onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Dyson Mühendislerinden Yatak Temizliğine İlişkin Öneriler

Dyson Mühendislerinden Yatak Temizliğine İlişkin Öneriler

Dyson Mühendislerinden Yatak Temizliğine İlişkin Öneriler

İSTANBUL (AA) - Sağlıklı yaşam alanları için çözümler sunmak isteyen Dyson mühendisleri, yatağın nasıl temiz tutulacağına ve çarşafların altında gizlenen zararlı parçacıkların üstesinden nasıl gelineceğine ilişkin önerilerde bulundu.

Dyson'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, insan hayatının üçte biri yatakta uyurken geçiriyor.Buna rağmen, yapılan araştırmalar yatak temizliğine ve sağlığına gerekli özenin gösterilmediğini ortaya koyuyor.

Yapılan araştırmalar, birçok insanın evdeki diğer odalardan daha çok yatak odalarını temizlemeye odaklandığını gösteriyor. Amerikan Temizlik Enstitüsü'nün 2020 araştırmasındaki ankete katılanların yüzde 25'i yatak odalarında derinlemesine temizliğe dikkat ettiğini belirtirken, yüzde 19'u çarşaflarının evlerindeki en kirli eşyalardan biri olduğunu dile getirdi. Buna karşın yatağını temizlemeyi düşünen kişi sayısı yok denecek kadar az.

Toz akarları, bakteriler, virüsler, polenler ve diğer alerjenler evdeki diğer odaların yanı sıra yataklarda da bulunuyor ve ev tozu diye nitelendirilen bu mikroskobik canlılar insan sağlığını kötü yönde etkiliyor.

Tek bir yatakta milyonlarca toz akarı olabilirken , bu gündelik yaşam sorunu artık küresel boyutlara ulaşmış durumda. Bu bağlamda yapılan bir diğer çalışmaya göre, Amerika'da yaşayanların yaklaşık yüzde 84'ünün yataklarında tespit edilebilir toz akarı alerjeni varken, Avrupa'daki evlerin yüzde 68'inde tespit edilebilir alerjen bulunuyor. Singapur'da yapılan başka bir araştırmaysa, analiz edilen tüm yatakların yüzde 94'ünde toz akarlarının bulunduğu ortaya koyuyor.

Toz akarlarının kendisi zararsız olsa da, toz akarı alerjenleri aslında dünya çapında alerjik hastalıkların temel tetikleyicilerinden. Araştırmaların sonucunda, çocukluğun erken döneminde ev tozu akarları dahil ev içi alerjenlere fazla maruz kalınması astım problemleriyle ilişkilendiriliyor.

  • 'Yatakta geçirilen zaman hayatın üçte birini oluşturuyor'

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Dyson Mikrobiyoloji Uzmanı Gem McLuckie konu hakkında şunları kaydetti:

'En çok zaman harcadığınız ve deri döktüğünüz yerler, toz akarlarının bulunma olasılığının en yüksek olduğu yerlerdir. Yatakta uyurken geçirdiğimiz zaman, hayatımızın üçte birini oluşturduğundan, özellikle toz akarı mevsiminde, yataklar toz akarı dışkısıyla dolu bir hale dönüşüyor.'

Söz konusu ev tozu akarları, dünyanın her yerindeki evlerde bulunabilen mikroskobik parçacıklardan, ortalama yaşam döngüleri 65-100 gün, bu süre zarfında yaklaşık 2 bin dışkı üretip, tükürükleriyle daha fazla protein salgılıyorlar. İki durum da alerjileri tetikleyebiliyor ve insan sağlığını kötü yönde etkileyebiliyor .

