Bugün Sandık Başındayız: Peki Yerel Yönetimler Ne Kadar Şeffaf?
Türkiye bugün yerel yöneticilerini belirlemek üzere sandık başına gidiyor. Yapılacak seçimlerinin sonucunda 5 yıl süreyle görev yapacak isimler belirlenmiş olacak.
Peki yerel yönetimlerin şeffaflıkta ne kadar başarılı?
Şeffaf yönetim, seçim kampanyası döneminde adaylar tarafından sıkça seçim vaadi olarak dile getirildi. Bir yönetim ilkesi olan şeffaflık; kararların belirli bir düzen ve kurallar doğrultusunda alınmasını öngörüyor.
Şeffaf bir yönetim için en başta ihalelerin açık yapılması, belediye başkanı ile birinci derece yakınlarının ve üst yönetimin mal varlıklarının yıllık olarak beyan edilmesi, işe alımlarda liyakat esaslı davranma, belediyenin meclis kararları, toplantı tutanakları ve faaliyet raporlarının kolaylıkla erişilebiliyor olması gerekiyor.
En fazla yolsuzluk yaptığı düşünülen kamu kurumu belediyeler
Euronews'ten Seda Karatabanoğlu'nun haberine göre, Uluslararası Şeffaflık Derneği’nin 2015 ve 2016 yılında gerçekleştirdiği kamuoyu araştırmasında katılımcılar kamu kurumlarının en çok kamu ihalelerinde yolsuzluk yaptığını düşünüyor. En fazla yolsuzluk yaptığı düşünülen kamu kurumu ise belediyeler.
“Son 12 ayda siz veya bir yakınınız herhangi bir kuruma usulsüz ödeme yapmak ya da bir hediye vermek zorunda kaldınız mı?” sorusunu yine belediye olarak yanıtlayan katılımcılar belediyelere ihale, imar ve ruhsat işlemleri için usulsüz ödeme yaptığını söylüyor.
'Demokrasinin yerleşmesi için güvenilirlik ve adalet çok kritik'
Konuyla ilgili açıklama yapan Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Oya Özarslan, güvenilirliğin ve adaletin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:
'Araştırmada katılımcılar yerleşmiş yolsuzluk algısının dışında deneyimlerini aktardı. Yerel yönetimde demokrasinin yerleşmesi için güvenilirlik ve adalet çok kritik. Yerel yönetimde şeffaflığı sağlamak konusunda yöneticilere büyük görev düşüyor. Bu sebeple yerel yönetimlerde şeffaf, hesap verilebilir ve katılımcı bir yerel yönetim için Şeffaflık Taahhütnamesi hazırladık. Adaylardan bu taahhütnameyi imzalamasını, seçildiği takdirde eksiksiz uygulamasını talep ediyoruz. Taahhütnameyi şimdiye kadar, 69 belediye başkan adayı imzaladı ancak çalışmalarımız sürüyor.'
Seçimin Güvenilirliğinde Türkiye 165 ülke arasında 116’ncı sırada
Habere göre, Türkiye, Harvard Üniversitesi tarafından hazırlanan Seçimin Güvenirliği ve Dürüstlüğü Endeksinde 165 ülke arasında 116’ncı sırada. Seçimin bütünlüğü, dürüstlüğü ve güvenliğine ilişkin endekste, seçim kampanyası döneminde kamu kaynaklarının kullanılması, adaylara medyada eşit söz hakkı tanınması, seçmen listelerinin belirlenmesi, barışçıl gösteri ve toplantı hakkının kullanılması, demokratik seçim kampanyası ve kadın aday oranı gibi farklı kriterler yer alıyor.
Söz konusu endekste Türkiye’nin önünde Nijerya, İran ve Guatemala gibi ülkelerin olduğunu belirten Özaslan, “Dürüst, adil, şeffaf koşulardaki seçim güvenimiz düşük. Seçimin güvenirliği konusunda akıllarda soru işaretleri mevcut. Bu durum demokratik bir seçimin önünde engel” diyor.
'Seçim kampanyalarının bütçeleri açıklanmıyor'
Geçmiş yıllarda seçimlerin adil bir şekilde gerçekleşebilmesi için içişleri bakanı, adalet bakanı ve ulaştırma bakanının istifa ettiğini ve yerine bürokratların atandığını hatırlatan Özarslan, açıklamasında şu ifadelere yer veriyor:
'Günümüzde bakanlar bizzat seçim faaliyeti yürütüyor. Seçim kampanyaların bütçeleri ve kaynakları açıklanmıyor.'
Yorum Yazın
Yarın baya olaylar olacak. Özellikle Ankara ve İstanbul yerlerinde ortalık karışacak gibi duruyor.
Ülkeyi yönetenler kadar şeffaf. Bu açıklama fazlasıyla yeterli.
Maçoğlu kadar şeffafını görmedik henüz. Peki komünizm ne kadar doğru bir sistem. Küba ne kadar güzel bir yer? Benzer şeyler bence. Ülkenin her yerinde herkes... Devamını Gör