Dosya: Çocuk Ölümlerinde Devlet Gölgesi
“… Bir çocuğun ölümü yalnızca kendi ölümü değildir, başka çocukların da ölümüdür.
Onun ölümüne neden olanların çocuklarının da ölümüdür. Bir çocuğun ölümü ağırdır, uzundur,
yazılması zordur.
Bir çocuğun ölümü büyüktür ve çocuk ölür, ölümü büyür. Ölümün büyüdüğü bir yerde ise her şey
küçülür, ülke de, cennet de, hayat da, gelecek de, düşler de. Büyükler mi? Onlar zaten küçüktür…”
Haydar Ergülen
2005 yılından bu yana çocuk haklarıyla ilgili çalışmalar yapan Gündem Çocuk Derneği’nin hazırladığı “Türkiye’de Çocuğun Yaşam Hakkı 2013 Raporu”, ülkenin acı gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bu yıl üçüncüsü hazırlanan rapor, hak ihlâlleri yüzünden hayatını kaybeden çocuk sayısının daha da arttığını gösteriyor. Derneğin, 2011 raporunda Van depreminde ölen çocuklar dışında 499 vaka varken, 2012’de ölüm sayısı 609’a yükselmişti. Bu yıl ise tam 633 çocuk önlenebilir sebepler nedeniyle öldü.
Onedio
33 Çocuk devlet eliyle yaşamını yitirdi
Devlet eliyle ortaya çıkan yaşam hakkı ihlaleri kapsamında, ‘toplumsal olaylarda’ 3, ‘Kara Mayın ve Mühimmat’ 5, ‘Yargısız infaz’ 4, ‘kamu görevlilerinden’ 21 olmak üzere toplam 33 çocuk öldü.
Devlet Önlem Almadığı İçin 600 çocuk hayatını kaybetti
Devlet önlem almadığı için ortaya çıkan yaşam ihlalleri kapsamında ise “Suriye’deki savaş” yüzünden 8, “nefret” 1, “şiddet” (bunun içinde akran ve ev içi şiddet var) 41, “bireysel silahlanma” 8, “intihar” 19, “iş cinayeti” 89, “afet” nedeniyle 11 çocuk hayatını kaybetti.
6 yaşındaki Efe Boz gibi sağlık, bakım, eğitim gibi kamu hizmeti alırken en az 21 çocuk, 13 yaşındaki Uğur Kaymaz gibi yargısız infaz sebebiyle en az 4 çocuk, 14 yaşındaki Ceylan Önkol gibi kara mayınları ve askeri mühimmat sebebiyle en az 5 çocuk, 15 yaşındaki Berkin Elvan gibi toplumsal olaylar sırasında en az 3 çocuk, 9 yaşındaki Mert Aydın gibi şiddet sebebiyle en az 41 çocuk, 13 yaşındaki Ahmet Yıldız gibi iş cinayetleri sebebiyle en az 89 çocuk, 3,5 yaşındaki Pamir gibi kentsel ve kırsal alanda en az 101 çocuk yaşamını yitirdi.
Toplumsal olaylarda yitip gittiler
Adana’da 6 yaşındaki İbrahim Taşkıran, bir gösteri sırasında belediye otobüsünün eylemciler arasına girerek çarpması sonucunda yaşamını yitirdi.Diyarbakır Lice’de ise 18 yaşındaki Medeni Yıldırım, yeni inşaatına başlanan kalekolu protesto etmek amacıyla inşaat alanına gelen gruba müdahale eden askerlerin doğrudan ateş açması sonucu hayatını kaybetti.
Mayınlar can aldı
Kara mayınları ve askeri mühimmat patlamaları ise geçen sene de çocukların hayatına mal olmaya devam etti. 11 yaşındaki Ramazan Yıldız Şırnak’ta eline aldığı askeri mühimmatın patlaması sonucu hayatını kaybetti.
Yargısız infaz 4 çocuğu yaşamdan kopardı
Güvenlik güçlerinin şiddeti, 2013’te de sürdü. Hasan Bakdur (16), Şanlıurfa Akçakale’de çalıştığı tarladan dönerken kaçakçı olduğu iddiasıyla askeri ekip tarafından kovalanarak akrep tipi zırhlı araç ile ezilerek öldürüldü.
'Suriye'deki savaş Türkiye'deki çocukların yaşam hakkını ihlal etti'
Suriye krizinin yaşanmaya başladığı 3 yıl içinde Suriye'de bugüne kadar yaklaşık '6 milyon çocuk etkilendi. Savaşın izleri Türkiye'de sınırda yaşayan çocukları da etkiledi.
Reyhanlı ilçesinde yaşanan bombalı saldırı ve sınırdaki yerleşim yerlerinde Suriye'den gelen havan mermisi ve topu sebebiyle Türkiye'de 8 çocuğun yaşamına mal oldu.
