Bu İsmi Tanımıyorsanız Çok Ayıp Ediyorsunuz! İlk Yerli Uçağımızı Üretip, Ülkemizi Demir Ağlarla Ören Adam: Nuri Demirağ
Bu İsmi Tanımıyorsanız Çok Ayıp Ediyorsunuz! İlk Yerli Uçağımızı Üretip, Ülkemizi Demir Ağlarla Ören Adam: Nuri Demirağ
Nuri Demirağ Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk iş insanlarından biriydi. Türk ekonomi tarihi açısından ilkleri başarmış bir girişimci olmasıyla bilinir. Bilinir bilinmesine ancak yaptıklarına kıyasla yeterince değil. Bu içerikte onu daha iyi tanıyacağız.
Hayat hikayesini öğrendiğinizde 'Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz' demekten kendinizi alamayacaksınız.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1886 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde doğdu. Babasını henüz 3 yaşındayken kaybetti. Bu yüzden geçim derdi olunca, okula giderken çalışma hayatına da atılmak zorunda kaldı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sivas halkı tarafından seviliyordu. Maliye Bakanlığı sınavını kazanıp, yeni görevine başlayacağı İstanbul’a gitmek üzere kentten ayrılacağı gün tüm halkın ağlayarak kendisini yolcu etmeye geldiğini görünce, o da ağlayarak ayrıldı.
İstanbul’daki görevinde, yine halkın çıkarı doğrultusunda çalışmasını sürdürdü. Engelleme çabaları olmasaydı, Taksim Kışlası ve Talimhane, göz göre göre Fransızlara verilecekti.
O güne değin biriktirdiği tüm parasıyla iş hayatına girmeye karar verdi ve o yıllarda yabancıların tekelinde olan sigara kağıdı işine girdi, ilk Türk sigara kağıdını üretti.
Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’ne katıldıktan sonra yöneticilerden biri oldu ve Anadolu’ya yardım gönderdi. İthalat ve ihracat yapmaya başladı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Cumhuriyet’in ilanından sonra, Fransızlar üstlendikleri demiryolu yapımını bırakınca kardeşini memurluktan ayırarak bu işi üstlendi.
Atatürk, Mühürdarzade olarak tanınan iki kardeşe bu hizmetleri nedeniyle "Demirağ" soyadını verdi.
Ayrıca Asya’yı Avrupa’ya bağlayacak Boğaz Köprüsü projesini yaptı. Bu projede köprünün içinden geçecek bir tren yolu da olacaktı.
Büyük fikirleri devam ederken bir yandan da tarihi çeşmeleri yeniden ayağa kaldırdı.
1933 yılında Keban Barajı projesini ilk kez dile getirdi fakat destek alamadı. Keban Barajı bu fikirden 33 yıl sonra yapılabildi.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk Hava Kurumuna yurt dışından uçak almak için bağış kampanyası başlatılınca Nuri Demirağ'a şu soru yöneltildi: “Siz kuruma ne vereceksiniz?”
1932 yılında gözlerini Türk semalarına diktiğinde orada Türk yapımı kartalların uçuşmadığını görerek yeni bir şevke ve gayret aşkına kapılmıştı. O tarihlerde şu cümleyi söylemişti:
Ve dediğini yaptı. Eşi benzeri olmayan bir vatanperver olarak uçak fabrikası ve uçuş okulu için çalışmalara başladı.
1940 yılında Yeşilköy Gök Okulu’nu kurdu. Burada pilotlar yetiştiriliyordu.
"Nu.D" adlı uçaklar yapıldı. Yüzde yüz yerli ve milliydi her biri. Saatte 325 km yapabilen, 5000 feet'e kadar yükselebilen, hiç durmadan 1000 km uçabilen, çift pilot kumandası bulunan uçaklardı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk Hava Kurumu, Demirağ Uçak Fabrikası’na 10 adet uçak ve 65 adet planör siparişi verdi.
Nuri Demirağ’ın uçak işlerinin sekteye uğraması mühendis Selahattin Alan’ın(Türkiye'nin ilk uçak mühendisi) yaptığı bir deneme uçuşunda kaza yapıp vefat etmesiyle başladı.
İş yargıya taşındı fakat Demirağ adına olumsuz karar verildi.
Ayrıca, uçakların yurt dışına satılmaması için bir de kanun çıkartıldı. Bu nedenle İspanya, İran ve Irak’ın verdiği uçak siparişleri de iptal edildi.
Nuri Demirağ bu gelişmeleri belgelerle anlatıp, yaptığı toplam masrafın 1,5 milyon lira olduğunu belirttikten sonra cümlesini şöyle bitirmişti:
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Türk Hava Kurumu Fransa’dan uçak istedi. Nuri Demirağ 10 milyonluk zararını sineye çekti.
Nuri Demirağ yılmadı, projelerine ve girişimlerine devam etti.
Çıkarılan siyasi zorlukları aşmak için ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi’ni 1945 yılında kurdu.
Türk Hava Kurumunun Ankara'daki uçak ve motor fabrikası da yeterli miktarda uçak siparişi alamadığı için krize girdi ve 5 Nisan 1952'de yapılan anlaşma ile 4 milyon lira karşılığında MKE'ye satıldı.
Demirağ, 1957 yılında, meclisteki kötü gidişi ağır bir dille eleştiren tarihi bir konuşma yaptı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Yıllar sonra da ona yapılan benzer bir durum, Devrim arabaları için de yapılacaktı. Devrim Arabaları'nın o meşhur repliği, uçak fabrikalarına yapılan bir göndermeydi. Sahneyi hatırlayalım:
Nuri Demirağ ABD'de yaşasaydı kim bilir belki de Boeing'in sahibi olurdu. Ayrıca böyle bir hikaye, The Aviator tarzında bir filminin yapılmasını hak ediyor.
İyi bir insan demiştik. Evsiz-barksız kalan Nazım Hikmet'e ve Neyzen Tevfik'e bir ev vermişti.
Değeri yıllar sonra anlaşıldı, hiç değilse memleketi Sivas'taki havaalanına Nuri Demirağ'ın ismi verildi.
Atatürk'ün de dediği gibi; “İstikbal göklerdedir. Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından emin olamazlar.”
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Güzel içerik olmuş. Hazırlayanın ellerine sağlık, az çok konuyu bilsem de bu tür hayat hikayeleri çoğu kişiye örnek olabilir. O yüzden devamını diliyorum.
Vatan haini Adnan Menderesin nasil Turkiye topraklarina Marshall yardimini soktugunu arastirin. Ulkeyi 70 yillik bir borca sokan bu serefsiz, Turk milletini ... Devamını Gör
Marshall yardımları 1946'da savaşın ertesinde batı bloku yanında yer alan ülkelere verilmeye başlanmıştır. Menderes döneminde azalarak devam etmiş, Menderes ... Devamını Gör
Taa o zamanlarda yönetici devşirmeye başlamışlardı, aradan geçen onca zamanda sarmaşık gibi her yanımızı sardılar... Boşuna demiyoruz yeniden bir Kurtuluş Sa... Devamını Gör