Meme Kanseri Farkındalık Ayı’nda Meme Kanseri Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şeyi Anlatıyoruz!
Ekim ayı meme kanseri farkındalık ayı olarak kabul ediliyor. Meme kanseri son yıllarda sıklıkla görülen bir kanser türü. Bu kanser hakkında merak ettikleriniz için içeriğe buyurun!
Dünya Sağlık Örgütü, Ekim ayını Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olarak belirlemiş.
Hem Türkiye'de hem dünyada meme kanserininde erken teşhisin önemini vurgulamak için bu ay boyunca çalışmalar yapılıyor. Özellikle bu ay pembe kurdele takıldığını görmek mümkün.
Meme kanseri hem dünyada hem Türkiye'de kadınlarda en sık görülen kanserlerden biri.
Meme Kanseri Farkındalık Ayı'nın amacı dünyada birçok kadını etkileyen bu hastalığı tanıtmak, önlemek ve erken teşhisin önemini vurgulamak.
Meme kanserinde meme dokusundaki hücreler değişiyor veya kontrolsüz olarak çoğalıyor.
Kanserli doku denilen bu doku önce yakın çevreye yayılıyor daha sonra ise memeye yakın lenf bezlerine doğru yayılmaya başlıyor. Erken teşhis edilememesi halinde ise tüm vücuda yayılabiliyor.
Meme kanserinin birçok nedeni var. Bu nedenlerin başında hareketsiz yaşam, yaş, sigara ve alkol tüketimi ve obezite geliyor.
Ailede genetik olarak meme kanserine yatkınlık varsa da meme kanseri riski artıyor.
Bazı faktörler meme kanseri riskini artırıyor. Kadın olmanın en önemli risk faktörü olduğunu söyleyebiliriz. Erkeklerde de meme kanseri riski olsa da kadınların meme kanserine yakalanma oranı çok daha yüksek.
Meme kanserine daha çok dikkat etmesi gerekenler şunlar:
50-70 yaş arasında menopoza giren kadınların meme kanserine karşı daha dikkatli olması gerekiyor.
Ailede meme kanseri öyküsü olanların doktorun önerdiği şekilde kontrollerini aksatmaması lazım.
Meme kanserine daha önceden yakalananlar mutlaka düzenli kontrole gitmeli.
Hiç doğum yapmamış kadınlar, ilk doğumunu 30 yaşından sonra yapan kadınlar veya bebeğini emzirmeyenler meme kanserine yakalanma riski altında.
Uzun süreli hormon tedavisi alanların da meme kanseri konusunda dikkatli olması gerek.
Sigara kullanmak meme kanserine yakalanmayı artıran nedenlerden.
Şişmanlık da bu hastalığı tetikleyebiliyor. Bir de fiziksel aktivitenin azlığı eklenince risk daha da artıyor.
Meme kanserine yakalanıp yakalanmadığınızı anlamanız için birçok belirti var. Bu belirtilere dikkat ederek meme kanserini erken teşhis etmek mümkün.
Meme kanserinin en önemli belirtisi elbette meme içinde bir kitle veya şişliğin varlığı. Meme derisindeki değişiklikler de kanserin belirtisi olabilir. Meme başında değişiklik, meme başı akıntısı, ağrı veya kızarma ve pullanma durumlarında doktora başvurmanız gerekiyor.
Meme kanserinde kitlenin ele gelmesi için en az 1 cm büyüklüğe ulaşmış olması gerekiyor.
Bu kitle hakkında bilmeniz gereken ise kitlenin sert ve düzensiz olması. Yani bu dokuyu meme içinde rahatça oynatmak mümkün değil. Pürüzlü bir yüzeyi olan bu dokuya benzer bir şey hissettiğinizde hemen doktora görünmelisiniz.
Meme kanseri belirtilerini kitleyi hissetmeden önce de fark edebilirsiniz. Meme kanserini anlayabileceğiniz belirgin bazı durumlar şunlar:
İki memeniz arasında sonradan oluşan bir farklılık
Meme başının içe çekilmesi
Memede egzama belirtileri
Meme başındaki değişiklikler
Memenin normalden farklı şekilde şişmesi
Meme başı akıntıları
Meme veya ucunda ağrı
Meme cildinde portakal kabuğu benzeri bir görünüm
Koltuk altında şişlik
Meme kanserinin birçok çeşidi var. Eğer kanser çevreye yayıldıysa invazif, eğer yayılmadıysa ve kanser olduğu yerde durduysa invazif olmayan deniyor.
Süt kanalında oluşan kansere duktus denirken süt bezlerinde oluşana ise lobül deniyor.
Meme kanserlerinin en yaygın olanlarından biri olan duktal karsinom in situ, meme kanallarındaki hücrelerin kanser hücresine dönüşmesiyle oluşan bir tür.
İnvazif duktal karsinom türünde ise kanser meme kanalından ayrılarak vücuda yayılabiliyor. Bu tür en yaygın olan meme kanseri türü.
Bir diğer meme kanseri türü ise lobüler karsinoma in situ. Bu türde meme lobu içinde hücre değişiklikleri oluyor.
İnvazif lobüler karsinom ise süt bezlerinden başlayarak yayılan türü.
Meme kanserinin beş evresi var. Bu evreler şunlar:
Sıfırıncı evre olarak belirtilen ilk evre, meme kanserinin çok erken evresi.
Birinci evrede tümor 2 cm'den küçük.
İkinci evrede ise tümor 2-5 cm arasında. Bu evrede tümor lenf nodlarına sıçramış veya sıçramamış olabilir.
Üçüncü evrede ise artık tümor lenf bezlerine yayılmış bir halde oluyor.
Son evrede ise kanser organlara veya kemiğe yayılıyor.
Meme kanseri teşhisinde önce fiziki muayene yapılıyor. Daha sonra mamografi, MR veya meme ultrasonu gibi görüntüleme yöntemleri kullanılabiliyor.
Meme kanserinin tedavisi, kanserin türüne, evresine ve kişiye göre değişebiliyor. Meme kanserinin tedavisinde kemoterapi, radyoterapi ve cerrahi seçenekler kullanılabiliyor.
Meme kanserinden korunmak için hayatınızda bazı şeyleri değiştirmeniz gerek. Bu değişikliklerin başında sigara ve alkolden uzak durmak geliyor.
Meme kanserini önlemenin yolu en başta sağlıklı beslenmek ve düzenli spor yapmak. Şişmanlığın kanserin nedenlerinden biri olduğunu söyledik. Bu yüzden ideal kilonuzda kalmak için çalışmalısınız.
Meme kanserinin sloganlarından biri "Erken Teşhis Hayat Kurtarır"....
Meme kanserinde erken teşhis çok önemli. Tedavinin başarı oranını artıran erken teşhis için herkes kendi meme muayenesini düzenli olarak yapmalı. 20 yaşını geçen her kadın ayda 1 kere regl döneminin sonunda kendi memesini elle kontrol etmeli.
Meme kanseri konusunda farkındalığı artırmak için her sene Pempe Top Sahada projesi düzenleniyor.
Meme kanserinde erken teşhisin önemine dikkat çekmek için her sene bir ünlü pembe topla sahaya çıkarak oyunu başlatıyor. Bu proje ile kadınların meme kanseri konusunda farkındalığı artırılmaya çalışılıyor.
Yorum Yazın