Uyanıklığın Kitabını Yazan Küçük Esnafların Yaptığı 18 Çakallık
1. Fazladan poşet verecekler diye ödlerinin kopması.
2. Turistlerden daha fazla para alabilmek için fırsat kollamaları.
Hani biz Türkler misafirdik? 😔
3. İndirim yapıyor ayağına, hesap makinesine çat çut sesler çıkararak rastgele basmaları.
'Sana bu fiyata olur güzel abim.'
4. Biber alacaksınızdır; "acı mı, tatlı mı" diye sorarsınız, soruşunuzdan tatlı istediğinizi anlarlar. Eve gelirsiniz, yarısı acı çıkar.
Oraya bir daha gitmezsiniz, kaybeden o olur.
5. Sebzeleri seçtirmemeleri, karpuzun kesmece olmaması, peyniri tattırmamaları.
Süpermarketler bile seçtirirken bu tavırlar kime?
6. Sigaraya zam geleceği haberini aldıklarında eldekini satmayıp zam gelince kakalamaları.
Duyumu al, stokta beklet, sonra halka geçir. Oh ne güzel.
7. Para üstü yerine sakız vermeleri.
Kuruşun hesabını yaptığımızdan değil ama o sakız sana o fiyata gelmiyor ki. Yine kar ediyorsun. 😕
8. Sadece patates alacaksınızdır; "soğan vereyim abla, bak biberler yeni geldi, patlıcan çok taze" deyip durmaları.
Pazarlama stratejisi mi demek lazım, çakallık mı siz karar verin. Ama usandırdıkları kesin.
9. Turistik yerlerde dondurma fiyat tabelasında 2,5 TL'yi keçeli kalemle 3,5 TL yapmaları.
Buna bu kadar para verdiğime göre reklamlardaki gibi yemek lazım. 😌
10. Sizi saf görürlerse yırtık parayı itelemeye çalışmaları.
Özellikle çocuklara katlayıp verirler. 😠
11. Bir klasik: Süte su katmaları.
Şimdi pek kalmasalar da 90'larda kapı kapı dolaşan sütçülerin meşhur çakallığı.
12. "O giydikçe açılır abi", "Bize geliş fiyatı bu", "Beğenmiyosan git başka yerden al." gibi cümleler kullanmaları.
Beğenmiyorsan başka yerden al diyen adam iflas eder.
13. "2 kilo domates tartıver" dediğinizde "abla 3 kilo yapayım" demeleri.
3 kilo deseniz 4 kilo yapayım derler.
14. Fiş kesmesini istediğinizde yüzünü ekşitmeleri.
Her şey bir şikayete bakar da neyse diyorsunuz.
15. Son kullanma tarihi bir-iki gün geçen ürünü rafın ön kısımlarına koyup satmaya çalışmaları.
Özellikle ayran, yoğurt gibi ürünlerde sıkça başa gelir.
16. Sebze-meyve tezgahlarında iyi görünümlü olanları öne dizip, almak istediğinde de arkalardaki ezik ve çürük olanlardan doldurmaları.
Öyle bir şey olduğunda almaktan anında vazgeçiniz.
17. Ürünün garantisinden bahsettiğinizde "Bunun garantisi benim" demeleri.
Onu Beckenbauer de kullanmıştır kesin.
18. Teknolojik bir ürün alacaksınızdır; elindeki ürünü çıkarabilmek maksadıyla, "abi en çok satan model o" demeleri.
Bir ara da büyük firmaların çakallıklarını yazalım, onlarınki çok daha korkutucu boyutlarda. 😕
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
15 yıllık ticari hayatımda gördüm ki insanımızın çoğu sahtekar. İskenderun'da Ermeniler Hristiyanlarla hatta Yahudilerle ticaret yaptım(çok kozmopolit bir ye... Devamını Gör
Ben de benzeri bir şeyi iş hayatında gördüm. Nerede müslümanım diye ogeçinen "patron" varsa hep bir şeylerin peşinde, nereden ne kadar sıkarım, nasıl beleşe ... Devamını Gör
Bide nerdeyse tüm bakkal abilerin promosyonları ve bedavaları " o bizde yok abim " diye geçiştirmeleri vardı. Hiç kapak götürüp bedava kola alan var mı yok.
kapağı götürsen bile bu kapağa ait kolaları burdan almadın ki sen diyebilirler...
yorum 1 öncelikle bir esnaf olarak söylüyorum bugün pazardan geldim. yemin ediyorum cebimde 1lira yok ve yorgunluktan uyuyamıyorum. bugün işler o kadar kötüy... Devamını Gör