NASA'dan Uzaylıları Bulmak İçin Büyük Girişim: Yaşam Tespiti Bilim Merkezi Kuruluyor!
NASA, Georgetown Üniversitesi ve Georgia Tech merkezi ile ortak çalışarak uzaylılara ait izleri aramaya başlayacağını açıkladı. Bilim insanlarına göre bu çoklu disiplin gerektiren bir iş ve eski veriler kullanılarak daha ileri gitmeye artık hazırız! Detayları DailyMail'den derledik.
NASA'nın yeni oluşumu Yaşam Tespiti Bilimi Merkezi, 'Uzayda yalnız mıyız?' sorusuna cevap vermeyi amaçlıyor.
NASA bu amaç için yalnızca uzay ile çalışan bilim insanları ile değil, farklı disiplinlerden araştırmacılarla da çalışacak.
Yaşam Tespiti Bilimi Merkezi (CLDS)'nde baş araştırmacı olan ve aynı zamanda NASA Ames Araştırma Merkezi'nde çalışan Tori Hoehler şöyle diyor;
'Artık elimizde, bilimsel delilleri kullanarak bu zorlu soruyu cevaplamaya yetecek kadar bilimsel ve mühendislik uzmanlığı, ayrıca bunu yapmaya can atan bilim insanları var.'
'Ayrıca Dünya dışında yaşamın varlığını aramak, tek açılı bir yaklaşım olamaz. Bunu başarmada kendimize en iyi fırsatı sağlamak için stratejiler geliştirmeliyiz.'
Georgetown Üniversitesi'nden Sarah Stewart Johnson da, ekibe sürekli yeni bilim insanlarının katılacağını ekledi.
SETI Enstitüsü ise NASA'nın tarihinde dünya dışı yaşam ile ilgili topladığı verileri bir araya getiren bir araştırma merkezi. Kuruculardan Jill Tarter 1960'dan bu yana tüm bu verilerin düzenli olarak toplanmasına önayak olmuştu.
Peki, uzaylıları ararken insan ırkının elde ettiği önemli keşifler nelerdir?
'Pulsar'ların (atarca yıldız) keşfi:
İngiliz Astronom Dame Jocelyn Bell Burnell, 1967 yılında bir pulsar keşfetmiştir. O günden sonra daha farklı, X-ışınları ve gamma ışınları saçan pulsarlar gözlemlenmiştir. Pulsar 'kalp gibi atan' anlamına gelen ve uzaya radyo dalgaları gönderen nötron yıldızlarıdır. Bu yüzden uzaylılardan geldikleri düşünülmüştür.
'Wow!' radyo sinyali
1977 yılında, Ohio semalarında uzaylı arayışına giren bir astronom, oldukça kuvvetli bir radyo sinyali duydu ve heyecanla 'vaov' anlamına gelen bu İngilizce kelimeyi yazdı.
Dr. Jerry Ehman'ın radyo teleskobu ile fark ettiği 72 saniyelik patlama, Sagittarius takımyıldızından gelmişti fakat herhangi bir gök sesi ile eşleşmiyordu.
Fosilleşmiş Mars mikropları, 1996'da NASA ve Beyaz Saray'ın açıklaması ile tüm dünyayı çalkalamıştı.
Antarktika'ya 13.000 yıl önce çarpan bir meteoritten kalan bu organizmalar 1984'te keşfedilmişti.
Bizden 1.400 ışık yılı ilerde bulunan KIC 8462852 adlı yıldız, 2015 yılından bu yana bilim insanlarını şaşırtmaya devam ediyor.
Diğer yıldızlara göre çok hızlı parlayıp sönen yıldız, birtakım bilim insanlarına göre uzaylılar tarafından kullanılıyor.
2015 yılında Güneş sisteminin dışında yaşama elverişli koşullara sahip gezegenlerin bulunması.
Bu ay geçtiğimiz günlerde, astronomlar bizden 39 yıl ötede yaşama elverişli gezegenlerin bulunduğu bir yıldız sistemi tespit ettiklerini açıkladılar.
Cüce yıldız Trappist-1'in yörüngesinde bulunan Dünya benzeri 7 adet gezegen bulunduğu ve bu gezegenlerde su, yaşam belirtisi gibi varlıkların olabileceği düşünülüyor.
NASA'nın uzayda yaşam belirtisi arayışı elbette şaşırtıcı bir gerçek değil fakat bunu resmi bir araştırma merkezinde yapacak olması oldukça heyecan verici!
Yorum Yazın
biran önce bulun çok uzun sürmesin lütfen
Whatsapptan konum atın. Biz Konyalı bilim adamlarını yolluyoruz. 10 dakikada çözerler.