Görüş Bildir
Haberler
Kirli Dünya Kupası Nihayet Bitti!

etiket Kirli Dünya Kupası Nihayet Bitti!

Hayri Cem
20.12.2022 - 11:09 Son Güncelleme: 20.12.2022 - 11:22

Katar’ın nüfusu 2,6 milyon kişidir. Bu nüfusun %11,6’sını Katarlılar, %88,4’ünü ise ülkeye çalışmaya gelmiş olan ülkelerin yoksul vatandaşları oluşturuyor. Katar’ın İnsan Hakları karnesi de oldukça düşüktür. Ülkesindeki yabancı işçilere “köle muamelesi” yaptığı söyleniyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Dünya Kupası turnuvası için yaptırdığı stadyumların inşaatında çalıştırılan yabancı işçilerden 6,750’ünün yetersiz güvenlik önlemeleri nedeniyle hayatını kaybettiği iiddia ediliyor.

Dünya Kupası turnuvası için yaptırdığı stadyumların inşaatında çalıştırılan yabancı işçilerden 6,750’ünün yetersiz güvenlik önlemeleri nedeniyle hayatını kaybettiği iiddia ediliyor.

Bir Katarlı yetkili ise bu sayının sadece 400-500 civarında olduğunu pişkince açıkladı. Sanki olağan bir durummuş gibi…

Katar, İnsan Hakları konusunda erozyona uğrayan uluslararası itibarını yeniden kazanmanın yolu olarak Dünya Kupasına ev sahipliği yapmayı görmüştü. Bu amaçla FIFA başkanı Sepp Blatter başta olmak üzere pek çok FIFA yetkilisine rüşvet dağıttığı ortaya çıktı. Nitekim Blatter, Platini ve bazı diğer üyeler gözaltına alınmış ve mahkemece mahkum edilmişlerdir. 

Katar’la ilgili rüşvet iddiaları FIFA yöneticileri ile sınırlı kalmadı. Fransa, Almanya, Çin gibi ülkeler başta olmak üzere pek çok ülkeye de çeşitli ekonomik avantajlar teklif edilerek, oylarını satın almaya çalıştığı iddia edildi. 

Yaz aylarında yapılması planlanan bu Dünya Kupasının, pek çok ülkedeki liglere ara verilerek, kış aylarına aldırılmış olması da bu rüşvet iddialarını doğrular niteliktedir. Bu yıl yapılan turnuvaya kadar hiçbir ülkede liglere ara verilmemiştir. Bu bir ilktir.

Bu konudaki haberlere internet sayfalarından ulaşabileceğiniz için fazla detaya girmiyorum. 

Katar ile ilgili en son rüşvet iddiası, Avrupa Parlementosu Başkan Yardımcısı Eva Kaili’ye yapılan operasyon ile ortaya çıktı. Katar, Yunanlı parlamenter Kaili ve dört diğer yetkiliye, Katar’daki İnsan Hakları ihlallerini aklamak için rüşvet verdiği iddia ediliyor.

Sicili böyle bozuk bir ülkede, rüşvet iddiaları eşliğinde düzenlenmiş olan bir turnuva ‘kirli’dir. 

Peki önceki turnuvalar temiz miydi?

Elbette hayır! 

Kirlenme ve yozlaşma sporun endüstrileşmesi ile paralel gelişmiştir. FIFA kadar Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) de rüşvet skandalları ile çalkalanmıştır. Örneğin, Çin’in 2008’de ev sahipliği yaptığı Olimpiyat oyunlarını da rüşvetle aldığı uzun bir süre konuşulmuştur.

***

Endüstrileşen sporda paranın açamayacağı kapı yoktur. Şikenin nasıl organize bir sürece dönüştüğünü en iyi anlatan, Declan Hill’in Şike: Futbol ve Organize Suçlar adlı kitabını okumanızı kuvvetle tavsiye ediyorum. Bu kitabı okuyunca pek çok kazanılan zaferin aslında çeşitli güçlerin yazıp, sahneye koyduğu birer senaryodan ibaret olduğunu göreceksiniz.

Son Dünya şampiyonu olduğundan, bu konudaki örneğimi Arjantin olarak seçtim:

Arjantin’in bugünkü futbol popülaritesinin perde arkasında Kempes, Riquelme, Passarella, Batistuta gibi pek çok efsane futbolcu var. Ama özellikle de Maradona… Bunun yanı sıra Arjantin’in bir Üçüncü Dünya Ülkesi olması ve diktatörlüğe karşı halkının verdiği mücadele de dünya halklarının ilgi ve sempatisini kazanmasına neden olmuştur. Devrik Başkan Peron’un eşine yazılmış olan “Don’t Cry For Me Argentina” şarkısı halen en çok söylenen ve en çok beğenilen şarkıların başında gelmektedir.

