Hangi Aşaması Kolay ki? Annelerin Doğum Sonrası Karşı Karşıya Kaldıkları Bunalım: Pospartum Depresyon
Lohusa depresyonu dedikleriyle aynı şey mi yani?
Anne olmak pek çok kadın için tarifi mümkün olmayan bir duygu.
Hamilelik süreci her ne kadar bir kadını anneliğe hazırlıyor olsa da, 9 aylık duygu yoğunluğu ve telaşın ardından bebeğe kavuşmak apayrı bir şey.
Ama maalesef bebeğe kavuşmak her anne için aynı mutlulukla sonuçlanmıyor.
Çünkü ne yazık ki postpartum (doğum sonrası) depresyon diye bir şey var!
Peki ama bu postpartum depresyon da ne? Kadınlar doğum sonrası ilk yıl içinde, psikiyatrik hastalıklar (anksiyete bozuklukları, obsesisf kompulsif bozukluk, depresyon ve nadiren psikoz) açısından risk altında bulunuyor.
Bu durumda ilk akla gelen de doğum sonrası depresyon oluyor ve görülme sıklığı % 5-20 arasında değişiyor.
Bu depresyon türünü lohusa hüznünden ayırt etmek zor olabilir. Ancak, lohusa hüznü en fazla 10 gün sürerken, doğum sonrası depresyon doğumdan sonraki 2-8. haftada başlayıp 1 yıla kadar sürebilir.
Doğum sonrası depresyonda annede, ailesine karşı sevgisizlik ve bebeğine karşı zıt duygular daha ön plandadır.
Doğum sonrası depresyonun diğer bulguları; duygu durumun deprese olması, aktivitelere ilginin azlığı, iştah değişikliği, yorgunluk, uyku bozuklukları, çocuğun bakımında güçlükler, suçluluk hissi, kendine güven azlığı, konsantrasyon güçlüğü, psikomotor retardasyon ya da ajitasyon ve intihar düşünceleridir.
Bazı risk etmenlerini taşıyan kadınlarda doğum sonrası depresyonun daha sık görüldüğü biliniyor.
Bu risk etmenleri kadının ya da eşinin işsizliği, sosyal desteğin yetersiz olması, evlilikle ilgili sorunlar, beklenmedik yaşamsal olaylar (ölüm, ayrılık vb.), planlanmamış gebelikler, multiparite, daha önceki gebeliklerde depresyon geçirilmesi, anne sütü ile beslememe, kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri, erken anne-bebek ayrılığı ve bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılardır.
Gebelik sırasında ya da daha önce geçirilen majör depresyon öyküsünün doğum sonrası depresyon gelişimi açısından risk yarattığı bildiriliyor.
Doğum sonrası depresyon sık görülmesine rağmen çoğunlukla tanı konulamıyor.
Bu durumun en büyük nedenlerinden biri kadının negatif duyguları nedeniyle kendini yalnız hissetmesi, doğum sonrası rutin kontrol için çağırıldığı 6. haftaya kadar doktorla iletişim kuramaması denilebilir.
Pek çok kadın da bu hissettiklerini depresyon olarak düşünmediğinden herhangi bir destek arayışında bulunmuyor.
Tedavi edilmeyen kadınlarda depresyon süresi uzayabileceği gibi başka psikolojik rahatsızlıklara da yol açabilir.
Bu sebeple yeni annelere bebekle ilgili sorular sormaktansa, işe onların nasıl olduğunu ve nasıl yardım edebileceğimizi sorarak başlayabiliriz.
Bütün annelere ve bebişlere sağlıklı günler dileriz! ❤️
Bu içerikler de ilginizi çekebilir:
Yorum Yazın