Red Bull Canlı Sahnenin Konuğu Sesiyle Tüm Dünyayı Büyüleyen Selda Bağcan Hakkında 15 Bilgi

26.09.2017 - 12:23 Son Güncelleme: 26.09.2017 - 14:43

Rolling Stones dergisinin '100 Yılın En İyi 100 Kadın Vokali' listesinde yer alan; sesiyle Yüzüklerin Efendisi serisinin Frodo Baggins'i Elijah Wood'u bile kendisine hayran bırakan, Türk müziğinin gelmiş geçmiş en iyi müzisyenlerinden biri olan Selda Bağcan'ın hayatına kısaca bir bakalım...

1. Veteriner hekim bir baba, öğretmen bir annenin 4 çocuğundan biri olarak 1948 yılında Muğla'da dünyaya geldi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam

2. 1957'de babasını kaybettikten sonra annesiyle birlikte Ankara'ya taşındılar. Selda Bağcan ortaokul ve lise yıllarında mandoline ek olarak gitar çalmayı öğrendi.

Erken müzisyenlik yıllarında İngilizce, İtalyanca ve İspanyolca dilde şarkılar söyledi.

3. Geleneksel Türk Halk Müziğine ilgi duymaya başladı ve Cem Karaca, Barış Manço ve Fikret Kızılok gibi Anadolu Rock müziğine yöneldi.

4. 1971 yılında Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Fizik Mühendisliği bölümünde öğrenciyken profesyonel kariyerine başladı. Yayınladığı ilk iki albüm 1 milyondan fazla satış rakamına ulaşınca bu yolda devam etmeye karar verdi.

Geleneksel türkülere basit bir akustik gitar ya da bağlama ile güçlü ve duygusal sesiyle kattığı yorumu ile yayınladığı altı single onu ulusal bir üne kavuşturdu.

1972’de Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye'yi Altın Orpheus şarkı yarışmasında temsil etmesi için seçildi ve 1980 yılına kadar altı single ve üç albüm daha yayınladı.

5. 1973’te ilk Batı Avrupa turnesini gerçekleştiren sanatçı 17 adet 45'lik plak çıkardı.

Üç yıl sonra “Türküola” albümünü çıkaran başarılı müzisyen, Aşık Mahzuni Şerif tarafından yazılan İnce İnce türküsüyle ABD'li birçok rap sanatçısına ilham verdi.

6. Türkiye ve Batı Avrupa'daki birçok şehri dolaşarak konserler veren Bağcan’a ait şarkıların çoğu 1970'lerin siyasi kutuplaşması sırasında, özellikle solcu aktivistler ve sempatizanlar arasında popüler hale geldi.

Bunun sonucu olarak işçi sınıfıyla arasında güçlü bir dayanışma ortaya çıktı.

1980 darbesinden sonra siyasi şarkılarından dolayı üç kez cezaevine giren Selda Bağcan, zor günlerin ardından rock müziği elektronik seslerle de harmanlayarak tarzına yeni yorumlar kattı.

7. Yeni çalışmalarıyla da büyük beğenisi toplayan sanatçı, Rock müzisyeni Peter Gabriel'in önderliğinde 1986 yılında organize edilen The Womad Foundation (Word Of Music And Dance) Festivali’nden davet aldı fakat pasaportuna el konulduğu için gidemedi.

Selda’ya büyük hayranlık duyan festival komitesi Selda festivale gidemese de sanatçının bir şarkısına festival plağında yer verdi. Womad'ın da baskısıyla Selda’ya pasaportu 1987 yılında iade edildi ve pasaportunu alır almaz dört ay devam eden Avrupa turuna başladı.

8. Pasaportunu geri alır almaz Avrupa turnesi kapsamında birçok şehirde konser veren Bağcan, Danimarka’da Esintiler Festivali’ne, dört kez gittiği İsrail’de de Acco Festivali’ne katıldı.

İsrail’de iki ayrı konser ve iki ayrı televizyon programı yaparak içindeki müzik tutkusunu hayranlarıyla paylaştı.

Batı Avrupa turnesinden sonra, 1989 ve 1990’lı yıllarda belediyelerin kültür ve sanat hizmetlerinin davetlisi olarak kent festivallerinin yüz binlerden oluşan seyirci kitlesine hitap etti.

9. Yoğun devam eden Türkiye konserlerinin ardından 1992 yılında çıkardığı Ziller ve İpler albümündeki sözü Aysel Gürel’e ait Ziller ve İpler şarkısı ile dillere pelesenk oldu, albüm büyük başarı sağladı.

