Görüş Bildir
Haberler
Otizmli Çocuklar İçin Dernek Kurdu, 120 Aileye Umut Işığı Oldu!

Otizmli Çocuklar İçin Dernek Kurdu, 120 Aileye Umut Işığı Oldu!

Yüksel Venedik
29.10.2019 - 19:44 Son Güncelleme: 30.10.2019 - 16:54

Kızına otizm teşhisi konmasıyla otizmle tanışan Emine Demet Küçükgündüz, otizmli çocukların hayatına katkı sağlamak adına kurduğu Otizmle Yaşamak ve Farkındalık Derneği ile, 120'den fazla aileye umut ışığı oldu.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Çocuklarına konan tanının ardından otizmle tanışan Küçükgündüz ailesi, otizmli çocukların yaşamını iyileştirmek için harekete geçti.

Çocuklarına konan tanının ardından otizmle tanışan Küçükgündüz ailesi, otizmli çocukların yaşamını iyileştirmek için harekete geçti.

AA'nın aktardığı bilgiye göre, İstanbul'da yaşayan Emine Demet Küçükgündüz, otizmli çocukların yaşamına katkı sağlama amacıyla kurduğu Otizmle Yaşamak ve Farkındalık Derneği ile 120'den fazla aileye umut ışığı oldu.

Derneğin kurulma fikriyse, Küçükgündüz çiftinin kızları bir buçuk yaşındayken konan otizm tanısının ardından, evlatlarına nasıl daha iyi yardım edebileceklerini düşünmesi üzerine oluştu.

Dernek, onlarca otizmli çocuğa yeni bir hayatın kapısını araladı.

Dernek, onlarca otizmli çocuğa yeni bir hayatın kapısını araladı.

Eğitimlerin tamamının gönüllü kişiler tarafından verildiği Otizmle Yaşamak ve Farkındalık Derneği'nde, 120 otizmli çocuk kapalı kapılar ardındaki hayatlarını geride bıraktı ve özel eğitimlerine dönük birçok faaliyette bulunabildikleri bir dünyaya adım attı.

'Ailelerimizle bir araya geldik, el ele verdik'

'Ailelerimizle bir araya geldik, el ele verdik'

Derneğin kurucusu Emine Demet Küçükgündüz, çocuklarına otizm tanısı konduktan sonra çok üzüldüklerini, hatta yıkıldıklarını belirterek 'Ancak 'Evet otizmli olabilir ama biz de bununla mücadele edebiliriz' dedik, gerek öğretmenlerimiz, gerek psikologlarımız gerekse eşim, ben ve kızım koordineli çalışmalara başladık. Hiç konuşamaz denilen kızımız 5 yaşında şarkı söyleyerek konuşmaya başladı. Çok şeyler başardığımıza inanıyoruz ve daha yapacak çok da şeyimiz var. Böyle düşünerek derneğimizi kurmaya karar verdik.' dedi.

'Hep beraber çocuklarımızı topluma kazandırmak için 'neler yapabiliriz?' çabası içerisindeyiz'

'Hep beraber çocuklarımızı topluma kazandırmak için 'neler yapabiliriz?' çabası içerisindeyiz'

Küçükgündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şu anda gönül gönüle hep beraber çocuklarımızı topluma kazandırmak için 'neler yapabiliriz?' çabası içerisindeyiz. İstiyoruz ki en güzelini onlar da yaşasın. Onlar da bir şeyleri başarırken farkında olalım. Dernek bir yıldır faaliyette. Okula gidemeyen bazı çocuklarımız var. Hafta için gönüllü eğitmenlerimiz onlara bireysel eğitim vermeye çalışıyor. Cumartesi günleri çocuklarımıza folklor eğitimi veriyor, pazar günleri de spor etkinlikleri düzenliyoruz. Çocuklarımız koordine halinde birbirlerine alıştı, biz de onlara alıştık. Ailelerimiz de artık daha bilinçlenmeye başladı, daha severek geliyorlar. Bir yıla yakın bu sürede iyi çalışmalar yaptığımıza inanıyoruz. Derneğimizin bir yıllık çalışmaları sonucu 120'ye yakın üyemiz var. Kapalı kapılar ardında çok fazla çocuk olduğuna inanıyoruz ve bunun tespiti için ciddi bir çalışma içerine girdik. İnşallah bunlar da ortaya çıkacak ve o çocuklarımızın da elinden tutmak istiyoruz. Çocuklarımızın hepsi ayrı bir cevher, sadece işlenmeyi bekliyorlar. İşlenme konusunda da ellerinden tutmak istiyoruz.''

'Çocukları topluma ait hissettirmek dernek olarak temel hedefimiz'

'Çocukları topluma ait hissettirmek dernek olarak temel hedefimiz'

Otizmle Yaşamak ve Farkındalık Derneği Gönüllü Psikologu Gizem Akgüç de Türkiye'de şu anda tanı alan 600 bin otizmli birey olduğunu, bunların 352 bininin 0-18 yaş arası grubunda bulunduğunu belirterek, 'Bu kadar çok tanı alan otizmli birey olmasına rağmen hala otizm toplum tarafından çok bilinen bir durum değil.' dedi ve şunları ekledi:

''Otizmli çocuk diğer çocuklardan ayrıştırılmadan eğitimini alabilir ve hayatını sürdürebilir. Ailenin ilk önce doğru tanının konulması için gerekli yerlere başvurması gerekiyor. Tanı konulduktan sonra ailenin bu durumu kabullenme süreci var. Aile bu durumu ne kadar kısa sürede kabullenirse ve tedavi planını ne kadar çabuk çizerse o kadar yararlı olur. Aile panik yapmadan süreci yönetmeli. Dernekteki en büyük amacımız da en azından kendi çevremizde bir toplumsal farkındalık oluşturmak. Çünkü birçok kapı arkasında kalmış otizmli birey var. Bizim amacımız bunları topluma kazandırmak. Çocukları topluma ait hissettirmek dernek olarak temel hedefimiz. Çünkü erken tanı ve teşhisle düzenli bir eğitim alarak otizmli bireylerimiz de topluma kazandırılabilir.''

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
109
46
6
2
2
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Oğuz Yiğitbaşı

dünya bu güzel insanların yüzü suyu hürmetine ayakta duruyor

mersinsensin

guzel seylerde oluyor