Görüş Bildir
Haberler
Yeşilçam'ın Gönlü Güzel Bey Abisi İhsan Yüce'nin Nasıl Gizli Bir Kahraman Olduğunu Öğrenmeniz Lazım

etiket Yeşilçam'ın Gönlü Güzel Bey Abisi İhsan Yüce'nin Nasıl Gizli Bir Kahraman Olduğunu Öğrenmeniz Lazım

Yeşilçam bizim için çok şey demek. Başrol oyuncularının çoğunu, nerde ne yaptığını hep biliriz de, göz önünde olmayan bazı isimlerin hikayelerini pek bilmeyiz. İhsan Yüce Yeşilçam'da öyle bir isim ki, onun hikayesini bilmediğimizi öğrenince kendimizi ayıpladık ve bu gönlü güzel, zarif abimizi sizlerle birlikte analım istedik.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Türk Sineması denilince aklımıza nasıl Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul gibi isimler geliyorsa onun sureti de gözümüzün önünde belirir. Belirir de, kimisi adını tam olarak getiremez.

Türk Sineması denilince aklımıza nasıl Kemal Sunal, Adile Naşit, Münir Özkul gibi isimler geliyorsa onun sureti de gözümüzün önünde belirir. Belirir de, kimisi adını tam olarak getiremez.

Halbuki ömrü sanatla geçmiş bir adamdır. Sanat dediysek sadece sinema değil; yazardır, şairdir, heykeltıraştır, ressamdır, ağacı yontması bile sanata dahildir. Ancak onun hikayesini pek kimseler bilmez...

Halbuki ömrü sanatla geçmiş bir adamdır. Sanat dediysek sadece sinema değil; yazardır, şairdir, heykeltıraştır, ressamdır, ağacı yontması bile sanata dahildir. Ancak onun hikayesini pek kimseler bilmez...

Kafkasya, Dağıstan göçmeni yedi çocuklu bir ailenin oğullarından İhsan Yüce. Ekim İhtilalinden sonra Türkiye'de önce Elazığ, sonra da İzmir'e yerleşmiş ailesi. Bundan sonra da İhsan Yüce kendi hikayesini yazmaya başlamış. Önce İzmir Atatürk Lisesi ve İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun olmuş.

Kafkasya, Dağıstan göçmeni yedi çocuklu bir ailenin oğullarından İhsan Yüce. Ekim İhtilalinden sonra Türkiye'de önce Elazığ, sonra da İzmir'e yerleşmiş ailesi. Bundan sonra da İhsan Yüce kendi hikayesini yazmaya başlamış. Önce İzmir Atatürk Lisesi ve İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nden mezun olmuş.

Bu arada 20 Ocak 1929 doğumludur İhsan Yüce.

Bir ara şirketlerde muhasebecilik yapmaya başlamış İzmir'de ama bu işin kendine göre olmadığını fark etmiş. 1952'de İzmir'de Halk ve Çocuk Tiyatrosu'na katıldıktan sonra da Bizim Tiyatro'yu kurmuş. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı ile Charlie Chaplin'in trajik son dönem filmi Sahne Işıkları'nı tiyatroya uyarlayarak sergilemiş.

Bir ara şirketlerde muhasebecilik yapmaya başlamış İzmir'de ama bu işin kendine göre olmadığını fark etmiş. 1952'de İzmir'de Halk ve Çocuk Tiyatrosu'na katıldıktan sonra da Bizim Tiyatro'yu kurmuş. Dostoyevski'nin Suç ve Ceza'sı ile Charlie Chaplin'in trajik son dönem filmi Sahne Işıkları'nı tiyatroya uyarlayarak sergilemiş.

Tiyatro akıp giderken bir de sinemaya giriş yapmış. Kimi kaynaklara göre 120, kimi kaynaklara göreyse 150 filmde oyunculuk yapmış. Bir de 28'den fazla senaryosu var ki, bunu da pek kimse bilmez.

Tiyatro akıp giderken bir de sinemaya giriş yapmış. Kimi kaynaklara göre 120, kimi kaynaklara göreyse 150 filmde oyunculuk yapmış. Bir de 28'den fazla senaryosu var ki, bunu da pek kimse bilmez.
İçeriğin Devamı Aşağıda

Mesela ağalık düzeninin karşısında duran ve mükemmel bir sistem eleştirisi olan Kibar Feyzo'nun senaryosunun ona ait olduğunu pek kimseler bilmez.

Mesela ağalık düzeninin karşısında duran ve mükemmel bir sistem eleştirisi olan Kibar Feyzo'nun senaryosunun ona ait olduğunu pek kimseler bilmez.

Emekçiden yana olduğunu hiçbir zaman kamufle etme gereği duymamış, hatta hayatı boyunca da bu duruşunu hiç bozmamıştır.

Emekçiden yana olduğunu hiçbir zaman kamufle etme gereği duymamış, hatta hayatı boyunca da bu duruşunu hiç bozmamıştır.

