onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
155 Yıldır Süren Seyahatin Ardından İstanbul'un Marjinal İlçesi Kadıköy'ün Demirbaşı Olan Boğa Heykeli

155 Yıldır Süren Seyahatin Ardından İstanbul'un Marjinal İlçesi Kadıköy'ün Demirbaşı Olan Boğa Heykeli

Birçoğumuzun fotoğraflarında sahne alan Boğa heykeli de az görüp geçirmemiş hani...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bu içerikte Wannart ve Storia kaynak olarak kullanıldı.

Aslında Boğa heykelinin gerçek adı Dövüşen Boğa ve kendisi çook uzak yollardan geldi İstanbul'a.

Aslında Boğa heykelinin gerçek adı Dövüşen Boğa ve kendisi çook uzak yollardan geldi İstanbul'a.

Kadıköy Altıyol'da bulunan ve İstanbul'un daimi buluşma noktalarından diyebileceğimiz ve çoğumuzun aşina olduğu Boğa heykeli, yıllar içerisinde oradan oraya sürüklendi. Öyle ki yolculuğunun başladığı yerlere bitti yer, birbirinden çok ayrı iki nokta.

Alsas-Loren bölgesi'ndeki Fransa-Almanya Savaşı Boğa heykelimizin çıkış noktası oldu.

Alsas-Loren bölgesi'ndeki Fransa-Almanya Savaşı Boğa heykelimizin çıkış noktası oldu.

Alsas-Loren bölgesi, zengin kömür rezervleri sebebiyle Sanayi Devrimi sonrasında değerlenip iki ülke arasında savaşa sebep oldu. 1800’lü yıllarda Fransa ve Almanya arasında bir türlü paylaşılamayan bölge, yıllarca Fransa ve Almanya arasında bir o yana bir bu yana geçerek el değiştirdi.

Bu noktada yıllarca sürecek bir hakimiyet yarışı baş gösterdi.

Bu noktada yıllarca sürecek bir hakimiyet yarışı baş gösterdi.

Fransa yarışı kazanan taraf oldu. Almanya'ya karşı kazandığı zaferi bir simgeyle taçlandırmak istediler. Heybetiyle düşmana korku salan büyük ve gösterişli bir Boğa heykeli yaptırmaya karar verdiler. 1870’lerde Paris’te Fransız heykeltraş Isidore Bonheur heykeli yaptı ve bölgeye yerleştirildi.

1870 Sedan Muharebesi’yle, Alman General Bismarck tarafından Alsas-Loren yeniden geri alındı.

1870 Sedan Muharebesi’yle, Alman General Bismarck tarafından Alsas-Loren yeniden geri alındı.

Fransızlar’ın gücü de böylece yeniden Almanya’ya geçmiş oldu. Maalesef heykelin Almanya’daki ikameti de çok sürmedi. Hem 1. Dünya Savaşı’ndaki Osmanlı-Almanya ittifakı hem de Alman İmparatoru II. Wilhelm‘in dostluğundan dolayı Boğa, 1917’de İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne hediye olarak verildi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bir diğer hikayeye göreyse 3. Napoleon tarafından Avrupa'ya davet edilen Sultan Abdülaziz, Avrupa'ya giden ilk padişah olarak çok büyük bir törenle karşılandı ve teşekkür amacıyla katıldıkları bir fuarda Rouillard'a heykel siparişleri verdi.

Bir diğer hikayeye göreyse 3. Napoleon tarafından Avrupa'ya davet edilen Sultan Abdülaziz, Avrupa'ya giden ilk padişah olarak çok büyük bir törenle karşılandı ve teşekkür amacıyla katıldıkları bir fuarda Rouillard'a heykel siparişleri verdi.

Abdülaziz'in avcılığa merakı olduğu için Beylerbeyi ve Çırağan saraylarına konmak üzere 24 tane hayvan heykeli istedi. Yönetim İttihat ve Terakki'ye geçince heykeller, parti yöneticileri tarafından farklı yerlere götürüldü. 1940'da heykeller ortaya çıktı ve farklı yerlerde sergiye alındılar.

Bu olayla birlikte Dövüşen Boğa'nın Türkiye'deki macerası başladı.

Bu olayla birlikte Dövüşen Boğa'nın Türkiye'deki macerası başladı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne hediye edilen heykel, daha sonra Enver Paşa’ya verildi. Enver Paşa heykeli ilk olarak Beylerbeyi Sarayı’na koydurttu. Heykel bir süre burada yer aldı, sonraları ise Enver Paşa'nın kararıyla tekrar yeri değişti.

Heykelin yeni yeri Yıldız Sarayı'ndaki Şale Köşkü’nün bahçesi oldu.

Heykelin yeni yeri Yıldız Sarayı'ndaki Şale Köşkü’nün bahçesi oldu.

1. Dünya Savaşı sonlarına doğru yurt dışına giderken Dövüşen Boğa, Yıldız Sarayı'nın Şale Köşkü’nden sonra Enver Paşa ve Naciye Sultan’ın şahsi mülkü olan Bilezikçi Çiftliği oldu. Oradan da Mermer Köşk'e taşındı ve orada unutuldu.

Uzunca bir süre unutulan heykel bir süre sonra Hilton Oteli'nin bahçesine taşındı.

Uzunca bir süre unutulan heykel bir süre sonra Hilton Oteli'nin bahçesine taşındı.

Hilton Oteli'ndeki misafirliği kısa sürdü. Ardından bir süre Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nın önüne, daha sonraları da kısa süreliğine Taksim'e götürüldü. 1970'li yıllarda da Anadolu Yakası'na yolu düşen heykel, Kadıköy Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi'nin önüne taşındı.

O günlerde Şehremaneti Sarayı olarak bilinen binanın önünde 16 yıl kadar kaldı.

O günlerde Şehremaneti Sarayı olarak bilinen binanın önünde 16 yıl kadar kaldı.

Son olarak da 1987'de Altıyol'daki yerini aldı ve o zamandan beri Kadıköy'deki yeri değişmedi. Kadıköy denilince akla gelen ilk sembol olmasından mütevellit daha çok uzun yıllar daha yerini koruyacak gibi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Aah ah! Dili olsa da konuşsa, tarihe nasıl da güzel ışık tutardı Dövüşen Boğa...

Aah ah! Dili olsa da konuşsa, tarihe nasıl da güzel ışık tutardı Dövüşen Boğa...

Görmüş geçirmiş, birçok olaya tanıklık etmiş Boğa 155. yaşına merdiven dayadı. Birçok olaya tanıklık ettiği de su götürmez bir gerçek. Sonunda İstanbul'un vazgeçilmez simgelerinden biri haline geldi...

Sizin de Dövüşen Boğa'yla anılarınız varsa yorumlarda buluşalım...

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
104
38
11
5
3
2
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
unclebukowski

Bi anım yok da düzenli olarak devamlı yanından geçip bira içmeye gidiyorum.. Sanırım 2 saat sonra gene yanından geçip şişe biramı söyleyip, bu günümü Montana... Devamını Gör