Bilinçaltının Dışavurumu Olan Rüyaların Romantiklerden Sürrealistlere Sanat Tarihindeki İşlenişi
Bilinçaltının Dışavurumu Olan Rüyaların Romantiklerden Sürrealistlere Sanat Tarihindeki İşlenişi
Rüyalar, eski zamanlardan beri insanoğlunu büyülemiştir. İnsan, rüyaların ne anlama geldiğini, neden rüya gördüğünü, neden bazılarını hatırlayıp, bazılarını hatırlayamadığını hep merak etmiştir.
Uzmanlar, rüyaların beyinde hatıraları hatırlamayı sağlayacak bağlantıların oluşmasını ve bilgilerin düzenlenmesini sağladığını söylüyor. Uyku esnasında beynin duygu ve görsel verileri işleyen bölümlerinin sanki uyanıkmışız gibi aktif olduğunu, bunun da rüyaların neden duygusal anlamda bu kadar yüklü ve sanki gerçekmiş gibi hissettirdiğini açıkladığını belirtiyorlar.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Eski uygarlıklardan başlayarak 19. yüzyıla kadar rüyalar, tanrılardan gelen mesajlar veya kehanetler olarak düşünülmüştür.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sanat tarihine baktığımızda, Rönesans döneminde rüya dini bir deneyim olarak sunulmuş.
Kendi rüyasını resmeden ilk sanatçı ise 1525'te “The Vision” adlı suluboya resmini yapan Albrecht Dürer'dir.
19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında, bilinçaltı kavramını bilimsel bir araştırma alanı olarak tanıtan Sigmund Freud'un çalışması sayesinde, rüyaların tartışılması Batı dünyasında yeni bir kamu bilinci düzeyine ulaşmış.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Çok güzel bir içerik, teşekkürler.
Bak bu güzeldi zevkle okudum👌