Türk Sinemasının En Derin Bakışlara Sahip Yakışıklı Delikanlısı: Kadir İnanır
Kadir İnanır'ın olmadığı bir Türk Sineması düşünmek neredeyse imkansız. Yıllardır bize o kadar çok duyguyu hissettirdi ki, onun yeri herkesten ayrı bir yerde duruyor. Gelin şimdi onun yolculuğuna daha yakından bakalım...
Türk filmi dediğiniz zaman ismini sayacağınız ilk oyunculardan birisi Kadir İnanır olur. Çünkü herkesin aklına mıh gibi çakılmış bir Kadir İnanır filmi mutlaka vardır.
Aslında o bu kadar ünlü olmadan önce bir fotoroman yıldızıydı. Onu o zamanlar fotoromanlardan takip edenler, bir gün canlanıp en beğenilen jönlerden biri olacağını büyük ihtimalle tahmin edememiştir.
Balıkçı Azize'nin sevdiği genç ve yakışıklı Kenan'ı hatırladınız mı? Hah, işte o Kadir İnanır'ın ilk filmi!
Fatsalı 10 çocuklu bir ailenin en küçük üyesiyken bir anda tüm Türkiye'nin bayıldığı bir jön oluvermişti.
Çoğu kişi pek bilmez ama aslında Kadir İnanır, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon Bölümü'nü bitirdi.
"Fakir ama gururlu genç" denilince aklımıza direkt onun yüzü gelse de, mizah dolu filmlere de imza atmışlığı vardır. Mesela Uyanık Kardeşler'in siz de hastası değil miydiniz?
Türkan Şoray'ın güzelliğinin doruk noktasında olduğu, Kadir İnanır'ın yakışıklılığın kitabını yazdığı yıllar... O efsane "Devlerin Aşkı" filmi nasıl unutulur!
Onunla birlikte bir Kadir İnanır duruşu, Kadir İnanır bakışı da insanların zihnine yerleşti. Kendi tarzını yaratan adam olarak "Kadirizm"in doğuşu da böylelikle ortaya çıktı.
1977 yılında çekilen Dila Hanım filmindeki şu Zeybek sahnesi nasıl unutulur? Efsaneler efsanesi bir performans.
Ve İlyas, ah İlyas! Ömrümüzü yedin sen bizim!
Sevginin ne olduğunu senin sayende öğrendik biraz da... Asya olduk, Cemşit olduk ama İlyas hep karşımızdaydı. Yine de gönlümüzden gönderemedik, orada hep kaldın İstanbullu!
İlyas ve Asya, bazılarımızın duvarında hâlâ daha durur. Filmin gerçeklik gücünü varın siz düşünün...
Yoksulun, ezilmişin hakkını kollayan, adalet peşindeki cesur yürek Tatar Ramazan tabii ki tüm oyunları bozdu.
Tatar Ramazan aslında bir film karakterinden öte, gerçekte de yaşamış bir insan. Bu yüzde belki de diğer rollere göre daha zor bile sayılır. Ancak Kadir İnanır'ın filmdeki başarısı o kadar iyi ki, hepimiz onun gerçek Tatar Ramazan olduğuna inandık.
2000 yılında oynadığı Komser Şekspir filmi ise, Kadir İnanır'ın oyunculuk kariyerindeki en marjinal işlerden biri.
Çünkü biz onu yakışıklı, sert mizaçlı ve dediği dedik olarak görmeye alışkınız. Komser Şekspir, bir bakıma Kadir İnanır'ın şartların her değişebileceğini ve kendisini büyük bir özgüvenle ironi malzemesi yapabileceğini gösterdiği bir işti.
Yıllardan sonra Türkan Şoray ile bir araya geldiği son filmi ise Gönderilmemiş Mektuplar. Amasra halkı, filmden sonra Kadir İnanır'ı ayrı bir sevdi.
Amasra'ya gittiyseniz eğer Kadir İnanır'ın ve Türkan Şoray'ın film setinde çekilen fotoğraflarını her yerde görebilirsiniz.
Yorum Yazın