Ortalama bir insan, günde 2 gram , hatta geceleri daha fazla deri döküyor ve yatak örtüsünden kaynaklanan sürtünme sebebiyle ölü hücrelerin dökülmesine neden oluyor.Toz akarları bu durumdan faydalanarak, hayvanların yanı sıra insanlar tarafından dökülen kepek veya ölü deri hücrelerinden besleniyor. Bununla birlikte, ihtiyaç duydukları besinleri, yiyecek kırıntıları gibi ev çöplerinden alabiliyor. Sabahları yatakta kahvaltı etmeyi sevenlerin veya geceleri evcil hayvanıyla beraber uyuyanların, yataklarını düzenli olarak temizlemesi gerekiyor.

Dyson Mikrobiyoloji Uzmanı McLuckie, yatak temizliğine dair şunları kaydetti:

'Yatağınızı temizleme sıklığınız yatağın özelliklerine, size ve sizin toz akarı alerjenlerine ne kadar duyarlı olduğuna bağlıdır. Bahar temizliği sırasında ve Ekim’deki toz akarı mevsiminin sonunda yataklarınızı temizlemenizi tavsiye ederim. Bu şekilde, toz akarı mevsimi başlamadan önce yatağınızda bulunan deri pullarının sayısını azaltabilirsiniz ve üreme bittikten sonra kış ayları boyunca sağlığınızı korumak için fazla alerjenik öğelerden kurtulabilirsiniz.'

Yatakları doğru temizlemek için dört kolay adımı olduğunu belirten McLuckie, söz konusu adımları şekilde özetliyor:

'Yatak örtüsünü çıkarın ve yıkayın, çarşafları ve battaniyeleri 60 derece veya 90 derecede yıkamak, alerjenlerin parçalanmasına ve azalmasına yardımcı olur. Ayrıca, yatağınızı yılda sadece birkaç kez süpürmek, nevresimlerinizi haftada bir yıkamak ve değiştirmek mikroskobik cilt pullarını temizleyip, toz ve alerjenleri uzak tutacaktır. Yavaş ama güçlü bir şekilde süpürün, Toz akarları küçük fakat inatçıdır. Pençeleri, yatağın derinliklerindeki liflere tutunmalarına yardımcı olur ve bu da onları çıkarmayı zorlaştırabilir. Bu durumu önlemek için, yüksek emiş güçlü veya Boost modlu bir süpürge kullanmak, mümkün olduğunca çok sayıda akar, cilt pulu ve alerjeni temizlemek ihtiyaç duyduğunuz çekimi sağlayacaktır.

Ulaşılması zor alanlara odaklanın, yatağınızın yüzeyini derinlemesine temizledikten sonra, toz ve alerjenlerin toplanabileceği tüm çatlaklara veya kıvrımlara mutlaka dikkat edin. Yatağınızın dikiş yeri gibi ulaşılması zor kısımların etrafını temizlemek için, elde taşınabilir bir elektrikli süpürge kullanarak gözle görülemeyen tozları temizleyin. Toz akarları karanlık, ılık ve nemli bölgelerde; çoğu zaman rahatsız edilmeden bol miktarda cilt pullarıyla geliştiği için yatağın altı da temizlenmelidir. Çevirin, tekrar edin ve bu işlemi yeniden uygulayın, görünmez alerjen kümelerini en az miktarda tutmak için yatağın ters çevrilip diğer tarafının da mutlaka süpürülmesi gerekir.'

  • ' Kullandığınız ürünün etiketini okumak çok önemli'

Dyson Kimyasal Araştırma Uzmanı Dr. Calum Robertson ise yatak temizliğine ilişkin olarak, 'Herhangi bir lekede olduğu gibi, onu çıkarmak için kullandığınız ürünün etiketini okumak çok önemli. Lekeler bir dizi karmaşık kimyasal bileşenden oluşabilir fakat çıkarmaya çalıştığınız lekenin türünü anlamak, yatağınızı fazla aşındırmadan veya sertleştirmeden doğru yöntemi uygulamanıza yardımcı olabilir.' değerlendirmede bulundu.

Kaynak: aa:text:20201028:22788780
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın