İranlı Erkekler Eşlerine Yapılan Baskı Karşısında Sosyal Medyada Başörtülü Fotoğraflar Paylaşıyor
Benim Gizli Özgürlüğüm grubunun sayfasında da açıkça belirttiği gibi: Kadının ne giymek isteyip istemediği konusunda bireysel özgürlüğü vardır!
İran'da geçtiğimiz hafta başlayan yeniden canlanan bu akımda ise yine Benim Gizli Özgürlüğüm grubu bir adım atmış ve İranlı erkekleri başörtülü fotoğraflar paylaşmaya davet etmişti.
Benim Gizli Özgürlüğüm üyesi olan gazeteci Masih Alinejad tarafından 2014 yılında başlayan harekette asıl olarak cesur ve özgür kadınlar başörtüsü kullanmadan sosyal medya paylaşımları yapabiliyor. Bu hikayeti sizler için Mashable'dan derledik.
İran'da 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi'nden bu yana kadınlar halka açık yerlerde başörtüsü takmak zorundalar.
Hatta sokakta görevli resmi kıyafetli veya sivil 'ahlak polisleri' kadınların başörtüsü konusunda denetlemeler yapıyor.
Bu son girişimde ise erkeklerin de eşlerinin bu özgürlüğünün yanında durabilmesi için ManinHijab yani Başörtülüerkekler adında bir paylaşım etiketi oluşturuldu.
Yine aynı gazeteci Alinejad'ın başlattığı bu hareket ise Facebook üzerinde 1 milyondan fazla beğeni aldı.
Alinejad The Independent'a yaptığı açıklamada “Bu erkeklerin çoğu İran'da yaşıyor ve kadın akrabalarının ahlak polisi tarafından nasıl küçük düşürüldüğüne ve başörtüsü diretmesi altında ezildiklerine şahit oluyor,' dedi.
Çocukluk döneminden ilerleyen yaşlara kadar kadınların başörtüsü takmaya zorlanmalarının yanlış olduğunu bunun bir özgürlük olduğunu anlatan Alinejad, erkekleri de bu kadın hakları hareketine destek olmaya davet emenin harika olacağını düşündüğünü söylüyor.
Benim Gizli Özgürlüğüm gibi bir hareketin içinde rahatlık bulan bazı kadınlar, başörtüsünü baskı olarak değerlendirse de dünya üzerindeki bir çok kadın için başörtüsü tamamen özgür bir tercih. Örneğin yazar Hanna Yusuf başörtüsü takmanın bir kadının vücudunun kendine ait olduğunu hissetmesine yardımcı olduğunu ifade ediyor.
Yalnızca bazı ülkelerde kadınların başörtüsü takmasının mecbur kılınması yüzünden başörtüsünü bir baskı aracı gibi göstermenin haksız bir yaklaşım olduğunu da belirten Hanna Yusuf, böyle bir yaklaşımın başörtüsünün kendi tercihiyle takan kadınları küçük düşürebileceğini ekliyor.
Fakat paylaşımlarda da açıkça belirtildiği gibi bu 'Başörtülüerkekler' hareketi yalnızca başörtüsü yüzünden baskı hisseden kadınlara destek amaçlı yapılıyor ve Benim Gizli Özgürlüğüm sayfası İranlı kadınların tercih etme özgürlüğünü savunuyor.
Yorum Yazın
Atatürk'ün değerini bir kez daha anladım..
Mustafa Kemal Atatürk olmasa,laik bir sistem olmasaydı biz de bu durumda olabilirdik.Onun gibi ileri görüşlü ve yüce bir insan bu topraklara gelmeyecektir.Şü... Devamını Gör
İŞTE ERDOĞANIN İSTEDİĞİ TÜRKİYE BÖYLE ARKADAŞLAR.