Psikolojimizin Bize Oynadığı Oyunlar: Alışveriş Yaparken Farkında Olmadan Yapılan 11 Hata
Alışveriş yapmak için hep bir bahanemiz var öyle değil mi? Son çıkan telefona, sezon sonu indirimindeki çantaya ya da herkeste gördüğümüz o trend cekete sahip olmamız kesin bir gereklilik. Her biri hayatı daha da kolaylaştıran ev dekorasyon ürünleri ile araç gereçlerse zaten hepimizin istek listesinde başı çekiyor.
Peki ama gerçekten de bu kadar alışveriş yapmaya ihtiyacımız var mı? Yoksa psikolojimizin esiri oluyor da gereksinimimiz olmayan şeyleri ihtiyaçlarımız mı sanıyoruz?
Hadi gelin psikolojideki en yaygın alışveriş yanlışlarına bakalım. Belki cevabı da buluruz böylece! 😎
“İçeriklerimiz bilgilendirme ve eğlence amaçlıdır. Tanı ve tedavi için lütfen doktorunuza danışınız.”
1. Alışveriş listesi yapmamak.
2. İndirim tuzağına düşmek.
'İndirim' kelimesinin zihinde belirli bir noktayı uyardığını söylesek pek fazla kimse şaşırmaz heralde. Bu nedenle der indirim dönemleri ve kampanyalar geldiğinde birçoğumuz daha fazla alışveriş yaparız. Çünkü markalar indirimi fırsata çevirerek fiyatlar bir daha o seviyelere düşmeyecek ve ellerindeki stoklar hızla tükenecek gibi yaparlar. Ama gerçekte olan asla bu değildir, çünkü fiyatlar nadiren gerçekten avantajlıdır. 😇
3. Marka ismine çok takılmak.
Bazıları için alışveriş eylemi belirli markalarla sınırlıdır. Önde gelen markaların fiyatları yüksek olduğundan klasik ihtiyaçlar bile bir anda lüks harcama sınıfına girebilir. Fakat günümüz dünyasında birçok lider markanın da onun alternatiflerinin de esas üretim yerleri kendi fabrikaları değil, iş gücünün ucuz olduğu yerlerdir. Söz konusu marka kuralı sadece etiket basma kısmında devreye girer. Yani piyasada pahalı marka kalitesinde tanınmamış markalara ait sayısız ürün ve hizmet bulunur. 🏷️
4. Online alışveriş kolaylığına çok alışmak.
Online alışveriş çıktığından beri alım sıklığında artış yaşandı. Çünkü online alışveriş kişiye kendi evinden, ofisinden, arabasından ve sadece oturduğu yerden bir şeyler alma kolaylığı sağlar. Günümüzde online mecralara giren birçok markanın fırsat gördüğü bu alanda da kullanıcıyı daha fazla tüketime teşvik eden bonuslar, ek indirimler, sepette kuponlar ve 'X TL ekle X puan kazan' fırsatları vardır. 🌈
5. Fiyat karşılaştırmamak.
Belirli bir hizmet veya ürün için yüksek fiyat ödemek, genellikle yeterince araştırma yapmamaktan kaynaklanır. Çoğumuz bize sunulanın en iyisi ve en avantajlısı olduğuna inanmak isteriz. Bu da psikolojinin bize oynadığı bir oyundur ve sadece kendi kendimizi haklı çıkarma gerekçesidir. Ancak ister online ister fiziksel alışverişte, farklı satıcıların fiyatlarını karşılaştırmak daha az harcamaya yardımcı olur. Elbette bunun için alışverişe daha uzun vakit ayırmak da gerekir. ✌️
6. Başkasının lafıyla hareket etmek.
Bazen gereksiz harcamaların esas sorumlusu yakın arkadaşlar, aile ve benzeri insanlardır. Özellikle bir grup insanla alışverişe çıktığımız zaman aslında biraz baskıyla hareket eder ve onların fikirlerine önem veririz. Bu da normalde kendimize yakıştırmayacağımız bir kıyafeti, rengini beğenmediğimiz bir ev eşyasını veya makyaj malzemesini almamızla sonuçlanabilir. Bu tür durumlarda onaylanma duygusu devreye girdiğinden, aldıklarımız da başkalarının zevklerine hitap ediyordur.