Ancak futbolda elde ettikleri her başarının hak edilmiş zaferler olduğunu iddia edemeyiz. Size 1978 Dünya Kupası'nı örnek olarak anlatayım:

Ancak futbolda elde ettikleri her başarının hak edilmiş zaferler olduğunu iddia edemeyiz. Size 1978 Dünya Kupası'nı örnek olarak anlatayım:

Arjantin, 1978 Dünya Kupası'nda, ikinci turda Peru’yla karşılaşacaktı ve finale çıkabilmek için Peru’yu en az 4-0 yenmek zorundaydı. Bu iş çok zor görünüyordu çünkü Peru oldukça iyi  bir takım kurmuştu. Ama Arjantin, Dünya Kupası’nı kazanmak zorundaydı ve Peru’nun darbeci generalleri de para sıkıntısı çekiyorlardı.

Bu yüzden Arjantin’i yöneten darbeci diktatör Jorge Rafael Videla ve cuntanın diğer üç üyesi, Peru’nun dost cuntasına yardım etmeye karar verdiler. Arjantin, Peru’ya acilen 35.000 ton bedava tahıl ve bir miktar da silah verdi. Bu arada Arjantin Merkez Bankası da, dondurulmuş olan 50 milyon dolarlık krediyi, Peru’ya ödenmek üzere serbest bıraktı. 

Arjantin çalıştırıcısı Cesar Luis Menotti, maçtan önce yaptığı konuşmaya, kalecisi ve bazı oyuncularını almadı. Çünkü bu oyuncular şikenin kokusunu almışlar ve şiddetle karşı çıkıyorlardı. Sonuçta Arjantin Peru’yu, finale çıkmasını mümkün kılacak bir sonuçla, 6-0 yendi. Finalde Hollanda’yı uzatmalarda attıkları gollerle yenerek şampiyon oldular. Bu, belki de şimdiye kadar rüşvetle kazanılan ilk Dünya Kupası’ydı.

Generallerin tek politikası, kendilerini elde edilen zaferlerle bağdaştırmaktı. Programladıkları en büyük zafer, Dünya Kupası’na ev sahipliği yapıp bu kupayı kazanmak ve Falkland Adaları’nı işgal etmekti. 

Nitekim Arjantin, 1982 yılında Falkland Adalarını işgal etti. İngiltere ile yapılan 6 haftalık savaş sonucunda adaları terk ettiler. Aslında bu savaşın kısa sürmesinin ardında da yine futbol vardı. Söylentilere göre, askeri rejimin Mayıs 1982’de Britanya’ya teslim olmasının asıl nedeni, savaşın uzaması halinde Arjantin’in İspanya’daki 1982 Dünya Kupası’na katılma hakkını kaybedecek olmasıydı. 

***

Arjantin’in son Dünya Kupası şampiyonluğu hakkında da çok ciddi iddialar var. Bu iddiaları en cesur biçimde dile getiren Cristiano Ronaldo oldu. Fas’a 1-0 elendikleri maçtan sonra, “Bu Dünya Kupası Arjantin’e verilmek isteniyor” dedi. Bu iddiaya pek çok futbol yorumcusu da destek verdi.

Amacım Arjantin’in şampiyonluğunu tartışamaya açmak değil. Ancak bu son Dünya Kupası'nda Arjantin’e olan sempatimi yitirdim. Özellikle Messi ve takım arkadaşlarının, penaltı atışları ile kazandıkları Hollanda maçından sonra rakip oyunculara yaptıkları hareketler spor ahlakına hiç uymadı. Messi’nin yedek kulübesinin önüne gidip, Hollanda teknik heyetine yaptığı saygısızca hareketler yenilir, yutulur cinsten değildi. Şampiyonluk töreninde giydiği Arap kostümü ise tüy dikti. Sadece bu fotoğraf bile, Katar’ın bu turnuva için harcadığı paraların sağladığı PR maliyetini karşılamaya yetmiştir. 

Böyle bir futbolcunun Maradona ile özdeşleştirilmesini hazmedemiyorum. Maradona, vücudunda Che dövmesi olan, ABD’nin vermek istediği ödülü, Küba’nın vereceği ödül nedeniyle reddeden bir büyük oyuncudur. Maradona gerçek bir efsanedir, Messi ise sadece çok iyi bir futbolcu…

Instagram

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
18
7
2
2
2
1
1
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
hakan balta

Bu kadar paranın döndüğü bir sektöre pislik bulaşmaması mümkün değil zaten.

Deniz Acar

Komünistin yazdığı belli olan, kısmen katılabilir bir yazı

Deniz Acar

Yine de eksiyi bastım tabii

Barancell35

Son iki cümle bana göre de her şeyin özeti.. Bir şey de ben ekleyim; Messi denen misyoner, tarihin en büyük vergi kaçakçılarından biridir.