Akıllı Yatırımın Beş Kuralı
Akıllı Yatırımın Beş Kuralı
Hemen hemen herkesin üzerinde uzlaştığı üzere paranın varlığı bir dert, yokluğu yara. Gelirimiz gıda, barınma, ulaşım gibi temel ihtiyaçlarımızı karşıladığı sürece yaralar kapanıyor ancak gelirimiz giderlerimizin üstüne çıktığında “dertler” başlıyor. Tüketimden arta kalan gelir tasarrufa dönüşüyor ve bu tasarrufların yatırımlarla değerlenmesi düşüncesi ortaya çıkıyor. Türkiye’de insanlar çoğunlukla yatırım yapma fikrine mesafeli yaklaşırlar. Bu çoğunlukla nasıl yatırım yapılacağını bilememekten, yatırım yapılacak enstrümanları iyi tanımamaktan ve risk kavramını iyi tanımlayamamaktan kaynaklanır. Aşağıda, doğru yatırım yapmak için önemli olan bazı temel kurallara kısaca göz atalım:
1. Tüm Yumurtaları Aynı Sepete Koymayın
Yatırım yaparken temek kural yatırım riskini getiriyle orantılı olarak minimuma indirgemektir. Eğer tasarruflarınızın tümünü sadece bir yatırım aracına bağlarsanız, paranızın kaderini sadece o yatırım aracı belirleyecektir. Örneğin; yatırımlarınızın tümünü sadece bir hisse senedine yatırmak çok akıllıca değildir. Çünkü o hisse senedi düştüğünde sizin gelecekle ilgili hayalleriniz de suya düşer. Yatırımlarınızı farklı hisse senetlerine, diğer para ve sermaye piyasası araçlarına, gayrimenkul yatırımlarına, kıymetli metale, mevduat faizine vb. belli oranlarla bölüştürmek sizi riske karşı daha korunaklı hale getirecektir. Çünkü bu yolla, bir yatırımdaki kayıp diğer yatırımdaki kazaçla karşılanabilecektir.
2. Her Tasarrufu Yatırıma Dönüştürmeyin
Yatırım yapacağınız miktar hiçbir zaman tasarruflarınızın tümü olmamalıdır. Hele ki tasarruf olmadan sadece gelirinizle yatırım yapmak, bir sonraki ayın mutfak masraflarını ve ev kirasını riske atmak demektir ki bunun sonuçları ağır olur. Belli bir tasarruf seviyesine ulaştıktan sonra bunun ne kadarına acil olarak ihtiyacınız olabileceğini düşünün ve o kısmı ya nakit olarak ayırın ya da hemen nakite dönüşebilecek bir enstrümana yatırın.
3. Kendinizi İyi Tanıyın
25 yaşındaki yeni mezun bir gençle 65 yaşındaki bir emeklinin geliri, harcamaları ve yatırım beklentileri aynı olamaz. Genç bireylerin çocuk sahibi olma, ev satın alma, otomobil satın alma vb. kısa dönemde ortaya çıkabilecek harcamaları olabilecekken bir emeklinin daha çok tatile çıkma vb. görece daha az olan, ani ve zaruri olmayan harcamaları olması beklenir. Bu da yatırımların vadesini ve miktarını etkileyecektir. Ya da 65 yaşında, aylık geliri 1.500TL olan bir emekli ile yine 65 yaşında aylık geliri 50.000TL olan bir iş adamının yatırım tercihlerinin aynı olması beklenemez. Ayrıca risk algısı farklı bireylerin yatırım tercihleri de farkli olacaktır. Örneğin, riski seven bir birey hisse senetlerine ve türev ürünlere ağırlık veren bir portföy oluşturmayı, riskten kaçınan bir birey ise daha çok mevduat faizi, bono ve tahvillere ağırlık veren bir portföy oluşturmayı tercih etmelidir.
4. Dersinizi İyi Çalışın
Yatırım yapacağınız para sizin paranız, onu kulaktan dolma bilgilerle riske etmek ve kaybetmek istemezsiniz. Yatırım yapacağınız varlıkları iyice araştırın ve risk/getiri dengesini iyice anladığınıza emin olduktan sonra yatırım yapın. Bir yakınınızın bir hisse senedinden büyük kayıp elde etmiş olması ya da bir gayrimenkul yatırımından büyük kazanç elde etmiş olması sizi çok ilgilendirmemeli. Çünkü aynı anda, aynı yerde, aynı miktarda, aynı fiyattan kısacası birbirinin tamamen aynısı olmayan yatırımların aynı performansı sergilemesi beklenemez. Dolayısıyla yapılacak en doğru şey, yatırım analizlerini doğru yapılması ve gerektiğinde bir profesyonelden yardım alınmasıdır.
5. Gerçekçi Beklentilere Sahip Olun
Kısa zamanda bol ve kolay para kazanma vaatleri her zaman kulağa cazip gelir. Ancak unutulmamalıdır ki finansal piyasalarda risk getiriyle doğru orantılıdır. Örneğin, iyi performans gösteren yatırım fonları yıllık ortalama %15 getiri elde etmişken sizin yıllık %50 gibi bir getiri beklentinizin olması çok gerçekçi değildir. Kısa vadede spekülatif amaçla yüksek getiriler elde edilebilir ancak bu yatırımlar yüksek kayıplarla da sonuçlanabilir. Dolayısıyla bu sağlıklı bir yatırım olmaz. Yatırımların mümkün oldukça uzun vadeli yapılması, küçük ama düzenli getiri sağlamayı amaçlaması sağduyulu bir yatırımcı için en doğru yaklaşım olacaktır.
Yorum Yazın