Çalıştırılırken ölüyorlar
2012 yılında en az 34 olan çocuk işçi ölümleri 2013’te 89’a ulaştı. Çocuklar, çalıştırılmaya devam ederken, önlenebilir iş kazalarından dolayı hayatlarını kaybetti.
2014 yılının yalnızca ilk üç ayında ise 6’sı 14 yaş ve altı, 7’si 15-17 yaş aralığında olmak üzere toplam 13 çocuk işçi hayatını kaybetti. 13 yaşındaki Resul Yılmaz Adana’nın Seyhan ilçesinde tarlaya gübrelemeye giderken traktörün devrilmesi; 16 yaşındaki Ali Fırat Belder, Şanlıurfa’da çalıştığı inşaatın 9. katından düşmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Polis gazı can alıyor
Raporda, polisin kullandığı biber gazından dolayı mağdur olan çocukların durumuna ise ayrıca yer verildi. Rapora göre, 2006 yılından bu yana yoğun olarak kullanılmaya başlanan biber gazı, çocukların ölümle sonuçlanmayan ağır yaşam hakkı ihlallerine maruz kalmalarının yanı sıra, ölümlere de neden oldu. 2006’dan bu yana en az 146 çocuk biber gazı nedeniyle yaralanırken; Mehmet Uytun (1,5), Umut Furkan Akçil (7), Enes Ata (8), İsmail Erkek (8), Mazlum Akay (11), Doğan Teyboğa (13), Berkin Elvan (15), Mahsun Mızrak (17) yaşında hayatlarını orantısız güçle gelen biber gazının kurbanı oldu.
Ateşli silahlarla atılan biber gazı çocukları da hedef aldı
Türkiye’de toplumsal olaylarda, biber gazı kolluk güçleri tarafından son derece kaygı verici şekilde sık ve biçimlerde kullanılmakta. Türkiye’de özellikle Kürt sorunu sebebiyle yaşanan toplumsal olaylarda kullanılmaya başlayan biber gazı, Gezi Direnişi sırasında ve sonrasında artık tüm Türkiye’de çocuk, kadın, engelli, yaşlı diye ayırmaksızın on binlerce insana ve sokaklarda yaşayan binlerce hayvana karşı sınırsızca kullanılmaya ve hak ihlalleri yaratmaya devam ediyor.
Türkiye'de biber gazı 1 ton ithal edildi
CS (chlorobenzalmalononitrile) gazı olarak da bilinen ve bugün dünyada iç güvenlik alanında yoğun olarak kullanılan bu göz yaşartıcı gaz tipi, Ben Corson ve Roger Stoughton adlı iki Amerikalı tarafından 1928 yılında üretildi ve ilk olarak Britanya Ordusu tarafından 1958 yılında Kıbrıs'ta kullanıldı. Türkiye'de de 1990'lı yıllarda kullanılmaya başlanan biber gazı özellikle 2000'li yıllarda yüzlerce ton1 ithal edildi
Biber gazı nedeniyle yaşanan hak ihlalleri cezasız bırakıldı
Ölümle sonuçlanan biber gazı kullanımları sebep olduğu ihlallere karşı başlatılan hukuksal mücadele; devletin biber gazının ölüme sebebiyet vermeyeceği konusundaki belgelerle ve bilirkişi raporlarıyla savunmaya geçmesiyle cezasız bırakıldı. Gezi direnişi süresince hükümet yetkililerinin can kayıplarına ve yaralanmalara neden olan polisin şiddet kullanımını teşvik eden, primlerle ödüllendiren tutumu da daha sonra yaşanacak olumsuzlukların önünü açtı. Ölümle sonuçlanan vakalarda ise otopsi raporlarına yansımasa da biber gazının ölüme yol açabileceği kanıtlandı.
Türkiye’de cezasızlığa, AİHM’den ceza
Rakamlardaki artışın çocukların yaşadıkları yoksulluğun, yoksunluğun, ayrımcılığın, ırkçılığın, şiddetin sonucu olduğuna dikkat çekildi.
2013’te Türkiye’de 633 çocuk önlenebilir sebeplerden dolayı yaşamını yitirdi. Beş çocuğun yaşam hakkı ihlali davaları cezasızlıkla sonuçlanırken, AİHM Türkiye’yi bu nedenle bir senede üç defa cezalandırdı.
Türkiye yerel mahkemelerinde görülen davaların birinde sanık beraat etti; birinin hakkındaki hüküm para cezasına çevrildi; bir davadan takipsizlik, birinden kovuşturmaya yer yok kararı çıktı; bir polis ise tutuksuz yargılanmaya devam ediyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!