Kibar Feyzo'da Maho'nun "Ula şurda 141-142 başsınız, hepinizi ben besliyim. Vallaha satarım köyü ha!" cümlesi, dönemin Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddesine yapılan bir göndermedir ve elbette İhsan Yüce'nin ince zekasının bir ürünüdür.

Kibar Feyzo'da Maho'nun "Ula şurda 141-142 başsınız, hepinizi ben besliyim. Vallaha satarım köyü ha!" cümlesi, dönemin Türk Ceza Kanunu'nun 141 ve 142. maddesine yapılan bir göndermedir ve elbette İhsan Yüce'nin ince zekasının bir ürünüdür.

Çok şiiri ve hikayesi vardır ama yakınları dışında bunları pek bilen yoktur. Nedeni ise yine onun zarif kişiliği: "Şairlere saygısızlık olur" diye şiirlerinin hiçbirini yayınlamamış. Yalnız bir tanesini çoğunuz duymuşsunuzdur, onu da sona saklayalım.

Çok şiiri ve hikayesi vardır ama yakınları dışında bunları pek bilen yoktur. Nedeni ise yine onun zarif kişiliği: "Şairlere saygısızlık olur" diye şiirlerinin hiçbirini yayınlamamış. Yalnız bir tanesini çoğunuz duymuşsunuzdur, onu da sona saklayalım.

1991 yılında evinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldığında onsuz kaldığına en çok üzülenlerden biri de kadim dostu Can Yücel'dir. Cenaze namazından sonra mezarlığa gitmemesine şaşıran ve bunun sebebini soranlara "İnsan arkadaşını gömer mi yahu!" diye cevap verecek kadar üzgündür hem de...

1991 yılında evinde geçirdiği kalp krizi sonucu aramızdan ayrıldığında onsuz kaldığına en çok üzülenlerden biri de kadim dostu Can Yücel'dir. Cenaze namazından sonra mezarlığa gitmemesine şaşıran ve bunun sebebini soranlara "İnsan arkadaşını gömer mi yahu!" diye cevap verecek kadar üzgündür hem de...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Eleştirdiği adamları birebir oynayacak kadar başarılı bir oyuncu, tüm duyguları en ince yerinden yakalamış bir sanatçı, bunca yeteneği tek vücutta barındırmasına rağmen tevazuyu hiç elden bırakmamış zarif bir adam İhsan Yüce.

Eleştirdiği adamları birebir oynayacak kadar başarılı bir oyuncu, tüm duyguları en ince yerinden yakalamış bir sanatçı, bunca yeteneği tek vücutta barındırmasına rağmen tevazuyu hiç elden bırakmamış zarif bir adam İhsan Yüce.

Güzel gönüllü İhsan Yüce'nin "Ekmek Şarap Sen ve Ben" şiirini onu anarak buraya bırakalım... Hep kalbimizdesin İhsan Abi!

Güzel gönüllü İhsan Yüce'nin "Ekmek Şarap Sen ve Ben" şiirini onu anarak buraya bırakalım... Hep kalbimizdesin İhsan Abi!

Ekmek şarap sen ve ben

bir de sabahın dördü

dışarda kar

odamız ılık

gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe

anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını

aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını

kıskandım Gogen’i Tahitilim

terlemiş vücudunu silerken

cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini

saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum

güneşi doğurmuştu ölü cisim

martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında

nefesin vücudumu yakıyordu yer yer

sam yelim sahra-i kebirim

kahrettim her şeye o gün

babanın şarap çanağına,

Gogen’e,

kadere,

sana,

bana,

bir de gittiğin arabanın tekerine

ne diyordum arkadaş….

diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim

ama içerken düşünmem neden içiyorum diye

daha sonra yaparım hayatın felsefesini

sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni

bazen kadın hamamında tellak….

bazen Christoph Colomb

Napolyon’ken düşünürüm Elbe’de geçen günleri

Timur’ken Beyazıt’ı yenişimi….

bir kere Aristo’nun hocası olmuştum

ona verdiğim dersle gurur duymuştum

bazen Jan Dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman

bazen odunun ateşleyen bir cellat olurum

eğer daha da içersem

Shakespare halt etmiş derim karşımda

salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de

işte Mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim

enayiymiş be Platon…

bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu hayatın

anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu

ıslak kaldırımlarda yürürken acırım

önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline

ukalalık işte derim neme lazım senin

kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş….

ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım

şehrin izbe sokaklarında

yavaş yavaş kaybolur benliğim…

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1542
499
151
29
12
10
8
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
İskender Büyük

Onedio son zamanlarda gerçek sinema sanatçılarını daha çok ele almaya başladı. Bu hoş bir şey. Birkaç hafta önce de Uğur Yücel başlıklı bir galeri görmüştüm ... Devamını Gör

Pasif Kullanıcı

bir insan bu kadar iyi çıkarcı rolü yapabilir mi? (çöpçüler kralı'nda Ayşen Guruda'nın babası; dikkatle izleyin menfi dönüşlerini) abimiz isyanını müthiş bir... Devamını Gör

ckelemc

Ne varsa eskilerde var dedikleri doğruymuş, "Sanat için söylüyorum (filimler olsun, müzikler olsun...)"