Görüş Bildir
Haberler
Bu Anlar Tarihe Geçti: Olimpiyat Oyunlarının En Unutulmaz 16 İkonik Anı

Bu Anlar Tarihe Geçti: Olimpiyat Oyunlarının En Unutulmaz 16 İkonik Anı

Ali Aydemir
22.07.2024 - 10:57

Olimpiyat Oyunları deyince tüm dünya ekranlara kilitleniyor! Sizler için Olimpiyat tarihinde yaşanan en ikonik anlardan bir liste oluşturmak ve hatıraları yeniden canlandırmak istedik. İşte o en ikonik anlar!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

16. Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Törenine Paraşütle Atladı

16. Kraliçe Elizabeth Olimpiyat Törenine Paraşütle Atladı

İlk okuduğunuzda bu nasıl mümkün olabilir dediğinizi duyar gibiyim, merak etmeyin böyle bir şey yaşanmadı. Aksi halde İngilizlerin gazabından kurtulmak zor olurdu. İngiltere'nin Yaz Olimpiyatları'na ev sahipliği yapma zamanı geldiğinde Buckingham Sarayı elinden geleni yaptı. Olimpiyat Oyunları'nın en ikonik anlarından biri olarak kabul edilen bu anlarda Kraliçe'nin dublörü olarak profesyonel bir sporcu, James Bond olarak da bilinen Daniel Craig ile birlikte stadyuma paraşütle atladı.

15. Olimpiyat 1 Altın Madalya 3: Wilma Rudolph

15. Olimpiyat 1 Altın Madalya 3: Wilma Rudolph

1960 Yaz Oyunlarında birden fazla madalya kazanan Rudolph atletizmde tek bir olimpiyatta 3 altın madalya kazanan ilk Amerikalı kadın olarak tarihe geçmişti.

14. Atletizm ve Çıplak Ayaklar: Abebe Bikila

14. Atletizm ve Çıplak Ayaklar: Abebe Bikila

Etiyopyalı koşucu Abebe Bikila çıplak ayakla koşarak altın madalyayı ülkesine kazandırmıştı.

13. 1 Mark Spitz 7 Madalya

13. 1 Mark Spitz 7 Madalya

1972 yılında Münih'te olacakları kimse tahmin edememişti. Tüm zamanların en iyi yüzücüsünü canlı olarak izleme fırsatına erişebilen birçok insan bu başarının sonucunun 7 altın madalya olduğunu da tahmin edememişti. Dünya rekorlarına imza atan Spitz'in performansı ise hala akıllarda.

12. 2008 Yılında Cevap Geldi: Phelps 8 Madalyayla Dünya Rekoru Kırdı

12. 2008 Yılında Cevap Geldi: Phelps 8 Madalyayla Dünya Rekoru Kırdı

Michael Phelps, 2008 Pekin Olimpiyatları'nda Amerikalı atlet Mark Spitz'in yedi altın madalyalık rekorunu kırarak sekiz altın madalya kazandı. Ardından 2016 yılında beşinci ve son Olimpiyatlarında yarıştı. Olimpiyatlarda, yüzücünün 23 altın madalyası var ki bu, şimdiye kadar kazanılan en fazla olimpiyat altın madalyası.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

11. Olimpiyatların Diplomatik Gücü: Kore Birleşme Bayrağı

11. Olimpiyatların Diplomatik Gücü: Kore Birleşme Bayrağı

Kuzey ve Güney Kore arasında yıllarca süren çatışmaların ardından iki ülke, Sidney 2000 Yaz Olimpiyatları'nın açılış töreninde tek bir Kore bayrağı altında yürüdü. Bu güçlü an, Olimpiyatların sahip olduğu diplomatik gücün bir hatırlatıcısı olmaya devam ediyor.

10. Clay Tarih Sahnesine Çıkıyor: Sene 1960

10. Clay Tarih Sahnesine Çıkıyor: Sene 1960

Genç Muhammet Ali'nin tarih sahnesine çıkışı Roma 1960 Olimpiyatları sırasında gerçekleşmişti. Dünyaca ünlü boksör, Pietrzykowski'ye karşı mücadelesinde altın madalya kazandığında hâlâ Cassius Clay adıyla dövüşüyordu. Olimpiyatlardan sadece bir ay sonra profesyonel oldu ve tüm dünya onu izledi. Rekorlar ve başarı öyküleriyle dolu kariyeri 1996 Yaz Oyunları'nda Komitenin kendisini büyük bir gelişmeyle onurlandırmasına yol açtı ve açılış töreninde Olimpiyat meşalesini yakmak için seçildi.

