'Dikkat Eksikliği' Çocuklara İlaç Satmak İçin Uydurulan Bir Yalan mı?
DEHB, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olarak bilinen nörolojik bir gelişim bozukluğu olarak biliniyor.
Çocuklukta başlayan bu rahatsızlık, çeşitli medikal tedavilerle kontrol altında tutulmaya çalışıyor.
İlaç kullanımıyla ilgili de birden fazla iddia bulunuyor. Bu iddialarla ilgili derlediklerimize bir göz atalım.
DEHB'in babası olarak bilinen Leon Eisenberg ölmeden önce, bunun uydurma bir rahatsızlık olduğunu ortaya atmış.
Kullanılan ilaçlar, kötüye kullanım ve bağımlılık riski nedeniyle morfin ve oksikodonla aynı sınıfta bulunuyor.
Bu rahatsızlıkta beynin ön bölümünde normalden daha düşük kanlanma ve daha düşük aktivite görülüyor.
Türkiye'de her 20 çocuktan birinde bu rahatsızlık gözleniyor.
Fransa'da neredeyse hiçbir çocuk bu hastalık için ilaç kullanmıyor.
İddialara göre, ilaç piyasasındaki baskı nedeniyle bu rahatsızlık için medikal tedavi uygulandığı...
Örneğin, Fransa DEHB'i bir dizi sosyal durumdan kaynaklanan sosyolojik bir bozukluk olarak tanımlarken,
Tatlandırıcı, besin koruyucuları, şeker içeren beslenme alışkanlıkları çocuğun davranışını daha da kötüleştirebiliyor.
Fransa'da işe yaradığı düşünülen bir diğer yöntem de çocuğa küçük yaşta aile içi disiplini sağlamak.
Aile içi disiplin yöntemlerinden biri de çocuğu ''ağlatmak''. Yemek saatlerine uyum, hatta yürümeyi öğretirken bile bu yöntemi kullanıyorlar. Bu şekilde de çocuğun genç yaşta kendini disipline edebileceğini, davranış sorunları için ilaç alması gerekmeyeceğini düşünüyorlar.
Ne yazık ki, başka bir disiplin yöntemi de dayak atmak ve bu davranış Fransa'da çocuk istismarı olarak görülmüyor.
Bu nedenle bu uygulama disiplin için oldukça sık kullanılıyor. Bu davranış da, ailelerin yasal olarak ''disipline etme hakkı'' olarak değerlendiriliyor. Ancak bu uygulama yeni psikolojik hasarlar açar mı bilinmez...
Ancak, uzmanlar Fransa'da DEHB'li çocuğun ilaç kullanmamasının altında yatan esas nedenin bu yöntem olmadığı görüşünde.
İlaç kullanmama başarılarındaki en büyük etkenin ebeveynlik kültürlerinden değil, beslenme ve davranışsal anlamda bütüncül yaklaşımlarından dolayı olduğu düşünülüyor.
İlaç yerine, sağlıklı bir beslenme düzeni, gerekiyorsa demir, çinko, omega-3 takviyesi ve aile danışmanlığı bu rahatsızlıkla mücadele için yeterli olacaktır.
DEHB ilaçlarının, potansiyel olumsuz yan etkilere sahip olması nedeniyle ilaçlar, ''son çare'' olarak değerlendiriliyor.
Eisenberg'ün söylemine göre DEBH, bir hastalık olarak varlığını tam olarak kanıtlanmış değil.
Çocukların psikoterapi ilaçlarına erkenden bağımlı hale gelmesi, ilerde madde bağımlılıklarına da yol açabiliyor.
Siz ya da çocuğunuzda hastalık belirtileri gözlemliyorsanız, bir pskiyatriste başvurmalısınız.
Temelde dikkat eksikliği, aşırı hareketlilik ve dürtüsellikten oluşan DEHB'in belirtileri çocukluktan sonraki yaşlarda tez canlılık, sabırsızlık, uygunsuz zamanlarda sohbete başlama gibi belirtilere dönüşebiliyor. Bu nedenle belirtileri gözlemlerken de çok dikkatli olmalıyız.
Yorum Yazın
G*tünüzden uydurmayın internette orda burda gördüğünüz her şeye inanıp burada paylaşıyorsunuz dehb bir bozukluktur ilaçlar bu bozukluğu geçirmez sadece kontr... Devamını Gör
Oy oy "sosyolojik bir bozukluk", "psikoterapi ilaçları" götünüzden terim uydurmaya devam. DEHB ile ilgili bir ton tartışma var eyvallah da, konuyla hiçbir... Devamını Gör
yalnızca bu hastalık mı? pek çok hastalıkta durum maalesef aynı şekilde. birebir tanıdığım pek çok ilaç mümessilinden aldığım bilgi dr.ların bu konuda kotala... Devamını Gör
Kanıt olmadan yorum yapmak ne kadar kolay. Biraz daha sorun mümessil arkadaşınıza, kalem bile veremeyen mümessiller var. Firmaların doktorlara akademik deste... Devamını Gör