir. Ekranların hızla sunduğu bilgi, bizi yüzeyde tutuyor. Derine inebilmek için zaman, sabır ve doğru bir rehberlik gerekiyor.'