"Türk" kelimesinden bir İngiliz'in duyabileceğinden daha fazla rahatsızlık duyanlar ile, bu ülke için neyin doğru olduğunu mu tartışacağız?

Niye muhafazakar geçinen kitlenin zoruna gitmiş bu haber? Siz değil misiniz sabah akşam "inanç özgürlüğü" diye naralar atan? Eğer bireyler, bahsettiğiniz "inanç özgürlüğü"nden sadece sizin dayattığınız inancı kabul ettiğinde faydalanabilecek ise, bunun neresi özgürlük? Geçtim diğer şıkları bir "B" şıkkı bile yok. Sonra "yobaz" denildiğinde de alınıp, güceniyorsunuz. Yine mazlum şov. Sürekli bu döngüde gidiyor diyeceğim ama artık insanların tahammül seviyesini aştınız, insanlar bıktı bu ağlak zorbalığınızdan, bu mazlum ayaklarınızdan. Ayak yapmayın, salağa yatmayın artık kimse yemiyor. (Direkt olarak bu mazlum ayaklarını gördüğüm aşağıdaki yorumlara ithafen)

Hayatın bütün cevaplarını bir kitapta bulabilen birisi neyi sorgulayacak da neyi okuyacak? Geçiniz efendim. Öyle cennet kokusuna hemen topu insana atmanız çok hoş. Aha imam hatiplerde başarı oranı %18. Beş kişiyi direğe bağlasan birisi üniversiteyi kazanır, imam hatiplerde bu oran bundan da düşük! Siz bile şu an dindar olduğunuz için şu grafiklerdeki korelasyonu sorgulayamıyorsunuz, çünkü "kitap doğru, insan yanlış" yüzeysel çözümünü yapıştırıp mışıl mışıl uyuma, inancınızla ters düşmenin vereceği huzursuzluktan uzak durma güdünüz sürekli aktif. Bilim salt sorgudur, sorgu da dinde yasaktır, bu kadar. Ha yok "Ben hem sorgularım hem de dogmatik olana inanırım" diyorsanız, öncelikle dogmanın tanımına bakmanızı sonrasında da bunun mümkün olmadığını algılamanız gerektiğini söylemek zorundayım.