AMERİKALI Lori Duron oğlu biyolojik cinsiyet özellikleriyle uyumsuzluk yaşayan annelerden yalnızca biri. Kaliforniya'da iki çocuğu ve kocasıyla yaşadığı sakin hayat, 6 yaşındaki oğlunun çocukluğundan kalma bebek koleksiyonunu bulmasıyla sarsılıyor ya da onun deyişiyle 'renkleniyor'.
'Raising My Rainbow' yani, 'Gökkuşağımı Büyütmek' adlı kitabında oğlunun cinsiyet kimliği farklılığını keşfinden, sosyal hayatta yaşadığı güçlüklere trans evladının arkasında duran bir annenin serüvenini anlatıyor. Duron'un hikâyesi aile desteğinin çocuklar için ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
Kitabında oğlunuzun 'kız çocuğu oyuncaklarını' evden dışarı çıkartmasına izin vermediğini anlatıyor. Soruyorum; Amacınız oğlunuzu korumak mıydı yoksa kendinizi mi?
Anlatıyor: 'Cinsel kimlik uyumsuzluğunu ilk fark ettiğimiz zamanlarda yapıyorduk ve kendimizi korumak içindi. İnsanların ne düşüneceğinden ve nasıl tepki vereceğinden korkuyorduk. Oğlumuz bu tepkileri anlamak için henüz çok küçüktü. Şimdi 'keşke çevremizdekileri rahat ettirmek için uğraşacağımıza oğlumuzu rahat ettirmeye odaklansaydık' diyoruz.'
KENDİNİ KÖTÜ HİSSETMESİN
Peki genel 'ayıp' algısı hakkında neler düşünüyor? 'Çocuklar kendilerini genelgeçer kurallarla yargılamamalılar. Aynı şekilde yetişkinler de kafalarındaki 'normale' uymuyor diye çocuklarına kendilerini kötü hissettirmemeliler. Ebeveynler çocuklarına, keşfedecek, öz benliklerini bulacak ve kendilerini farklılıklarıyla iyi hissedecek alanı tanımalılar. Farklılıklar dünyayı daha renkli kılar; herkes birbirinin aynısı olsa dünya oldukça sıkıcı bir yer haline gelirdi' diyor.
- Ya çocuğunuzun cinsel kimlik farklılığını özgürce yaşaması sosyal hayattan dışlanmasına ve ruhsal problemler yaşamasına sebep olursa?
Biz çocuklarımızı bilgilendirip, hissettikleri gibi olmalarına izin veriyoruz. Mesela eğer oğlumuz okula elbiseyle gitmek isterse ona bizim, öğretmenlerinin ve okul yönetiminin arkasında olduğumuzu söylüyorum. Diğer öğrencilerin ve ebeveynlerinin, oğlan çocuğunu elbiseyle görünce yadırgayıp sorular sorabileceğini de ekliyorum. Sonrasında elbiseyi giyip giymemek ona kalmış, kendi tercihi. Oğlumuz genellikle kız çocuğu kıyafetleri bölümündeki en maskülen ya da erkek çocuk kıyafetleri arasından en efeminen olan kıyafeti seçer. Kendini daha cesur hissettiği günler de olur 'çevrenin bakışlarını, yorumlarını ve sorularını çekmeye değmez' deyip maskülen giyindiği de...
YETER Kİ HAYIRLI EVLAT OLSUN
- Kabullenme ile teşvik etme arasındaki dengeyi nasıl sağlıyorsunuz? Sizce çocuğunuzun durumuyla 'biraz fazla' barışık olmak onun cinsel kimliği uyumsuzluğuna yönlendiriyor olabilir mi?