9. Yılan Balığı Moussambani'nin Unutulmaz Solosu

9. Yılan Balığı Moussambani'nin Unutulmaz Solosu

Şüphesiz olimpiyat tarihinin en beklenmedik eleme galibiydi Moussambani... Yüzmeye olimpiyatlardan aylar önce başlamış ve antrenmanlarını gölde yaptığını ifade etmişti. 2000 yılında Sidney'e gelmeden önce henüz bir olimpik havuzda yüzmemişti. 100 metre serbest stil yarışında kendisiyle benzer şekilde yarışmaya hak kazanan 2 kişinin erken atlamasıyla yarış başlar başlamaz diskalifiye olmalarıyla, 2000 Olimpiyat Oyunları'nda erkekler 100 metre serbest stilde kendi kategorisindeki tek yarışmacı olarak kaldı. İzleyenlerin tezahüratlar arasında kutlamaya başlamasıyla Olimpiyat tarihine geçti. Olimpiyat rekoru 48.18 iken 1.52.72'lik derecesiyle Eric 'The Eel' efsanesi tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı.

8. Melbourne'de Olimpiyatlar Ülke Politikalarının Kurbanı Oluyordu

8. Melbourne'de Olimpiyatlar Ülke Politikalarının Kurbanı Oluyordu

1956 yılında Sovyetler Birliği ve Macaristan arasında oynanan su topu maçı Doğu Avrupa'da özgürlük mücadelesi için karşı karşıya gelen iki ülkenin savaşmaya neredeyse Olimpiyatlarda devam etmesiyle ilginç bir hal aldı. Taraflar öncesinde yapılan hazırlık maçlarında hakemlerin siyasal ve politik olaylardan etkilenerek müsabaka içi yanlış kararlar verdiklerini ifade ederek gerginliği Olimpiyatlara kadar tırmanmasına yol açmışlardı. Maçın bitimine dakikalar kala 4-0 öndeki Macaristan'daki yedek oyuncu Ervin Zadar, Valentin Prokopov tarafından acımasızca yumruklandı ve suda kan içerisinde yardım istemek durumunda kaldı. Olaylar sonucu altın madalya ise Macaristan'ın oldu.

7. Baba Yüreği Dayanamadı: Derek Redmond

7. Baba Yüreği Dayanamadı: Derek Redmond

1992 yılında Barselona'da gerçekleşen Olimpiyatlarda tüm dünyanın şahit olduğu bir aile meselesi yaşandı. Uzun süren sakatlık hikayelerinin ardından sıkı çalışarak yarışmaya hazırlanan Derek Redmond, 400 metre yarışının ortalarında sakatlığının nüksettiğini fark edip teklemeye başlayınca kenarda duran babası oğlunun üzüntüsüne ortak olarak ellerinden tutup yan yana yarışı bitirmeyi tercih etmişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Azgın Sularda Bir Kahraman: Lawrence Lemieux

6. Azgın Sularda Bir Kahraman: Lawrence Lemieux

Tarihler 1988 yılını gösterdiğinde Seul Olimpiyatları'nda podyumda kendisine yer bulamasa da tüm dünyada büyük yankı uyandıran bir kahraman ortaya çıkmıştı. 24 Eylül 1988’de, toplam yedi yarıştan oluşan serinin beşincisi yapılacaktı. Lemiux belki de zafere oldukça yakındı, fakat o gün ters giden bir şeyler vardı: güçlü rüzgar ve dev dalgalar! Yelkencilerin hata lüksü yoktu, bir hata hayatlarına mal olabilirdi fakat o hata Lemiux tarafından yapılmamıştı. Singapurlu iki yelkenci alabora olan yelkenlerinde bir yardım eli beklerken kendi yarışını gözünü kırpmadan bırakan ve yardım eli uzatan bir kahraman sayesinde hayatlarına mal olacak bu olaydan sağ salim kurtulmuşlardı... Ancak zamanı geri almak mümkün değildi. Lemiux bir olimpiyat madalyasına sahip olamazken bu erdemli davranış ona Pierre De Coubertin Onur Madalyası getirmişti. 'Kimi zaman hayallerimizle aramıza vicdanımız girebilir.'

5. Skor Tablolarını Değiştiren Kusursuz Bir Yetenek: Nadia Comaneci

5. Skor Tablolarını Değiştiren Kusursuz Bir Yetenek: Nadia Comaneci

Kusursuz esneklik deyince akla gelen ilk isimlerden Comaneci... 1976 Montreal Olimpiyatlarında 14 yaşında bir kız çocuğu 70 saniyelik rekor bir performansa imza atıp koçunun yanına dönerken seyirciler çıldırmışçasına alkış tufanı çıkartmıştı. O anda orada bulunanlar tarihi bir performansa tanıklık ettiklerinin oldukça farkındayken skorboard'da herkesi şoka uğratan 1.00 puanı gören herkes ne tepki göstereceğini şaşırmıştı. Bu performansın hak ettiği yalnızca 1.00 puan mıydı? Zamanın durduğu bu anlarda herkesi olayın gerçek yüzünü görmesi çok da geç olmadı. Olimpiyatların skor tetikçisi puanlama sistemini ayarlarken 10.00 tam puan olduğunu söylediğinde, bu puanı hak eden kimse olmayacağını ve skorboard'u 3 haneli yapmak gerektiği cevabını almıştı. Bu rekor performans o dönemin teknolojisine kurban gitmişken akıllara kazınan bu performans hala unutulmazlar arasında.

