Görüş Bildir
Haberler
Rogger Bannister'ın Başarı Hikâyesi: 1 Mili 4 Dakikanın Altında Koşmak

etiket Rogger Bannister'ın Başarı Hikâyesi: 1 Mili 4 Dakikanın Altında Koşmak

Bazen, başkalarının “sen yapamazsın” dediği şeylere inat çalışmak gerekir. Motivasyon ve istek, hedeflerinizi gerçekleştirmek için yeterli olmayabilir. Gerçek başarı, yalnızca hayal kurmakla değil, hedefleriniz doğrultusunda sıkı çalışmakla elde edilir. Sadece antrenman yaparak değil, zihinsel anlamda da kendinizi geliştirerek ve bilimin ışığında ilerleyerek başarılı olabilirsiniz.

Bu yazının amacı, “1 mili 4 dakikanın altında kimse koşamaz” diyen sporcuların, antrenörlerin ve bilim insanlarının yanıldığını kanıtlayan bir başarı hikayesini paylaşmak.

İşte, sınırları reddeden ve “spor sınırları aşmak için en kestirme yoldur” diyen Roger Bannister’ın hikayesi…

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1950'li yıllarda bilim insanları ve spor otoriteleri, “1 mili 4 dakikanın altında koşmak imkansız” düşüncesinde birleşmişti.

1950'li yıllarda bilim insanları ve spor otoriteleri, “1 mili 4 dakikanın altında koşmak imkansız” düşüncesinde birleşmişti.

Bu düşünce, bir nevi “öğrenilmiş çaresizlik” olarak kabul ediliyordu. Bilim dünyasından gelen bu açıklamalar sonrası, çoğu sporcu sadece altın madalya kazanmayı hedefliyor, rekor kırmayı düşünmüyordu. Ancak biri hariç…

Bu kişi, Oxford Nöroloji bölümü öğrencisi ve aktif sporcu olan Roger Bannister’dı. 17 yaşında, tüm vaktini 1 mili 4 dakikanın altında koşmaya odaklamıştı. Bunun sadece antrenmanla değil, zihinsel çalışmalarla ve bilimin ışığında yapılabileceğine inanıyordu.

 Bir gün bu amacı doğrultusunda şu açıklamaları yapacaktı:

“Buradan ilan ediyorum. Ben kimseyle yarışmıyorum, doktorlarla yarışıyorum. Tek hedefim, 1 mili 3.50’de koşarak doktorları yalancı çıkarmak. Bunu siz de göreceksiniz.”

Yapılamaz denileni başarmak

1952 Helsinki Olimpiyatları’nda kürsüde yer bulamayan genç atlet, bu yarıştan derslerini aldı ve hedefini 1 mili 4 dakikanın altında koşmak olarak belirledi. Bir yıl boyunca hem fiziksel hem de zihinsel antrenmanlarına devam etti. Aklında tek bir düşünce vardı: Yapılamaz denileni başarmak.

6 Mayıs 1954, Roger Bannister için sıradan bir gün olarak başladı.  Sabah yine hastanede görev başındaydı. Bir an hava koşullarının olumsuzluğu neticesinde yarışmaktan vazgeçmeyi düşünse de aklında sadece 1 mili 4 dakikanın altında bitirmek vardı. İki yakın dostu ona tempoyu ayarlamada yardımcı oldu. Finiş çizgisine vardığında, skorbordta 3 dakika 59.4 saniye göründü. Roger, hem rekor kırmış hem de önyargıları alt etmişti.

Bu başarı, kısa sürede karşılıksız kalmadı. Roger Bannister’ın adı bir pistte yaşatıldı, heykeli dikildi ve İngiltere Kraliçesi tarafından “SIR” unvanına layık görüldü. Bu derece, sadece bir rekor değil, atletizmi orta mesafe koşusunda girdiği karanlık çağdan çıkaran büyük bir adımdı.

Ertesi gün, spor kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Tüm gazeteler ve radyolar ondan bahsediyordu. Kısa sürede büyük bir şöhrete kavuştu. Ancak spor kariyeri pek uzun sürmedi çünkü bilim adamı olarak eğitimine devam etmesi gerekiyordu.

Bir devrin sonu!

Bir devrin sonu!

Roger Bannister’ın 1 mili 4 dakikanın altında koşma başarısı, spor dünyasında bir devrim yaratarak diğer atletler için büyük bir ilham kaynağı oldu. Yıllarca imkansız olarak görülen bu hedef, onun azmi sayesinde ulaşılabilir bir gerçeklik haline geldi. Rekoru kısa süreliğine elinde bulundurmasına rağmen, Bannister’ın mirası sporda sınırları zorlamanın ve hayallerin peşinden gitmenin simgesi oldu. Spor kariyerini bıraktıktan sonra bilim dünyasında da önemli katkılarda bulunarak, Parkinson hastalığıyla mücadele etti. 88 yaşında hayatını kaybeden SİR ROGER BANNISTER, hem fiziksel hem de zihinsel sınırları aşan cesaretiyle, her zaman ilham verici bir figür olarak hafızalarda kalacak.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam