Kardeş Kardeşten Nafaka İster mi? Hukukta Zengin Kardeşin Fakir Kardeşe Yardım Etme Zorunluluğu
Türk Medeni Kanunu (TMK), aile bağlarının gücünü sadece manevi bir görev olarak görmez; zor durumdaki yakınlara destek olmayı yasal bir zorunluluk olarak da düzenler. Bu zorunluluğun en çarpıcı örneklerinden biri, toplumda sıkça rastlanan 'zengin kardeş-fakir kardeş' durumu için getirilen yardım nafakası hükmüdür. TMK’nın 364. maddesi, sevap olmaktan öte, bu yardımı hukuki bir görev haline getiren bir hükümdür.
İşte detaylar 👇
Not: Bu içerik yasal tavsiye veya öneri olarak baz alınmamalıdır.
Madde 364, bir kişinin yardım etmemesi halinde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu (anne, baba, nine, dede), altsoyu (çocuk, torun) ve kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olduğunu net bir dille ifade eder.

Bu, sadece en yakın aile çevresini kapsar; hala, amca, teyze gibi yan soy akrabaları bu yükümlülüğün dışındadır.
Kardeşler arasındaki yükümlülükte ise küçük fakat önemli bir şart bulunur: Yardım edecek olan kardeşin 'refah içinde' olması gerekir. Yani yasa iki yoksulun birbirine bakmasını beklemez; sadece maddi durumu iyi ve yüksek gelir seviyesine sahip olan kişinin zor durumdaki kardeşine destek olması zorunlu kılar.
Yardım nafakası kendiliğinden başlamaz; yoksulluk tehlikesi altındaki kişinin veya vekilinin Aile Mahkemesi'ne başvurarak dava açması gerekir.

Mahkeme, talebi değerlendirirken iki ana unsura odaklanır: Davacının temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak düzeyde gerçek bir yoksulluk içinde olup olmadığı ve davalının, kendi geçimini riske atmadan bu yardımı sağlayabilecek refah düzeyine ve ödeme gücüne sahip olup olmadığı.
Ayrıca, taraflar arasında kanunda belirtilen yakın akrabalık bağının bulunması da zorunludur. Mahkeme, tüm bu şartları inceledikten sonra, belirleyeceği nafaka miktarını hem yardım alacak kişinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak hem de yardım eden kişinin maddi dengesini bozmayacak şekilde hassasiyetle kararlaştırır.
Madde 364, günümüzde de uygulanmaya devam ediyor.

Özellikle eğitimine devam eden veya iş bulamayan kardeşlerin ailelerinden bu yolla destek talep etmesi sık karşılaşılan bir durum. Yargıtay kararlarıyla da desteklenen bu kural, aile içi dayanışmayı sadece ahlaki bir erdem değil, aynı zamanda yasal olarak korunmuş bir hak haline getirerek, kimsenin sefil kalmamasını amaçlıyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!





Yorum Yazın