onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Çağdaş Gazeteciler Derneği: 'Gazeteciye Baskı-Sansür Sürüyor'

Çağdaş Gazeteciler Derneği: 'Gazeteciye Baskı-Sansür Sürüyor'

Onedio Medya
06.07.2015 - 13:53 Son Güncelleme: 06.07.2015 - 15:33
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Medya Raporu’nu yayınladı. 2015'in ikinci üç ayında gazetecilere yönelik baskı, sansür, gözaltı, akreditasyon ve tutuklanma ve işten çıkarılmalara yer verilen raporda, bu dönemde gazetecilere 26 soruşturma açıldığı, 19’una hapis cezasının talep edildiği, 3 gazetecinin iddianameleri tamamlanarak açılan davaların görülmeye başlandığı, 61 gazeteci hakkında açılmış davalara devam edildiği ve 1 Mayıs’taki polis şiddetinde 15 gazeteci yaralandığı, onlarcasının ise polis tarafından hakarete uğradığı açıklandı.

Dernek adına Nisan-Haziran dönemi ‘Medya Raporu’nu açıklayan ÇGD üyesi Çınar Livane Özer, “Bu raporda da göreceğiniz üzere Türkiye’de basın yayın, gazetecilik faaliyetleri başta resmi makamlar olmak üzere yetkili birçok makam tarafından ne yazık ki bir suç faaliyeti şeklinde algılanmakta” dedi.

MİT TIR’larına ayrı başlık

MİT TIR’larına ayrı başlık

Cumhuriyet’in yayınladığı MİT TIR’ları haberleri sonrası karşılaştığı uygulamalar ise raporun bir diğer bölümünü oluşturdu. “AKP iktidarının Suriye’deki muhalif gruplara silah desteği verdiği yönündeki iddialar, Cumhuriyet Gazetesi’nin 29 Mayıs 2015 tarihli manşetiyle iddia olmaktan çıkarak, ispatlandı” ifadelerine yer verilen raporda ayrıca 30 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ı “Hesabını verecekler” diyerek tehdit etmesi de yer aldı. Erdoğan’ın talebiyle Dündar için 2 kere ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesine, Dündar’ın Twitter hesabından Erdoğan’a “Bu suçu işleyen kişi, bedelini ağır ödeyecek. Öyle bırakmayız onu” yanıtına ve Cumhuriyet’in “Susmak yok” başlıklı yazısına geniş yer ayrıldı.

Basın emekçilerine, yaptıkları haberlerden dolayı açılan soruşturma ve davaların damga vurduğu dönem raporunu, Mülkiyeliler Birliğindeki toplantıda açıklayan ÇGD yöneticileri, basın toplantısına katılmayan, daha önceki dönem raporlarını da haber yapmayan Anadolu Ajansı ile TRT’yi de eleştirdi. Her iki kurumun da kamu kaynaklarıyla, yani yurttaşların vergileriyle ayakta kalan kuruluşlar olduğunu, dolayısıyla kamusal habercilik anlayışı benimsemesi gerektiğini vurgulayan ÇGD yöneticileri, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Kampüsüne gazetecilerin akreditasyonla götürülüp gezdirilmesi hadisesinin de bir sonraki rapora yansıyacağını duyurdu.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Cenaze akreditasyonu raporda

Raporun Sansür ve Baskı anabaşlığına, iktidara eleştirel yaklaşan basın kuruluşları ve gazetecilerin karşılaştıkları damga vurdu. Çağlayan Adliyesindeki rehine krizinin yapılan baskında 3 ölümle sonuçlanmasının ardından, rehin alınan savcının fotoğraflarını basan gazetecilere önce Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki gösterdi, sonrasındaysa bu gazeteler hakkında terör örgütü propagandası iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Arzu edilmeyen basın kurumlarının temsilcileri Savcı Kiraz’ın cenazesine, talimatla uygulanan akreditasyon yoluyla alınmadı. Pek çok televizyon ve gazete çalışanı, olayla ilgili paylaşımları ve aktardıkları haberlerden ötürü hedef gösterildi veya soruşturmaya uğradı.

Medya üzerinden manipülasyon

ÇGD’nin raporuna göre, Nisan-Haziran döneminde genel seçimlerin de etkisiyle basın üzerinden yürütülen iktidar kavgaları ve manipülasyonlar da dikkati çekti. Yeni Şafak’ın “Atatürk’ün zehirlenmesi” konusunda açıkladığı tarihi belgelerdeki tutarsızlıklar, TRT’nin HDP Erzurum mitingi öncesi gerçekleştirilen saldırıyı “Terör örgütü propagandasına sert tepki” biçiminde haberleştirmesi ile Akşam ve Star gazetelerinin sahibi Ethem Sancak’ın “Erdoğan’a anam, babam, eşim, çocuklarım feda olsun” açıklaması raporda yer buldu.

İşten çıkarmalar sürdü

Nisan-Haziran döneminde medyada işten çıkarmalar da devam etti. Ekonomik sorunlar yaşayan Yurt Gazetesinde 4 aydır maaş alamayan 10 emekçi işinden ayrılmak zorunda kaldı. Kanal A’da 60 kişi işten çıkarıldı. TVEM’deyse 3 basın emekçisinin işlerine son verildi. Milat Gazetesinde yazan Mustafa Kılıç’ın Akşam’da politika editörü olarak başladığı göreviyse, Kılıç’ın AKP’nin yolsuzuklarıyla ilgili attığı tweet’lerin fark edilmesiyle yalnızca bir gün sürdü.

BirGün, T24 ve Cumhuriyet 

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam