Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Test
Gündem
Magazin
Video
Nedir, Ne Değildir?: PMS Hakkında Bilgi Sahibi Olacağınız Her Şey Bu İçerikte!
Kısaca PMS olarak adlandırılan durum, 'Premenstrüel Sendrom' veya 'Adet Öncesi Sendrom' olarak da bilinir. Birçok kadının adet öncesinde karşılaştığı hormonal ve duygusal bir dizi semptomu kapsayan PMS herkes için farklıdır. Dolayısıyla bazı zamanlar adet öncesinde yaşadığınız aşırı gerginlik ve sinir hali tamamen PMS ile ilgili olabilir.
Hazır yeri gelmişken, PMS hakkında daha fazla bilgi edinmeye ve semptomları nasıl yöneteceğinizi öğrenmeye ne dersiniz? 😉
PMS adetin hemen öncesinde başlar ve adetin başlamasıyla birlikte sona erer.
PMS, adetten hemen önceki dönemde ortaya çıkan ve hormonal, duygusal, fiziksel birçok farklı semptomu kapsayan bir durumdur. PMS belirtileri genellikle adetten 7-10 gün önce başlar, adetten hemen önceki gün en şiddetli halini alır ve adetin başlamasıyla birlikte son bulur.
Kadınların birçoğu PMS semptomlarını farklı şekilde hisseder.
Her durumda PMS'nin oluşma sıklığı ve şekli farklıdır. Bu nedenle görülen semptomlar kişiye özgüdür. En yaygın belirtiler ise şunlardır:
Duygusallık
Depresyon ve mutsuzluk
Yorgunluk
Şişkinlik
Göğüslerde hassaslık
Beslenme değişiklikleri
Akne ve sivilcelenme
PMS'nin neden kaynaklandığı tam olarak bilinmez.
Genel olarak adet döngüsünde vücutta yaşanan hormon değişikliklerinin PMS belirtilerinde etkili olduğu düşünülür. Hormon seviyelerinden ziyade bu seviyelerdeki ani dalgalanma vücudun bazı durumlara aşırı tepki vermesiyle sonuçlanabilir. Bunun sonucunda ise PMS denilen durum ortaya çıkabilir.
PMS'nin ana sebebi vücuttaki vitamin, mineral ve hormon seviyelerindeki dengesizliklerdir.
Magnezyum ve çinko gibi minerallerin azlığı, A ve B gibi vitaminlerin yetersizliği, vücutta tutulan su miktarının artması veya beyindeki bazı kimyasal madde yoğunluğundaki dengesizlikler PMS nedenleri arasında sıralanabilir.
PMS şikayetleri kimi zaman tolere edilemez hale gelebilir.
PMS kadınlar arasında yaygın olarak karşılaşılan bir durum olsa da çoğu zaman semptomlar tolere edilebilecek düzeydedir. Ancak bazı durumlarda semptom şiddeti kişinin sosyal hayatını, iş veya okul yaşamını olumsuz şekilde etkileyebilir.
PMS şikayetlerinin aşırıya kaçması her zaman risklidir ve mutlaka tedavi edilmelidir.
PMS şikayetlerinin gün içinde sorun yaratması ve ufak zorluklar çıkarması normal karşılanır. Ancak günlük rutinleri bozacak seviyedeki şikayetler psikiyatrik bir rahatsızlığa evrilme açısından risklidir. Bu nedenle kontrol edilemeyen semptomların tedavisi için uzman desteği aramak en doğru hamledir.
Alkol ve sigara PMS şikayetlerinin alevlenmesindeki birincil etmenler arasında.
Alkol ve sigara vücut direncini zayıflatan, su kaybına neden olan, sindirim sorunlarını artıran ve bütün dengeleri bozan zararlı alışkanlıklardır. Aşırı sigara ve alkol kullanımının söz konusu olması halinde PMS şikayetlerinde artış gözlenebilir. Bu nedenle sağlıklı bir döngü için bu gibi sağlıksız alışkanlıkların sonlandırılması son derece önemlidir.
PMS semptomlarıyla başa çıkmanın en etkili adımı düzenli egzersiz ve harekettir.
Sağlıklı bir bireyin adet dönemi de dahil olmak üzere, düzenli egzersizi yaşam alışkanlığı haline getirmesi gerekir. Kazanılan düzenli spor alışkanlığı, vücuttaki hormonal dengenin korunmasına yardımcı olur, modu yükseltir ve PMS'ye bağlı anksiyete, depresyon, halsizlik şikayetlerinin ortaya çıkmasını önler.
Vücuttaki dengeleri korumanın altın kuralı sağlıklı beslenmedir.
Bir sonraki adım, sağlıklı ve güçlü bir beslenme alışkanlığı kazanmaktır. Kısa süreli ve şok diyetlerin aksine, ömür boyu sürdürülen dengeli bir diyet vücuttaki vitamin ve mineral seviyelerinin her zaman dengeli olmasını sağlar. Ayrıca sindirim sistemini düzenleyerek PMS'ye bağlı şişkinlik şikayetlerinin görülme sıklığını azaltır.
Uzman tavsiyesi almaktan asla çekinmemek gerekli!
PMS semptomları ile mücadelede, yapılan basit yaşam alışkanlığı değişiklikleri, şikayetlerin büyük bölümünü azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda adet düzensizliklerini önler ve adet döneminde gözlenen diğer şikayetlerin hafiflemesine de katkı sağlar. Ancak bu yeni alışkanlıkların yeterli olmadığı durumlarda, ilaç tedavisi ve hormon takviyesi gibi uzmanlar tarafından önerilen diğer yöntemlerin denenmesi gerekebilir.
Yorum Yazın