Binlerce Eser Vermesine Rağmen Unutulan Talihsiz Edebiyatçımız: "Mahmut Yesari"
Tarih farkına varılamayacak kadar geniş ve derin bir okyanus. Geçmişteki birçok kişi bu okyanus içerisinde kaybolabiliyor. Mahmut Yesari de aynı akıbete uğrayanlar arasında.
Mahmut Yesari kimdi? 1895'de İstanbul'da doğmuş, askerliğini yaptıktan sonra çeşitli dergi ve gazetelerde karikatürden köşe yazısına kadar binlerce içerik üretmiş bir yazardı.
Gençliği cihan harbinin tam da ortasına denk geldi. Askerliğini Çanakkale'de yedek subay olarak yaptı.
Askerden sonra İstanbul'daki çeşitli süreli yayınlarda karikatürler çizdi, köşe yazıları yazdı ve en önemlisi de şehir tiyatrolarının o günkü hali olan Darülbedayi için Fransızca'dan tiyatrolar adapte etti. Mahmut Yesari bunların bazılarının hiç iyi olmadığını, eleştirmenlerin ağır yazılarının haklı olduğunu ve hatır için, para kazanmak için bu çevirileri yaptığını kendisi de yazmaktadır.
Sonra Reşat Nuri Güntekin ile birlikte Kelebek adlı bir mizah dergisi çıkarttılar. Yesari tiyatro piyeslerinden aldığı telif ücretlerini bu dergiye yatırdığını, nasıl kıt kanaat olarak yayın yaptıklarını, sansür memurlarıyla olan ironik uğraşlarını ve yazdığı yöresel şakalar üzerine Anadolu'dan tehdit mektupları aldığını anlatır.
Mahmut Yesari, 'Bâbıâli Hatıraları', haz. Tahsin Yıldırım, Can Yayınları, İstanbul 2019, s.33-50.
Mahmut Yesari'nin tek kusuru ise, onu tanıyanlara göre, içkiye olan düşkünlüğüydü. İddia edilene göre kazandığı tüm parayı alkole yatırıyordu.
1935 yılı sonundan itibaren Yesari'nin bu dağınık hayatı değişti. Zira kendisi gibi yazar olan Cahid Uçuk'la evlenerek yeni bir hayata adım attı.
"Benim eserlerim tarih-i mukaddesteki peygamber isimlerine benzer. Adedini ancak Cenab-ı Allah bilir" diyen Mahmut Yesari, ardında binlerce eser bırakarak 16 Ağustos 1945'te hayata veda etti.
Bu ölüm üzerine Yesari'nin tanıdıkları tarafından kendisini anmak için birçok yazı kaleme alındı. Onun ilk karikatürünü yayınlayan Refi Cevad Ulunay, Mahmut Yesari Mahmut Yesari'yi Öldürdü adlı yazısında, onun içkiye olan zaafından dert yanıyor, fakat bu zaafı kullanarak eserlerini ucuzdan alan kitapçıları asıl suçlu olarak gösteriyordu.
Orhan Seyfi Orhon 'Mahmut Yesari'ye hiç kimse liyakatsiz bir adam diyemez. Sanatkâr yaratılışında elinden gelmeyen şey yoktu' diyerek, onun karikatür, roman, hikaye, tiyatro, mizah gibi birçok edebi türde yazdığını, fakat eksikliğinin bir denge sağlayıp bu alanların sadece birinde ilerlememesi olduğunu söyler.
Hikmet Feridun Es 'Hayatı tam bir mahrumiyet halinde geçmiştir' diyor Mahmut Yesari için, 'Yazıları yüzde yüz yerlidir ve tiplerini birer birer ince ince tetkik etmiştir.'
Peyami Safa da şu satırlarla anıyordu, merhum yazarı: 'Mahmut Yesari'nin vücudunu çok hırpalayan coşkun ve nizamsız bir hayat tarzını sevmesi, ruhunun yalnız beden denilen mapusa değil, bütün bir cemiyet ve dünya yapısına karşı yarı şuurlu isyanının da eseridir.'
Yorum Yazın
İş yerimin Mahmut Yesari Caddesi'nde olması :D