Bir Nesli Kaybediyoruz! Türkiye'de Geçen Sene 155 Bin 938 Öğrenci Okulu Bırakmak Zorunda Kaldı
Bir Nesli Kaybediyoruz! Türkiye'de Geçen Sene 155 Bin 938 Öğrenci Okulu Bırakmak Zorunda Kaldı
Ülkece hepimizin içinde bulunduğu bu zorlu zamanlarda Oksijen'den Mine Şenocaklı'nın haberine göre hepimizin canını daha da acıtacak yeni bir veri daha ortaya çıktı. Yalnızca geçtiğimiz yıl 155 bin 938 öğrencinin çalışmak zorunda kaldığı için okulu bıraktığı iddia ediliyor. Bir nesli göz göre göre kaybediyoruz. Bakalım bu işin sonu nereye varacak...
Kaynak: Oksijen, Mine Şenocaklı
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ülkece özellikle de ekonomik anlamda oldukça zorlu bir dönemden geçiyoruz biliyorsunuz ki…
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Marketler ateş pahası, iş desek yok ama enflasyon tavan yapmış durumda ve aslında işin en kötüsü bu durumdan en çok çocuklar etkileniyor. Neden mi?
Pandemiyle birlikte pek çok vatandaş işsiz kaldı biliyorsunuz ki. Bu nedenle borcun üstüne borç, faizin üstüne faiz geldi.
Vatandaş bırakın eğlenmeyi; barınma gibi, gıda gibi temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta güçlük çekiyor.
Oksijen’den Mine Şenocaklı’nın haberine göre ise sadece geçtiğimiz yıl Türkiye’de tamı tamına 155 bin 938 çocuk okulu bırakmak zorunda kalmış!
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Göz göre göre bir nesli kaybediyoruz arkadaşlar. Daha fazla nasıl sessiz kalabiliriz bilemiyorum…
Şenocaklı, yazısında Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo ile bir röportaj yapmış. Biz de sizler için önemli konu başlıklarını derledik.
Foggo, 11 Mart’ta başlayan kapanmayla birlikte kendilerine onlarca telefon geldiğini ve vatandaşların ‘Çocuğumuza yedirecek mamamız, tencere kaynatacak erzağımız yok’ dediğini söylüyor.
Ayırca pandemiyle birlikte pek çok insanın işsiz kaldığının altını çizen Foggo, 103 hanede bir araştırma yürüttüklerini ve ailelerin yüzde 74’ünün mamaya ve beze,
Yüzde 57’sinin ise uzaktan eğitime erişimi olmadıklarını gördüklerini söylüyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ancak şu anda çok daha ciddi bir yoksullaşma varmış. Pandeminin başında ‘kısıtlamalar bitince her şey düzelecek’ diyen vatandaş maalesef ki acı gerçekle yüzleşmiş çünkü.
Foggo, vatandaşın kendilerini en çok gıda yardımı, kira ve elektrik faturası için aradıklarını söylüyor.
Hatta babası vefat eden 16 yaşında bir çocuk kendisine geçinemediklerini ve eğer yardım gelmezse Çocuk Esirgeme Yurdu’na gitmek zorunda kalacağını söylemiş.
Gençlerin de artık kendini yalnız ve terk edilmiş hissettiğini söyleyen Hacer Hanım, bu durumdan en çok etkilenenlerin çocuklar olduğunu ifade ediyor. Neden mi?
Derin Yoksulluk Ağı’nın 103 hanede yapmış olduğu araştırmaya göre çocukların yüzde 13’ü yeni dönemde okul devam edemeyeceklerini söylemiş.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2021 yılında 135 hane yapılan araştırmaya göre ise okul çağındaki çocukların yüzde 21.8’i artık okula devam edemiyormuş.
“Beslenme çantasına koyacak bir şey olmadığı için, okul giysisi olmadığı için çocuklar okula gitmiyor. Beslenme meselesi tek başına bir okul bırakma sebebi.”
“Okulu bırakıp çalışmaya başlayan çocuklar ise yeniden dönüp okula devam edemiyorlar. Dolayısıyla şu anda okula devam çok kritik bir noktada.”
Ayrıca Eğitim Reformu Girişimi’nin bir araştırmasına göre 2006 doğumlu çocuklar, 2019-2020’de 13 yaşındayken, net okullaşma oranları yüzde 98.5’miş.
Aynı çocuklar 14 yaşına geldiklerinde, 2020-2021’de okullaşma oranları yüzde 96.3’e gerilemiş.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Tabii bununla da kalmıyor araştırma. 2020-2021 öğretim yılının birinci ara dönem raporuna göre 155 bin 938 öğrenci okulu bırakmış.
Peki okula olması gereken bu çocuklar şu anda ne yapıyorlar? Çalışıyorlar arkadaşlar. Çünkü çocuklar ucuz iş gücü olarak görülüyorlar.
“Çocuklara, ‘Ne yapıyorsun beslenme saatinde?’ diye sorduğumuzda, ‘Bazen öğretmen yiyecek bir şey alıp veriyor ya da ders çalışıyorum’ diyorlar.”
Foggo, Milli Eğitim Bakanlığı’nın şeffaf bir şekilde okuma ve çalışma oranın paylaşmadığını söylüyor. Yani aslıda bu veriler bile daha da yüksek olabilir…
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Bu millet 1940 larda çürümeye başladı ve bu çürüme tamamlandı hatta genlerimize işledi şimdi ise çevresini zehirlemeye başladı
Pandemi sırasında evimde i̇nternet olmadığı için canlı derslere katılamadım bir yılım oradan gitti sınıfta kalıp görmediğin dersleri görmek istedim milli eğit... Devamını Gör