Duygusal Zekanızı Geliştirmenize Yardımcı Olabilecek Basit ve Etkili 10 Değerli İpucu
Yıllar önce bilim dünyasına dahil olduğundan beri duygusal zeka, başarıya giden gizli patika olarak görülüyor. Fakat popülaritesi hızla yükselen bu kavram, aynı oranda yanlış da anlaşılıyor.
Duygusal zeka dediğimiz terim, kişinin hem kendindeki hem de başkalarındaki duyguları kavrayabilmesi ve bu duyguların etkilerini anlayabilmesi, duygulardan edindiği bu bilgileri de davranışlarına yansıtması olarak açıklanabilir. Duygusal zekanızın gelişmesi, hedeflerinize daha kolay ulaşmanızı ve daha etkili biri olmanızı sağlıyor.
İşte sizlere bu alanda yardımcı olabilecek birbirinden basit ve etkili 11 değerli ipucu:
1. Duygusal zekanın altın kuralı, doğru soruları sorabilmek.
İçinde bulunduğunuz durumlara dair doğru soruları soramayıp, perspektifinizi yanlış noktalara kaydırdığınızda başarılı olma ihtimaliniz sıfırın bile altında.
Dolayısıyla bir sorunla karşılaştığınızda 'Neden hep ben?' yerine objektif bir şekilde 'Sorun benden mi kaynaklı, değilse kimden?' ve 'Sorun üzerinde kontrolüm var mı, varsa ne yaparak değiştirebilirim?' gibi sorulara yönelebilirsiniz.
2. Duygularınızı kontrol edemezsiniz, ancak duygularınıza verdiğiniz tepkileri kontrol edebilirsiniz.
İstediğiniz kadar uğraşın, ancak nasıl hissedeceğinizi kontrol etmeniz mümkün değil. Çünkü duygular, tamamen içgüdüsel ve doğal yollarla oluşan ve beyindeki kimyasallar nedeniyle oluşan kavramlar. Dolayısıyla, kontrol pek elinizde değil.
Fakat bu duyguları yaşadığınızda nasıl davranacağınızın kontrolünü tam olarak ele alabilirsiniz. Örneğin öfke probleminiz varsa, öfkenin sizi nasıl etkilediğine dair farkındalığınızı artırabilir ve uygun bir yöntem düşünerek sinirli hissettiğinizde davranışlarınızı kontrol altına alabilirsiniz. Bu durum sinirinizi geçirmeyecek, ancak neler yaptığınız konusunda daha dikkatli olmanızı sağlayacak.
3. Diğer insanların sizi, sandığınız gibi görmediğini bilmeniz gerek.
Bunun doğru anlayıp anlamamayla alakası yok, olay tamamen algılama farklılarında bitiyor. Algılama farklılıkları da, farklı sonuçlar ortaya çıkarıyor.
Siz dışarıdan birinin sizi kötü biri olarak gördüğünü düşünüp özgüveninizi yaralasanız da, aslında o kişi de sizin ona karşı aynı şeyleri düşündüğünüzü düşünüyor olabilir. Her insan, kendine karşı diğer insanlara olduğundan daha acımasız olur; ancak gerçekte herkes aslında daha çok kendine dikkat eder ve sizin kusurlarınıza sandığınız kadar odaklanamaz.
4. Empati insan ilişkilerindeki en önemli unsur, empati kurun.
Karşıdaki insanın duygu ve düşüncelerini anlayarak kendinizi onun yerine koymanız, bir ilişkideki en kritik ögelerden biri. Sağlam bir ilişki kurmak istiyorsanız, empati şart.
5. Kendinizi kısa sürede değişime zorlamayın, uzun vadeli düşünmeyi öğrenin.
Bilim insanları, alışkanlıkları kırıp kendimizi değiştirmenin hiç de kolay bir iş olmadığını ve uzun bir süreç istediğini ortaya koymuş durumda. Dolayısıyla kısa sürede değişmeye çalışıp kendinizi yıpratmayın. Her seferinde bir minik adım atın ve yolu koşup daha yarısında yorulmak yerine yavaş ama kararlı hareket ederek başarıya ulaşın.
6. Eleştiriye açık olun.
Herkes her zaman haklı olamaz, eleştiri de tam da bu noktada değer kazanıyor. Kendi halimizde olsak fark edemeyeceğimiz yanlışlarımızı, dışarıdan bakan gözler sayesinde kolaylıkla anlayabiliriz. Fakat bir sorun var ki; çoğu kişinin duyguları, eleştiri neticesinde zedeleniyor. Bu da duygusal zekayı geliştirmenin önündeki en büyük engel.
Eleştirinin nasıl yapıldığıyla ilgili çok fazla zaman kaybetmeden direkt olarak 'Bu eleştiri gerçekten faydalı olabilir mi, kendi yararıma kullanabilir miyim? Duyguları bir kenara bırakırsak, bu bakış açısı bana bir şey kazandırabilir mi?' gibi sorular sorabilirsiniz kendinize.
7. Olumsuz geri dönüşler yapmadan önce karşınızdakinin güvenini ve saygısını kazanın.
İnsan olarak doğadan üstün bir varlık değiliz, olamayız da. Dolayısıyla hepimiz, fark olmaksızın, bazı duygusal ihtiyaçlara sahibiz. Bu nedenle, takdir edilmek insanların değer verdiği bir davranış. İyi bir lider olmak için, ilk önce insanlar üzerinde pozitif etkiler yaratmanız ve onların iyi yönlerine odaklanmanız gerek. Böylece, hem onların bakış açılarını kavrayabilir, hem de güvenlerini ve saygılarını kazanabilirsiniz.
Olumsuz geri dönüşler, her zaman kabul edilmesi zor şeyler olmuştur. Fakat insanlar, sizin onlara değer verdiğinizi iyice anlamışsa, bu fikirlerinizi kabul etme konusunda daha gönüllü olacaklardır ve onların iyiliğini istediğinizi fark edeceklerdir.
8. Negatif duyguların da pozitif duygular kadar faydalı olabileceğini unutmayın.
Mutluyken hayat daha güzel, bu konuda şüphesi olan yok. Fakat üzüntü, korku, öfke gibi olumsuz duygular da iyi kullanıldıklarında kendinizi daha iyi tanımanıza ve anlamanıza, her şeyi daha iyi hale getirmek için daha iyi stratejiler geliştirmenize olanak sağlayabilir.
9. Duygusal zekayı geliştirmenin yolu bazen eğlenceli işlerden de geçebilir.
Araştırmacılara göre en sevdiğimiz aktiviteleri yapmak duygusal zekamızı geliştirmek için çok faydalı olabiliyor. Bu aktiviteler film izlemek, müzik dinlemek gibi şeyler olabilir; bu tarz aktivitelerin diğer insanları daha iyi anlama ve empati geliştirme konusunda faydalı olduğu tespit edilmiş.
10. Duygusal zeka, kötü amaçlarla kullanılabilir.
Özellikle siyaset ve politika alanında, insanları manipüle etmek için kullanılan yöntemler duygusal zeka kavramının alanına giriyor. Sırf bu nedenden ötürü bile, yani duygusal zeka kavramının size karşı kullanılmasını engellemek amacıyla kendinizi bu alanda geliştirmeniz oldukça önemli.
Bilimle kalın!
Yorum Yazın
Bir çok insan gibi eleştiriye çok açık değilim. Bu konuda daha geniş bir görüş edinmem lazım.