Bir polis teğmeni olan karakter; yenliklere kapalı, inatçı, kendi kurallarını uygulamaya yatkın. 50’li yaşlarındaki Claude Lapointe, çok iyi tanıdığı ve tanındığı kasabada teşkilatında da problem yaratmaktan çekinmeyen biri. Kasabadaki St-Laurent bulvarı şehri ikiye ayırır; doğu tarafında Fransızca konuşan işçi sınıfı batı tarafında ise İngilizce konuşan göçmenler, uygunsuzlar… Claude Lapointe kasabanın sahibi olduğu inancıyla insanların hapse girip girmeyeceğine, sokaklarda dolaşma hakkına sahip olup olmadığına karar verme yetkisiyle hareket etmektedir.
Lapointe, elindeki esasında sınırlı olan yetki mekanizmasıyla yarı tanrılığa soyunarak karanlık, intikamcı davranışları insanları kendi kurallarına göre oynamaya zorluyor. Saint-Laurent bulvarındaki Antonio Verdini cinayeti, Lapointe'nin kariyerinde çözmesi gereken son meydan okuma eylemidir. Ama saf güç ve sindirme, teğmeni hiçbir yere götürmez.
Main kasabası, ahlaki sertifikaların çöküşü için sözde dini bir alegoridir. İntikamcı, yarı tanrı Lapointe belki yenilgiye uğramaz gibi gözükse de katı kurallarının üstesinden gelemediği karmaşıklıkla kenara bırakılır. İnsanların ileride ihtiyaç duyacağı yaptırımların bileşkesi Lapointe değildi. Yaşamın, geleceğin kaotik doğası St. Laurent bulvarında temsil edilmekteydi. İyi ile kötü, kuralla kuralsızlık, yeni ile eski, dinsel ve dilsel farklılıklar burada harmanlanmıştı.
Romanda, kilise ve Maurice Duplessis gibi oportünist politikacılar kaynaklarını çıkarları doğrultusunda birkaç dolar için satmıyorlar mı?
Günümüzden 44 yıl önce yayınlanan roman, yaşamakta olduğumuz toplumsal çarpıklıklara inanılmaz benzerlikler göstermekte. Dinsel baskılar, ben yaparım olurlar, kendi kurallarını yargıya rağmen uygulama eğilimleri. Gücü elinde tutanların ezici, yok edici baskıları… Toplumun bir bölümünü ötekileştirerek, çıkar ilişkisinde olduklarını ötekilerin üzerine yaptırım ya da rahatsız etme mekanizmaları olarak salmaları.
Trevanian bilinmeyebilir, hatırlanmayabilir ancak çalışmaları garip bir şekilde ölümsüzdür.
Yorum Yazın
Efsane iyi bir yazar! Ben kitaplarına aşığım. Okumayanlar için şans verilmesi gereken bir ustadır💕
Ne unutulmuş yazarı ya ne diyorsun sen köşe yazarı?? bütün kitaplarını okudum, fanları var her ülkede muhteşem bir entellektuel nerede yaşıyorsun sen hayırdır
Şibumi'nin sonu yıllardır aklımdan çıkmadı.