500 Yıl Önce Latin Alfabesiyle Yazılan Metin Türkçenin Ölümsüzlüğünü Kanıtlıyor!
500 Yıl Önce Latin Alfabesiyle Yazılan Metin Türkçenin Ölümsüzlüğünü Kanıtlıyor!
Türkçe'nin kültür tarihimizdeki serüveni tarih kitaplarında aktarıldığı kadar keskin sınırlarda hayat bulmamış olabilir mi? Sınırları çizerken aceleci davranmamamız gerektiğini ve Türkçe'ye duyduğunuz saygıyı artıracak metinleri birlikte keşfedelim.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türkçe'nin zengin geçmişine dair yıllardır yapılan araştırmalar ve ortaya çıkan bulgular tahminlerin ötesine geçiyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Dilimizin serüveni Göktürk alfabesi ile başladı ve Latin alfabesine dek çeşitli evrimler geçirdi.
Araştırmalar sonucunda erişilen en eski kaynak 1526 Mohaç Muharebesi'nde esir alınan Hırvat kökenli Georgievits'e ait.
Tüm bu serüvenin ardından 1553'te Paris'te De Turcarum Moribus'u yani Türkçe söylersek Türklerin Kişilikleri Üzerine kitabını yayınlar.
Detayları bir kenara bırakalım, Latin alfabesiyle yazılan ilk Türkçe metne kulak verelim. Aşağıda bir Türk ve Hristiyan arasındaki diyalog anlatılıyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk evinin yakınlarda olduğunu söyler ve evini tarif etmeyi teklif eder. Diyalog şöyle gelişir:
Aşağıdaki diyalog öncesinde Türk, Hristiyan'a nereye gittiğini sorar.
Bu diyaloğun veda kısmını da işliyor Georgievits, tanıdık bir biçimde.
Georgievits bu eseri oluştururken sözlü kaynaklardan faydalanarak bir nevi uyarlama yapmıştır diyebiliriz.
Latin alfabesi kullanılarak oluşturulan Türkçe diyalog metinlerin tamamen istisna olmadığını bilmek gerek.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Tüm bu kaynaklarda aktarılan dile bakıldığında neredeyse 500 yıl öncesine gidebilecek imkâna sahip olsaydık hemen herkesle rahatça anlaşabilirdik!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
ergonomi bilen insanlar icin latin alfabesi buyuk nimet buyuk kolaylik. hem kendi dilini cok daha kolay ogreniyorsun anliyorsun hem de dunyanin geneliyle ayn... Devamını Gör
bu mantıkla sende latin sevicisin
Kaliteli bir içerik tebrikler.
İşin püf noktası : Dilimiz aslında hep aynı. Elbet 500 sene önceye gitsek mis gibi de anlaşırız.