18 Yıl Aradan Sonra Müzik Dünyasına Bomba Gibi Dönen Fatih Erdemci'yle Röportajımıza Buyrun!
Yıllar sonra müzik piyasasına o eski enerjisiyle dönen Fatih Erdemci ile yeni albümü hakkında bir röportaj yaptık. Bakalım bize neler söylemiş...
Yıllar sonra sizi tekrar dinleyebilmek bizim için harika bir duygu. Ama 18 yıl aradan sonra yeniden müzik piyasasında yer almak bir müzisyen gözünden nasıl hissettiriyor? Şarkılarınızdaki hikayeler bu sürede nelerin değiştiğini anlatıyor mu?
'Keyifli tabii ki. Benim için de öyle. Yeniden sahnede olmak çok güzel. Sahne özlenen bir şey. Orada her şey daha farklı. Sadece albüm yapmak bu işin bence küçük bir adımı. Sahnede bazen şarkıların yansıttığı duygular besteci olarak benim için bile farklı olabiliyor. Bu süre zarfında Dünya da, Türkiye de çok değişti elbette. Bence bu değişiklikler hep olumlu yönde'
Fatih Erdemci'nin kendisiyle en özdeşleşmiş şarkısı 'Ben Ölmeden Önce'. E birçok kişi de şarkıyı coverlayınca hafızamıza da kazınmış oldu. Şarkı Fatih Erdemci'ye ait ama şarkının hikayesi sizin için neydi? Hayatınızda birçok şeyi değiştirmiş olmalı?
'Şarkının başarısı elbette ki gurur verici. Fakat bu başarı hayatımda majör değişikliklere sebep olmadı. Şarkı ilk olarak 1997 yılında “9’da9” isimli toplu single albümünde yer aldıktan sonra çok beğeni aldı. Sonrasında 1999 yılında yayımlanan “Yaşamak Zor” adlı 10 şarkılık kendi albümümde de yer aldı. Ancak plak şirketimin iflas etmesiyle tanıtım yapılamadı ve albüm başarısız oldu. Müzikten uzaklaşmak durumunda kaldım. Bu uzak kalma durumu ikinci albüme değin sürdü. '
Yeni albümünüzde kimlerle çalışıyorsunuz? Eskiden çalıştığınız yüzler de görülüyor sanki ama son albümde çalışmaya başladığınız yeni müzisyenler de var. Peki onları da bir yerlerden tanıyor muyuz?
'Albümün hazırlanması tam 4 yıl sürdü. Biraz keyfe keder davrandık. Albümün uygulayıcı prodüktörlüğünü ve aranjörlüğünü Murat Cem Orhan üstlendi. Zaten sahne çalışmalarında grubumuzun tuşlu çalgılarında birlikte çalışıyorduk. Halen de birlikteyiz. Kayıtlar Ege Semercioğlu Stüdyoları’nda yapıldı. Akustik gitarları ben çaldım. Yaylılarda “Altın Dubleler” çelloda Çağ Erçağ, konrtbasta Baran Say, trompet ve flügelhorn Ege Cengiz, obuada Sezai Kocabıyık eşlik ettiler. Kemik kadroda bas gitarı Sıtkı Sencer Özbay, elektrik gitarı Veysel Çolak, davulları Yuşa Katı, tuşlu çalgıları da Murat Cem Orhan çaldı. Geri vokallerde yine Veysel Çolak, Ege Semercioğlu ve Burcu Durmaz katkı sağladılar. “Sırlarım Var” adlı şarkıda elektro gitar solosuyla Akın Eldes, “Şarkılarım”da da düet olarak Pamela Spence yer aldı. Tüm kayıtları Ege Semercioğlu gerçekleştirdi. Miks aşamasında Murat Bulut ve masteringde Çağlar Türkmen yer aldı.'
İlki Kadıköy Sahne'de gerçekleşen konserlerinize de başladınız. Sıradaki konserler hakkında küçük tahminler alabiliyor muyuz?
'Hiçbir tahminim yok şimdilik. Önümüzdeki aylarda belki bu durum değişebilir. Daha çok yeni ve şarkıların biraz eskimesi gerekiyor.'
Albüm çıktıktan sonra sizi birçok radyo programında duyduk. Fakat sosyal medyada da harekete geçtiniz sanırım. E tabi artık orada da ayrı bir müzik piyasası var. Sosyal medyada ya da farklı mecralarda yeni projeleriniz var mı?
'Evet. Şarkılar için profesyonel bir klip çekmeyi düşünmüyorum. Onun yerine tümü için sosyal medya adına videolar hazırlamayı planladım. Çalışmalar sürüyor.'
Albüm tasarımını kendiniz yaptınız sanırım. Mimarlıktan gelen bir durum galiba? Peki neden "Kapılar"? Şarkının bir hikayesi var mı?
'Şarkının hikayesi biraz gizli. Bunu burada anlatamam. Çok yakınlarım anlatmasam da anlarlar. Kapılar bildiğimiz kapılar değil bir metafor olarak var.'
Eski müzik piyasasını da bilen biri olarak, sizin Türkiye’de müzik yaparak beklediğiniz şey nedir? Bunu birçok müzisyen aslında kendi arasında da tartışır, artık klişe bir soru belki ama herkes için de farklı bir anlamı var. Bir müzisyen müzik yaparken ne beklemeli?
'Kısa cevap; haklı çıkma meselesi. Şarkılarımın çoğu sen de benim gibi mi düşünüyorsun? diye sormakta aslında. Bunun cevabını gelen tepkilerle alır besteci. Tasarım yapmak gibi bir yandan. Tasarımcı için de bu böyle. Farklı bir bakış açısıyla var olanın -tasarımıcı için obje, besteci için duygu durumu- yeniden yorumlanması…'
Yorum Yazın
9da 9... lise aşkım kasedini (evet kaset) almıştı bana, yaşlandık be...
Tanınmayan yetenekler de var https://bit.ly/2qTU6nr
Bu adam ölümün ötesinden şarkı söylerdi. Dönmesi sürpriz olmadı :D