Dünyanın En Müthiş Beyinlerinden Bill Gates'in En Büyük Korkusuyla Siz de Tedirgin Olmak İster misiniz?
Dünyanın en zenginlerinden olması bir yana, dâhi iş adamı namıyla tüm dünyanın kullandığı ürünler ortaya çıkaran Bill Gates'in de herkes gibi korkuları olduğunu tahmin etmek zor değil. Peki nedir onun en büyük korkusu? Hep birlikte öğrenelim.
Henüz 13 yaşında ilk bilgisayar programını kodlamış birinden bahsediyoruz.
Hatta bundan 3 yıl sonra kodladığı bir programı 4.200 dolara satan birinden.
Çalışma azmi ve geleceği adeta zihninde yaşatıyor olması onu bir adım ileriye taşırken aynı zamanda risklerin de peşinden gitti.
Bu riskleri daha gençlik çağında, üniversitede onu pek de ciddiye almayan öğretmenlerine 30'undan önce milyoner olacağını söyleyerek gösterse de 31 yaşında milyarder olarak hedefinin ötesini yaşadı.
1975 yılında Harvard'dan ayrıldıktan sonra neredeyse 100 dolarla kurduğu Microsoft onu bugünlere getirse de böylesine cesur hamlelere imza atan birinin korkularını da merak ediyor insan.
Gelecekteki bilgisayarlara dair öngörülerinin ortaya çıkmasından mı korkuyordu? Hayır, çünkü 'hiçbir bilgisayar kullanıcısının 640 mb'tan fazla bir belleğe ihtiyacı olmayacak' dediği anları hepimiz artık biliyoruz.
En büyük korkusu olmasa da nükleer bir savaştan korktuğunu fakat bu tip bir olayın en azından onun yaşamı süresince etki etmeyeceğini düşünüyor.
Yani bir savaş, bir doğa olayı yahut insan eliyle ortaya çıkacak felaket Gates'in zihnindeki korku kapılarını zorlamıyor.
Onu korkutan, bir yardımsever olarak eşiyle yürüttüğü sağlık çalışmalarında da üstüne sık sık bastığı ebola.
Hatta bir nükleer felaketle yaşamını yitirmesinin oranını hayli düşük görürken, ebolaya yakalanma ihtimalini %50 olarak anlatıyor Gates.
Ebolayı küçümsememek gerektiği, yüzyılımızın gidişatında nasıl bir etkiye sahip olduğunu görerek anlaşılıyor.
Gates'e göre Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'nda yaşamını yitiren insanları bir ölçekte ele alırsak, bu ölçeği günümüze yakın tuttuğumuzda en büyük tepe noktasının ebola sebebiyle kaybedilen hayatlarla şekillendiğini görebiliriz.
Adını Afrika'da bir nehirden alan ebola, sadece insanlarda değil, kimi diğer canlılarda da görülse de havayla bulaşmaz.
Bulaşım yolu kan ve sıvı olsa da bunun uzak bir ihtimal olmadığını, Gates 100 yıl öncesinde yaşanan İspanyol gribiyle örnekliyor.
O dönem özgür basına sahip İspanya'da duyurulduğu için bu ismi alsa da bulunduğu coğrafyaya korku salmıştı bu grip ve yine benzer bulaşıcılığa sahipti.
Bugün 100 yıl öncesine göre ulaşım sistemlerimiz neredeyse 5 kat daha iyi, daha hızlı ve daha uzun rotalarda insanlığı taşıyor. Tam da Bill Gates'i endişelendiren, 100 yıl öncesine nazaran gelişen tıbbın yanında ayn oranda gelişen bulaşıcılık ağları.
O yıllarda 700 bin insanın yaşamını yitirmesine sebep olan İspanyol gribi günümüzde olsa ne olurdu?
Melinda&Gates Vakfı oluşturdukları projeksiyonla mevcut ulaştırma sistemlerinin herhangi bir ölümcül virüsü sadece 100 gün içerisinde tüm dünyaya yayabileceğini hesapladı. Yani biz etkili ve yaygın çözüm arayana dek ortaya çıkacak 10 milyona yakın can kaybından bahsediyoruz.
Bill Gates'in asıl korkusu çözüm aşamasında.
Çünkü ona göre insanlık olarak, tüm dünyayı etkileyecek bir salgını durdurabilecek bilimsel yeterliliğe sahip değiliz, ayrıca modern bilimin sunduğu çözümler yüksek olasılıklı hastalıkların önüne geçerken bu tip bir istisna tüm dünyayı esir alabilir.
Ve hepimize önlem alınması için gerekli bilinci yerleştirecek nokta ise bu salgının savaşlar ya da felaketler gibi uzağımızda olmaması.
Bill Gates'in insanlığın ve dolaylı olarak da kendisinin en büyük endişelerinden biri olan bu tip bir salgın her an patlak verebilir. Vakfı bünyesinde yapılan çalışmalar sonucunda, iş adamının ortaya koyduğu çözüm ise basit fakat uygulaması dört bir yana dağılmış insanlık için biraz zor olabilir.
Her yıl tüm ülkelerin milyarlarca dolarını ayrıldığı askerî harcamalarda olası bir salgın için eğitimli, gerekli donanımlara sahip birimler oluşturmak bu riskleri ortadan kaldırabilir.
Sınırlarda, şehirlerde ve dünyanın her noktasında süren askerî uygulamalara entegre bir çözüm hayatımızı kurtarabilir.
Peki sizce Bill Gates'i her şeyden daha fazla korkutan bu olasılıkları yakın zamanda çözebilecek miyiz?
Yorum Yazın