Cinsel kimlik farklılığı çocuklar için bir yönelim değil; tıpkı saç rengi ya da solak olmak gibi benliklerinin bir parçası. Çocuğunuzun hayatındaki ilk engel olup olmamak sizin elinizde. Biz oğlumuzu olduğu gibi kabul edip desteklemeyi tercih ettik. Onu, toplumun bir oğlan çocuğundan beklentilerine göre şekillendirmeye çalışmıyoruz. Evladımız hayırlı ve sağlıklı olduğu sürece ne giydiği umurumuzda değil. Oğlumuza 'daha erkeksi' olması için baskı yapıp hayatını karartmak yerine kardeşinin kıyafet ve oyuncak tercihlerine duyduğumuz saygının aynısını sunuyoruz.
- Aile baskısı çocukların ileride sağlıklı ve potansiyelini kullanan yetişkinler olmasını engeller mi?
Kesinlikle! Kim bilir aile baskısı topluma kaç mucit, ressam, tasarımcı ve uzmana mal oldu. Çocukların baskılanması, geleceğin baskılanması demek.
HAYATIMDA SİZE YER YOK
- Oğlunuzun durumu size ve eşinize kendinizi sosyal hayattan dışlanmanıza sebep oldu mu?
Cinsel kimlik uyumsuzluğunun başlarında, durumdan rahatsız olan veya çocuklarının oğlumla oynamasını istemeyen birçok arkadaşımızı kaybettik. Bazı akrabalarımız da bizle konuşmayı keserek ya da Facebook'ta arkadaşlıktan çıkararak tavırlarını koydular.
- Hazmedilmesi güç bir durum... Nasıl başa çıktınız?
İnsanların birer birer hayatımızdan çıkıyor olması başta beni üzüyordu. Şimdi gittiklerine memnunum. Eğer oğlumdan rahatsız oluyorsanız, hayatımda size yer yok. Bütün güçlüklere rağmen bizi asla yalnız bırakmayan ve desteklerini esirgemeyen eski dostlar ve bu süreçte tanıştığımız yeni insanlarla kendimize temelleri sağlam bir topluluk kurduk.
-Sizce bu süreçte pedagog ve psikiyatrlardan destek almak şart mı?
Herkes ve her aile farklıdır. Cinsiyet terapistiyle görüşmek bizim için çok faydalı oldu. Herkes ihtiyaç duymayabilir. Ayrıca internette de bu konu hakkında destek alıp bilgi edinebileceğiniz birçok kaynak mevcut.
'Eğer kız çocuğum olsa o oyuncak ve giysiye izin verir miydim'
Lori Duron'a soruyorum...
- Payetli dekolteli prenses kostümleri, topuklu ayakkabılar, oyuncak şeklinde makyaj malzemeleri ve tüfekler çocukları cinselleştirdikleri için sakıncalı bulunuyorlar. Sizin işiniz daha da zor. Oğlunuza oyuncak ve kıyafet seçerken kırmızı çizgileriniz neler?
Her ne kadar özgürlüğe önem versek de, bizim de bazı kısıtlamalarımız var. Oğlum kız kıyafetleri ve oyuncakları almak istediğinde yine de kendime 'eğer kız çocuğum olsa bununla oynamasına veya giymesine izin verir miydim?' sorusunu soruyorum. Oğlumun cinselliği ve cinsel kimliği arasında ince bir çizgi var. Oyuncaklar kimi zaman kandırıcı olabiliyorlar. Çocukların, kadın veya erkek fark etmez cinsiyet rollerini bu kadar keskin ve erken üstlenmesi doğru değil.
- Kitabınızda yaşadığınız sıkıntılardan bahsediyorsunuz. Ancak aile büyüklerinin ve en önemlisi kocanızın desteği sürecin nispeten yumuşak olmasını sağlamış. Sizin kadar şanslı olmayan ailelere önerileriniz neler?
Tavsiyem ailelerin destek almaları ve kendilerini bu konuda eğitmeleri. Her şeyden önemlisiyse, evlatlarını herşeyin ve herkesin önüne koyarak sonuna dek mücadele etmek onu korumak ve savunmak. Çocuklarının olduğu haliyle mükemmel olduğunu bilmesini sağlamaları şart.