Aynı yıl Kurşun Adres Sormaz adlı filmin müziklerini de üstelenen Bağcan, film müziklerinde de başarıyı yakaladı.

10. 1993 yılının Şubat ayında öldürülen gazeteci Uğur Mumcu için Selda Bağcan’ın yazdığı bir ağıt olan Uğurlar Olsun, 1990'lı yılların siyasi çalkantısının sembolü haline geldi ve bu şarkı Türkiye'deki birçok faili meçhulun simge şarkısı oldu.

Aynı sene meydana gelen ve ülke tarihinde unutulmayacak derin bir yara bırakan Madımak Katliamı’nda hayatını kaybedenlere de Canımı Yakanlar Baktı Dumana isimli parçasını ithaf etti.

11. 2000 yılında Köln Arena'da düzenlenen 2167 müzisyenin yer aldığı konsere Türkiye'den davet edilen ilk kişi Selda Bağcan oldu.

Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu tarafından Almanya Köln Arena’da düzenlenen, bu organizasyonda unutulmaz bir konsere de imzasını attı. Bu büyük organizasyonla, dünyanın en kalabalık müzisyen grubunu ağırlayan konser Guiness Rekorlar Kitabı’na girdi, Selda adını tarihin bir sayfasına daha kazımış oldu.

12. Selda Bağcan’ın 70’lere damga vuran, sanatçıya hem yurt içinde hem yurt dışında büyük başarılar sağlayarak tanınmasını sağlayan türküsü İnce İnce Bir Kar Yağar, 2010 yılında da sanatçının yıldızının parlamasını sağladı.

Grammy Ödülleri'ne en iyi rap albümü ve en iyi rap performansı dallarında aday gösterilen Brooklynli hip-hop sanatçısı Mos Def, Supermagic adlı şarkısında Selda Bağcan'ın İnce İnce Bir Kar Yağar türküsünü kullandı.

Şarkı, Electronic Arts adlı oyun şirketinin piyasaya sürdüğü Skate 2 oyununda da Mos Def uyarlamasıyla yer aldı. Amerikalı aktör ve müzisyenin albümünde bu türküyü kullanması, albüm kritiklerinde Bağcan'dan bahsedilmesine ve uluslararası birçok müzik dergisinde Selda Bağcan adının geçmesini sağladı. Ve Selda yeniden yüzünü yurt dışına çevirdi.

13. Bağcan, 2012 yılında Londra Olimpiyatları kapsamında düzenlenen Meltdown Festivali’nde Queen Elizabeth Hall’da sahne aldı.

Ama dünyanın yeniden dikkatini çekmeye başlaması 2015’te Dr. Dre'nin Compton albümünde İnce İnce şarkısının da yer almasıyla oldu. Bu sırada sosyal medyada Yüzüklerin Efendisi'nin Frodo'su Elijah Wood’un Bağcan’a olan hayranlığı konuşuluyordu.

14. O dönemde İstanbul Sarıyer'de Ekşi Fest’te İsrailli müzik grubu Boom Pam ile birlikte sahne alan Selda Bağcan, hayranı Elijah Wood ile aynı sahneyi paylaştı, performans uzun süre ayakta alkışlandı.

2015’te adından çok söz ettiren Selda Bağcan, 2016 yılında ise dünyanın en büyük müzik festivallerinden biri olan, dünyaca ünlü isimlerin sahne aldığı Primavera Sound’da İsrailli müzik topluluğu Boom Pam ile sahne aldı. 'Yaz Gazeteci Yaz' ve 'Yuh Yuh' gibi sevilen parçalarını seslendiren sanatçı, performansıyla festivale damgasını vurdu.

Bağcan, uluslararası ve ulusal basında yer alan haberlerle bir kez daha dünyaya adını duyurmuş oldu.

15. Protest müziğin Türkiye’deki ilk temsilcisi Selda Bağcan'a göre şarkılarına olan ilgi, Anadolu ile kurduğu güçlü bağlarından kaynaklanıyor.

'Bu müzik Anadolu topraklarından geliyor ve yabancı izleyici kitlesinin alışkın olmadığı bir şey' şeklinde yorumluyor.

İspanyol akademisyen Vicente Fabuel ise Selda Bağcan’ı 'Türk sesi Selda şark kültüründen gelmiş nadir efsanevi kadın sanatçılardan biridir. O, çölün ortasında bir vaha gibidir. Nasıl olur da bu kadar güçlü, derin ve üretken olabilirken böylesine hisli söyleyebilir” cümleleriyle anlatıyor.