4. Tarihe Sıçrayan Adam: Bob Beamon

4. Tarihe Sıçrayan Adam: Bob Beamon

Mexico 1968 City Olimpiyatları’nda Bob Beamon adeta tarihe sıçradı! Amerikalı sporcu 1968'deki turnuvanın en güçlü favorilerinden biriydi ancak ilk iki denemesinde faul yaptığında kendisine finale dahi çıkamayacak gözüyle bakılıyordu. Finaldaki ilk atlayışını kimse tahmin edemezdi. Çünkü Bob, bugüne kadarki en yüksek atlayış rekorlarının neredeyse 2 metre daha üstüne çıkmıştı. Atlayış bitip dizlerinin üzerine çöktüğünde ne yaptığını bilir ve kendin emin bir hali vardı. Beomon'un dünya rekoru, Mike Powell'ın 1991'deki olağanüstü atlayışına kadar kırılamadı.

3. Tarihsel Bir Meydan Okuma: Sıkılmış Yumrukların Gücü

3. Tarihsel Bir Meydan Okuma: Sıkılmış Yumrukların Gücü

1968 yılının politik sıcaklığı doğal olarak Olimpiyatlara da yansımışken tüm dünya belki de tarihe etki edecek bu protest duruşu konuşacaktı. John Carlos ve Tommie Smith'i tüm dünyaya duyuran bu hareket Smith'in 200 metreyi 19.83 saniyelik dev bir dünya rekoruyla tamamlamasıyla başladı. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki ırksal adaletsizliği protesto etmek amacıyla eldivenli yumrukların yanı sıra, yoksul Afrikalı Amerikalılara desteklerini göstermek için madalyalarını ayakkabısız almak istediler ve linçleri protesto etmek için boncuklar taktılar. Gümüş madalya kazanan Avustralyalı Peter Norman ise İnsan Hakları Olimpiyat Projesi rozetini takarak kendileriyle büyük bir dayanışma gösterdi. 'Bu bir insan hakları selamı!'

2. Atletizmi Şaşkına Çeviren Adam: 2008, Pekin, Usain Bolt

2. Atletizmi Şaşkına Çeviren Adam: 2008, Pekin, Usain Bolt

Dünyanın en iyi kısa mesafe koşucusu Jamaikalı atlet Usain Bolt, bir diğer Jamaikalı atlet Asafa Powell'ı Mayıs 2008'de 9.72 saniyelik derecesiyle geçmiş ve dünya rekorunu kırmıştı. İkinci gelen Powell'ın 9.74 saniyelik derecesi de bir önceki rekorun üstündeydi. Bolt, 2008 yılında Pekin'de çok daha iyi bir dereceyle rekoru 9.69 saniyeye indirdi. 100 metreyi 10 saniye altında koşma sıklığı listesinde ise Bolt'a henüz yetişebilen biri yok. Tabii ki her şey 100 metre koşusundan ibaret değil çünkü kendisi 200 metre yarışında da rakipsiz.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Dünyanın Yükü Omuzlarında: Naim Süleymanoğlu, Seul, 1988

1. Dünyanın Yükü Omuzlarında: Naim Süleymanoğlu, Seul, 1988

Kendi ağırlığınızın tam 3 katından 10 fazla bir ağırlığı kaldırdığınızı düşünün, tabii düşünmesi dahi pek mümkün olmuyor. Hayatını rekorlar kırmakla geçiren Naim Süleymanoğlu, 1984 yılı ABD Olimpiyatları'na Bulgaristan'ın da Sovyet'lerle ABD'yi boykotuna katılması nedeniyle katılamadı. Soya dönüş politikasının Türkçe isimleri kullandırtmayıp vatandaşlarımızı adlarını değiştirmeye zorlamasıyla Süleymanoğlu'nun kırılma noktası başlamış oldu. Naum Shalamanov adıyla Bulgaristan adına mecburi olarak yarışan Naim'in aklında baskılardan kurtulup, memleketi Türkiye'ye kaçma fikri yer etti ve sonrası malum... Dönemin başbakanı Turgut Özal devreye giriyor ve Naim önce Londra'ya ardından hasret kaldığı İstanbul'a... Olimpiyatlarda yakalanacak olan bu başarı aslında Bulgaristan'da bu zulmü yaşamak zorunda bırakılan tüm Türklere atfedilecekti. Öyle de oldu. 60 kiloda yarışan 'Cep Herkülü', Seul 1988'deki henüz ilk denemesinde koparmada tam 145 kiloyu kaldırdı ve olimpiyat rekoru kırdı. Henüz ilk kaldırışında zaten madalyayı garantileyen Süleymanoğlu, ikinci kaldırışında 150.5 kiloyu kaldırarak üst üste kendi rekorunu kendisi kırmış oldu. Cep Herkülü'nün omuzlarındaki Türk soydaşlarının yükü hafiflemişti. 1992 ve 1996 yılları boyunca da Olimpiyatlarda gururumuz olmaya devam etti. 2017 yılında aramızdan ayrılan büyük sporcumuzu saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın