Ergenekon Davasında İlk Temyiz Duruşması Sona Erdi
Yargıtay 16. Ceza Dairesinde yapılan Ergenekon davasının temyiz incelemesinin ilk gününde Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un da aralarında bulunduğu bazı sanıklar savunmalarını tamamladı. Yarınki duruşma eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'un savunmasıyla başlayacak.
Yargıtay Konferans Salonundaki duruşmaya, Başbuğ, Tolon, Perinçek ile Dursun Çiçek, Sinan Aygün, Fatih Hilmioğlu, Veli Küçük, Yalçın Küçük, Mustafa Balbay'ın aralarında bulunduğu bazı sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.
Kalabalık nedeniyle Yargıtay Konferans Salonu'nda yapılan duruşmada önce sanıklar, avukatlar ve ardından sanık yakınları salona alındı.
Mahkeme heyeti başkanı Eyüp Yeşil, sanık ve müdafi sayısı fazla olduğu için alfabetik sıraya göre savunma hakkı tanınacağını, duruşmaların haftada 4 gün, pazartesi, salı, çarşamba, perşembe günleri yapılacağını bildirdi. Başkan Yeşil, 'Şimdiden yargı camiası ve ülkemiz için hayırlı olsun' dedi.
Sanık ve müdafi yoklamasının ardından raportör üyenin hazırladığı rapor ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi okundu.
İlk olarak Perinçek dinlenildi
Yurtdışına gideceği için mazeret bildiren sanık Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'e savunma için ilk söz verildi.
Sanık Doğu Perinçek, savunmasında, 'Davadaki tüm deliler uydurmadır, ABD'nin, devletimizin içine yerleştirdiği, adı da 'F suç örgütü' diye konan örgüt tarafından uydurulmuştur. Bugün Mehmetçik vuruluyor, yollar kesiliyor, mayınlar patlatılıyor, haraç toplanıyor. Bu suçların işlenmesi için Ergenekon, Balyoz gibi davalar tertiplenmiştir. Mehmetçik şu anda sizden adil bir karar beklemektedir' dedi.
Sanık Mustafa Balbay da 'Dinamit lokumu ile Afyon lokumu ikisi de lokumdur, ikisi de lokum olarak değerlendirilip aynı pakete konulabilir. Bu mantıkla açılan bir davaydı. Bugün mahkeme heyeti adil bir yargılama yapacağını söyledi. Biz de onu bekliyoruz.' diye konuştu.
Sanık Dursun Çiçek ise Ergenekon davasının hukuk yoluna gireceğini ifade ederek, 'Bu kumpası kuranların Silivri'de yargılandığını göreceğiz. Duruşmalarda salondaki görevlilere, 'bu salonlara sahip çıkın, gerçek darbeci örgütü burada yargılayacağız' diyorduk. Bugünler yakındır. Bunun müjdesini milletimize vermek isterim' dedi.
Yargıtay konferans salonundaki duruşmaya verilen öğlen arasının ardından sanık emekli Orgeneral Hurşit Tolon, savunmasını yaptı.
'Yurt dışına kaçmayı tercih edenlerin takdirini kamuoyuna sunuyorum'
'Elbette ki yüce mahkemenizden beklentim, bizlere düzmece deliller ve yalancı tanıklarla kurulan hukuk suikastinin sorumlularının adli makamlar önünde derhal hesap vermesinin sağlanmasıdır' diyen Tolon, şunları kaydetti:
'Devlete ortak olmak isteyenlerin yurt dışındaki organizatörleriyle yurt içinde devleti hedef alan örgütün kurduğu kumpasın, kendileri de yargı mensubu olmasına rağmen bugün adalete güvenmeyip yurt dışına kaçmayı tercih edenlerin takdirini yüksek mahkemenize ve kamuoyuna sunuyorum.'
'Hitler Almanyası'ndaki yargılamalar gibi'
Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda söz alan Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, soruşturma ve kovuşturma sırasında yaşadıkları 'usulsüzlükleri' anlattı.
Silivri'de bir spor salonunda değil, cezaevi içinde yargılama yapıldığını ifade eden Çörtoğlu, 'Hukuk devletiyim diyen bir ülkede yargılama cezaevi içinde yapılıyordu, Hitler Almanyası'ndaki yargılamalar gibi' diye konuştu.
Alparslan Arslan için tahliye talebi
Alparslan Arslan'ın avukatı Hüseyin Ayık ise müvekkilinin tutuklu geçirdiği sürenin 9 yıl 5 ayı bulduğunu belirterek, yürürlükteki yasalara göre tutukluluk süresinin 5 yılı geçemeyeceğini, bunun Anayasa Mahkemesi kararlarında da açık olduğunu söyledi.
Ayık, daha önce tahliye taleplerinde bulunduklarını ancak bununla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını ifade ederek, müvekkilinin ivedilikle tahliye edilmesini istedi.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, bugünkü savunmaların sona erdiğini belirterek, duruşmaya yarın, öncelik talebinde bulunan İlker Başbuğ'un savunmasıyla devam edileceğini, ardından isim sırasına göre savunmaların yapılacağını kaydetti.
Davanın geçmişi
Ümraniye'deki bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de ele geçirilen 27 el bombasıyla başlayan dava, 6 yıl 2 ay sürdü.
Kararını 5 Ağustos 2013'te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı Silivri Cezaevinde oluşturulan duruşma salonunda görmüştü.
Kararda, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan 'darbeye teşebbüs suçundan' ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı.
Mahkeme, CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal'ı 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay'ı 34 yıl 8 ay, Sinan Aygün'ü 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etmiş, diğer sanıklara da çeşitli cezalar vermişti.
Bazı sanıklar, Ergenekon davasına bakan, kapatılan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararı yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuş, Yüksek Mahkeme sanıkların haklarının ihlal edildiğine karar vermişti.
Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı üzerine, kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler, sanıkları tahliye etmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti.
AA