7. Trendlere çok fazla kapılmak.
Moda, ev-yaşam, elektronik ve daha envai çeşit kategorideki trendler her geçen gün değişmekte. Öyle ki saç şekillerinden tırnaklara, kombinden makyaja kadar her alanda her gün yepyeni trendler ortaya çıkıyor. Bu durum da alışveriş açısından büyük risk teşkil eder çünkü trendlerin gelip geçici olduğunu unutturarak daha fazla harcama yapmamıza yol açar.
8. Kredi kartı kolaylığına aldanmak.
Kredi kartıyla alışveriş yapmak daha fazla tüketim için geliştirilmiş bir sistemdir. Çünkü kredi kartı kolaylığına alışan kişiler sanki harcama yapmıyor veya para ödemiyor gibi hissederler. Eğer aylık harcamalara limit getirilmezse dönem borcu ve kredi kartı faizleri bir anda kontrolden çıkabilir. Bu da kişiyi finansal açıdan daha kötü hale getirebilir.
9. Kullanılmayan özelliğe fazla para ödemek.
Belirli üyelikler ve abonelikler her ay cebimizden düzenli olarak çıkan ödemelerdir. Bu üyelikler çeşitli eğlence uygulamaları, oyunlar, müzik ve video platformları gibi farklı formatlarda olabilir. Üyeliklerin en büyük riski alım yaptığını unutmaktır. Çünkü çoğu uygulama ilk birkaç ay ücretsizken bir anda ücretli olur ve kişinin cebinden sessiz sedasız para alır. Bunu kontrol altında tutabilmek için ekstrelerin her zaman kontrol edilmesi gerekir. 👍
10. "Boşuna mı çalışıyoruz" demek.
Uzun soluklu ofis günlerinin ve yoğun iş haftalarının sonunda alışveriş yapmak hak edilmiş bir duygu gibi gelir. Çünkü o kadar çalışmanın karşılığının sadece fatura ve kira ödemek olmadığını bilmek isteriz. Bu da kimi zaman alışveriş yaparken ihtiyacımız olmayan şeyleri, sırf kendimizi tatmin etmek için almamıza sebep olabilir. 'Dünyaya bir kez geldim', 'Neden çalışıyoruz' gibi sorular en çok dikkat edilmesi gereken tetik sorularıdır.
11. Mutluluğu alışverişte aramak.
Kendini düşük, depresif ve üzgün hisseden insanların mutluluk için uyguladığı yöntemlerden biri de yine alışveriştir. Özellikle stresli ve yardıma muhtaç olduğumuz dönemlerde gereksiz harcama yapma riskimiz artar. Bu denkleme online alışveriş kolaylığı da eklendiğinde harcamalar bir anda aşırı boyutlara ulaşabilir. Duygusal alışveriş, en çok dikkat etmemiz gereken şeylerden biridir çünkü belirli bir alışkanlık geliştirmemize neden olabilir.
Peki ya çözüm?
Alışveriş psikolojisini yönetmek zor gibi görünebilir ama biraz bilinç artışıyla yapılacak kadar kolaydır. Bu doğrultuda edinilmesi gereken ilk yeti bilinçli tüketici alışkanlığıdır. Bunun için de ihtiyaçları listelemek, liste yaparken gerçek ihtiyaçları ve istekleri sınıflandırmak önemlidir. Ardından esas ihtiyaçlara öncelik vererek hareket etmek, farklı satıcıların fiyatlarını karşılaştırmak ve yıl sonu indirimi, fenomen önerisi gibi reklam stratejilerine aldanmamak gerekir. Aslında adım adım uygulandığında bilinçli bir tüketici olmak gayet kolaydır. 🤩❤️
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın