Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bilimsel Verilere Göre Bir İlişkiyi Çöküş Sürecine Götüren İki Temel Nedeni Açıklıyoruz!
Uzun yıllar süren ilişkilere birçoğumuz gıpta ederken, azımsanmayacak kadar insan da sıkıcı bulur. Her halükarda uzun süren ilişkiler, hatta evlilikler tam bir başarı hikayesidir, kolay kolay görülmez, az rastlanır.
Peki nedir ilişkilerin çok uzun yıllar sürmesini engelleyen? Gelin beraber bakalım.
Psikologlara göre ilişkilerin yokuş aşağı gitmesine neden olan iki temel faktör bulunuyor.
İlişkinin gidişatını olumsuz yönde etkileyen ilk faktör tartışmaya girmemeye çalışmak.
Bunu bir nevi 'Aman tadımız kaçmasın Ali Rıza Bey' olarak tanımlayabiliriz. Taraflar olası bir tartışmanın getireceği muhtemel sıkıntıların riskini almaktan kaçınıyor ve böylece her şeyi açıkça konuşup çözüme kavuşturma ihtimalini ortadan kaldırmış oluyor.
Hal böyle olunca da kişi, bir nevi kendinden taviz vermeye başlıyor.
Sırf tartışma çıkmasın diye içine attıkça, kendini kendi yapan özelliklerini de dışa vurmamaya başlıyor. Bir nevi uğraşmak istemiyor, fakat bu durum uzun vadede ortaya daha büyük sıkıntıların, bıkkınlıkların ortaya çıkmasına neden oluyor.
Çözüm ise ne olursa olsun, medeni bir şekilde, karşı tarafı incitmeden sakin bir tartışmaya girmek. Tartışmalar her zaman kötü olmak zorunda değil.
İkinci etken ise haklı taraf olmaya çalışmak.
Bu noktada bireyler, karşısındakini suçlamaya daha yatkın oluyor ve bir şekilde kendini haklı çıkarmak istiyor. Uzmanlara göre bu durumun altında yatan önemli bir faktör var: Kontrolü ele alma isteği.
Kişi, karşısındakini suçlayıp haklı çıktığı anda, problemin kaynağını gün yüzüne çıkaran taraf olduğunu düşünmeye başlıyor.
Devamında da karşısındaki insanı şekillendirebileceği fikrine kapılıyor. Böylece sorunun kaynağının kendisi olmadığına hem karşısındakini, hem de kendisini inandırarak rahatlayacağı hissine kapılıyor: 'Sorun bende değil ki, ben suçsuzum.'
Tüm bunlar tek bir yola çıkıyor: Karşıdaki insanla birebir aynı değer yargılarına ve düşüncelere sahip olunmadığının anlaşılması.
Nitekim dananın kuyruğu da burada kopuyor. Bu durumu fark eden birey, bunun gayet normal olduğunu kabullenemezse ilişki büyük yara alıyor ve iş ayrılığa kadar gidiyor. Kabullenebilirse, o zaman ona göre tavır alıyor ve her konuda aynı fikirlere sahip olunması gerekmediğini, tek bir doğru olmadığını, karşıdakinin fikri kendi fikriyle uyuşmasa bile saygı duyması gerektiğini anlıyor.
Özetle, yapılması gerekenler net.
Ne kendinizden taviz verin, ne de karşınızdakinden taviz vermesini bekleyin. Farklı fikirlerinizin olmasının normal olduğunu kabullenin, sevmenin yanı sıra saygı duymasını da bilin.
Umarız herkes sevdiği insanla uzun yıllar boyunca mutlu olabilir...
Yorum Yazın